BÖLÜM 14

555 38 9
                                    

Kai kafası karışık ne yapacağını bilmez bir halde evin içinde bilmem kaç tur atmıştı.

ne soo'dan ne de sürünün geri  kalanından günlerdir haber alınamamıştı.  Daha doğrusu krsytal sayesinde kimse evden ayrılıpda durumlar ne diye bakamamıştı , kız adeta kıçlarından ayrılmıyor herşeye burnunu sokuyor hele ki kai'ye  daha fazla ilgi gösteriyor tabiri caizse sürtünüyordu.

Herkezin eli ayağı birbirine dolaşmış kim ne yapacağını bilmez halde kalmıştı.

Bir yandan birbirlerine duydukları özlem duyguları , bir yandan yaşadıkları büyük çaresizlik.

Ruhları acıyor içlerindeki çığlık dışarıya vuruyordu.

Çaresizlik bu kadar acı verici birşeymiydi , kimsenin kuruldan yada krsytal'den korkutuğundan değildi bu anlamsız sessizlikleri.

Onların korkuları birbirlerini kaybetmekti. Ve yakın geleçekte korktukları başlarına gelecekti.



^^^^^^^^^^^^^^^^^

Çaresizlikle  ağlamaktan kocaman olmuş gözlerini açmıştı soo , artık dayanamıyordu beş gün olmuştu ne Kai'yi  görebilmiş nede sesini duyabilmişti. Elinde bakıp özlemini giderebilecek bir resim bile yoktu , her gözünü kapadığında gözünün önüne gelen o güzel gülümseme gün geçtikçe kayboluyordu.

İnsan sevdiğinin yüz hatlarını nasıl unutabilirdi? nasıl gözünün önünden gidebilirdi ?

nasıl bu kadar özlem duyduğu bir insanın yanına gidemezdi ?

Belki koca bir kurulu yıkabilecek güce sahipti, vucudu her türlü şeye karşı dayanıklı olabilirdi ama sevgilisini görmemeye dayanamıyordu.

Hangi sevgili sevdiğini görmemeye dayanabilirdi ki ?

Yüreğinde ki bu koca boşluk niyeydi ? Emindi yakında bir şeyler olacaktı çok yakında  olacaktı.

Kimsesizlik evet evet hissettiği duygu tamamen buydu resmen kimsesiz kalmıştı. 

Düşünceleri bölen bir ses duyduğunda o kocaman baktıkça insanın bakası geldiği gözlerinin yaşını silmeye çalışıyordu soo.

" Soo buraya geliyorlar çıkmalıyız soo hadi çabuk çıkmalıyız" kolundan tutup soo'yu çekiştire çekiştire hem dışarı çıkartıp hem olanı anlatmaya çalışmıştı kris.

Neyin geldiğini bile anlamayan soo ne yapacağını bilmez halde kolundan çekiştiren kris'i takip etmeye başlamıştı.

Anca salona indiğinde olayı kavraya bilmişti.

Luhan'ın titrek sesiyle karşılaşana dek hiç bir şey anlamamıştı.

" Hyung çok geç geldiler!"

Cümleyi sarf ettikten sonra kanlar içinde yere yığılana dek anlamamıştı soo , karşısında luhan'ın cansız bedeniyle karşılaşana dek anlamamıştı.

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

Suho'nun karşısına lap diye oturmuştu krsytal.

Sevimli sandığı ama kulak tırmalayıcı ses tonu ile konuşmaya başlamıştı. 

  " Suho'şii klanını toplar mısın söylemem gereken bir şey var"  

Ne olduğunu anlamasa dediğini  yapmaktan başka çaresi olmadığı için arkadaşlarını  çağırması için baekhyun'a işaret etmişti.

Beş dakika içinde herkes salonda toplanmıştı.

krsytal yerinden doğrularak konuşmaya başlamıştı " Hepiniz 'inde bildiği gibi kurul yıllardır birinin peşinde suho sen daha iyi bilirsin kimin peşinde olduğumuzu o yüzden lafı fazla uzatmayacağım. Beni tanırsın suho bir şeyden şüpelenmesem kimseye sakız gibi yapışmam , koku alma duyumuda bilirsin burnuma kötü kokular epey uzaktan gelir. Size şuan burnuma gelen kokudan bahsetmemi istermisiniz ? sizde almıyor musunuz kan kokusunu ?"

Duyduklarını algılamaya çalışan altı kişi korku dolu gözlerle birbirlerine bakmaya başlamışlardı ki krsytal kai'ye yaklaşarak kulağına fısıldamıştı. 



 Sence de küçük sevgilinin kanı çok güzel kokmuyormu ? 

 Sence de küçük sevgilinin kanı çok güzel kokmuyormu ? 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KAN YEMİNİ #kaisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin