BÖLÜM 10

755 43 13
                                    

Soo gözlerini açtığında kai yanında yoktu , büyük ihtimal gece kendi odasına dönmüştü. Hızlı hareketlerle yatağından kalkıp duş almak için banyoya ilerledi sıcak bir duşun ardından alt kata inmek için odasından çıktı.

Muhtemelen dün gece yaşadıklarını evde duymayan kalmamıştı , o inleme seslerini sağır olan bile duyabilirdi ona emindi bir anda aşağı inip inmemek arasında kaldı tam geri odasına dönecekti ki omzuna değen ellerle yerinden sıçradı ardından chanyeol'un iğneleyici sesi kulaklarını doldurdu.

"Uu papatyam odandan çıkabilmişsin fazla ağrın varmı ? Isırdı mı seni küçük vampir ? Dur bakayım" deyip kahkalara boğulmuştu chanyeol.

Soo sinirle omzunda duran eli geriye çevirip "sus gerzek herif senide biliyoruz dün baekhyun'a güzel güzel sürtünüyordun mutfakta azgın it " deyip chanyeol'u merdivenlere doğru itmişti.

Chanyeol hala duydukları karşısında şokta olsada soo'ya belli etmeden piç bir şekilde gülümseyip " hadi ben baekhyun'u şey ediyorum ondan rahatım ama sana arkadan bakınca biraz çapraz yürüyodun sanki" deyip tekrar katıla katıla gülmeye başlamıştı hem gülüp hemde soo'dan nasıl kaçarım diye düşünüyordu.

Tam soo chanyeol'un üstüne atlıyacaktı ki chanyeol merdivenleri üçer beşer atlaya atlaya inmeye başlamıştı arkasında " heyy it herif buraya gel , gelde çapraz kim yürüyormuş göstereyim !!!" diye bağıran bir adet soo bırakmıştı.

Kai merdivenlerin sonunda chanyeol ve soo'nun atışmasına gülerek dinlemişti. Yanından uzun bacaklarıyla koşarak geçen chanyeol'u görünce gülümsemesi daha bir yoğunlaşmıştı. Kafasını kaldırıp merdivenlerden yukarı soo'ya doğru bır bakış attı ama soo onu fark etmeyecek kadar sinirliydi şuan içinden gidip ona sarılmak olsada sadece onu izlemeye devam etti.

Soo kendisini izleyen kai'yi fark edince yüzünde anında bir gülümseme olmuştu çünkü karşısında o tapılası gülüşüyle ona bakan alçak kara böcek vardı , içinden kelebeklermi uçuşuyordu yok be ne kelebeği bildiğin amazondan gelen hayvanlar tepiniyordu bu kara çocuk onun algoritmasına tersti.

Soo kendisini izleyen kai'yi fark edince yüzünde anında bir gülümseme olmuştu çünkü karşısında o tapılası gülüşüyle ona bakan alçak kara böcek vardı , içinden kelebeklermi uçuşuyordu yok be ne kelebeği bildiğin amazondan gelen hayvanlar tepiniyord...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Düşüncelerinden sıyrılıp yavaş adımlarla merdivenleri inmeye başladı. Son basamağa geldiğinde kai'nin ellerini ellerinde hissetmişti ardından kulağına değen o sıcak nefesi şuan utanıyor olmasa kai'yi öldürecek derecede sert öpebilirdi ona emindi.

"Biraz rahatlamalısın bebeğim" kulağına fısıldanan bu kelimelerle iyice tutuşan soo kai'nin gözlerinin içine bakıp " gel illa beni si-- ayşh töbe töbe kötü kötü konusturma be beni " deyip gözlerini devirmişti.

Ardından elindeki eli yavaşca bırakarak salona doğru ilerlemişti, dayısı koltuğa yayılmış birşeylerle uğrasıyordu sessizce yanına gidip kıçıyla dayısını koltukta biraz kenara ittirerek " pardon beyfendi biraz şu poponuzu kenera alırmısınız dayıma sarılmak istiyorumda" deyip kıs kıs gülmüstü.

Suho duyduğu bu cümleyle kahkaha atıp biraz kenara kayıp soo'yu kolları arasına almıştı ardından çenesini soo'nun kafasına koyup " uu benim küçüğüm zor bir gecenin ardından dayısının kollarına mı gelmiş" deyip kahkaha atmıştı.

Soo dayısının dedikleriyle bir anda neye uğradığını şaşırıp koltukdan yere düşmüştü.

İstemedende olsa ağzından " hay sikim!! bütün herkezmi duydu? " diye bir soru cümlesi kaçmıştı. Sanki soo'nun bunu sormasını bekliyormuş gibi 10 kişide farklı yerleden kafasını uzatıp hep bir ağızdan "evet" demişlerdi.

Soo sinirlerine hakim olamayıp "olmayan şeyi nasıl duyuyosunuz be yapmadık bir şey olmadı !!! NE O BENİ NE BEN ONU BECERMEDİK !!!! " demişti.

O ara mutfaktan baek kafasını uzatıp " o kadar sesi yapmadığınız halde çıkardıysanız yapdığınız halinizi düşünemiyorum" demişti suratında ciddi anlamda büyük bir şaşkınlık ifadesi vardı.

Kai soo'nun bu haline dayanamayıp salona dalmış soo'yu kucağına alıp karşıdaki koltuğa bırakmıştı.

Ardından kendiside yan koltuğa oturup " dalga geçmeniz tam anlamıyla bittiyse daha önemli bir konumuz var heminiz beni dinlesin" demişti büyük bir ciddiyetle.

Herkez kai'nin dedikleriyle pür dikkat onu izlemeye başlamıştı.

Ardından boğazını temizleyip " dün soo kan içti ve gözleri kırmızıydı" deyip. Karşısında bir ona bir soo'ya hayretle bakan 10 çift göz bırakmıştı.






Merhaba metroda gülümsemekten yanaklarım kasılarak yazdm bu bölümü bazi arkadaslar hard smut ve acıklı sahneler istiyor bu yuzden isi biraz drama suruklemek istiyorum hepimizin hayati toz pembe degil sonucta biraz hayattan ornekler verelim burayada :( yazim yanlisim varsa kusura bakmayin sizleri seviyorum destekleyenleri kocaman opuyorum eksik olmayin -_-

KAN YEMİNİ #kaisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin