O gece beni paldır küldür hatta sürükleyerek eve getirip odama kitlediklerini hatırlıyordum sadece kai 'mi onu bir kaç gündür hiç görmedim.
Üç gün öncesi
Sevgilisinin ağzından çıkan seni seviyorum kelimesi soo'nun içini ne kadar rahatlatsada onun huzursuzca karşısında oturması kalbini parçalıyordu.
Karşı masa kendini iki kurul üyesinin karşısında kasmaktan helak olmuş bir şekilde otururken kris'in tek derdi bir an önce şu lanet bardan defolup gitmekti. Tam kalmaya yeltenecektiki chanyeol'un kolundan tutmasıyla duraksadı kafasını çevirdiğinde chanyeol'un yüzündeki ifadeyle anlam veremeyeceği kadar içi kararmıştı gözlerinde korku ile dudaklarından iki kelime döküldü "soo gitti" kafasını diğer masaya çevirdiğinde gördüğü tek şey kai'nin omzuna elini atmış bir kız ve onlara hızla yaklaşan bir adet soo.
Soo dikkatini yanındaki arkadaşlarına vermeye çalışırken karşı masada bir hareketlenme olmuştu siyah saçlı kız yerinden kalkıp suratındaki iğreç gülümseme ile kai'nin yanına oturmuş ve elini omzuna koymuştu.
Sadece saniyeler içerisinde ne olduğunu bile anlayamadığı bir tepki ile yerinden fırlayıp karşı masaya doğru ilerlemeye başlamıştı soo.
Kai anında sevgilisinin kendisine geldiğini fark ederek masadan kalkıp "ıım ben lavaboya gidiyorum" demiş ve hızla soo'nun geldiği yöne doğru ilerlemeye başlamıştı.
Kai'nin bu ani hareketinin nedenini fark eden suho krsytal 'in dikkatini o yönden çekmek için " ah krsytal joonghee nasıl ?" demişti.
Sadece anlık bir şekilde soo'nun elinde hissetiği ellerle barın bir köşesine çekilmesi bir olmuştu. Ardından ise beline sarılan kollar tam anlamıyla huzur vericiydi. Kulağında hissettiği o huzur dolu ses "hemem çık bu bardan " diye fısıldayıp uzaklaşmıştı.
Soo az önce olanları tam idrak edememişti ki chanyeol ve kris onu çekiştire çekiştire bardan çıkardı.
Kris arabaya biner binmez luhan ve chenyeol'a "onu eve gidene kadar ne olursa olsun sıkı tutun " diye bağırmış ve arabayı çalıştırmıştı.
Arka koltukta ise soo ile başa çıkmaya çalışan üç kişi vardı.
Soo' gittikçe sinirleniyor vucut ısısı yükseliyordu bedeninin dönüşmesi an meselesiydi fakat bu sefer bir tuhaflık vardı vucut ısısı yükseldikçe düşüyor düştükçe yükseliyor gözleri bir kırmızı bir yeşile donüyordu...
Vucudu iki türün hormonlarını kaldıramamaya başlamıştı. Beden neyi seçeceğine karar veremiyordu soğuk bir beden mi ? Yoksa yırtıcı bir hayvan mı ?
Ne olacağını tamamen şaşırmış bitkin düşene kadar savaş vermeye devam etmişti.
Eve vardıklarında sürüklenerek odasına çıkarılmış yatağına yatırılıp kapısı kitlenmişti.
Ve üç gündür yorganın altından çıkmamış hiç susmadan ağlamıştı.
Herşey sarpa sarmış evler ayrılmış krsytal ve yardakçısı gidene kadar iki tarafın birbirleriyle görüşmesi yasaklanmıştı...
Son üç gündür kris ve sürüsü ölüden farksız bir evin içindeydiler soo kendi odasına kilitli , chanyeol hiç konuşmuyor ki bu çok anarmal bir durum , luhan ise kendisine kilerde bir yaşam alanı oluşturmuş nefes bile aldığından şüpe edecek kadar hareketsizce duruyordu.
Aşk böyle bişeymiydi ?
Gerekirse nefes almayı bile durdurabilecek kadar kutsal birşeymiydi ?
Hiç susmayan birini susturabilecek kadar özel birşeymiydi ?
Kıskançlıktan deliye döndürecek hüngür hüngür ağlatacak kadar güclü birşeymiydi?
Suho ve klanında ise tamamen bir kaos yaşanıyordu krsytal diplerinden ayrılmıyor hatta tuvalete bile nerdeyse onlarla girmeye çalışıyordu.
O gece kai masaya dönene kadar krsytal'in dikkatini çekmeyi başarmışlardı.
Fakat gecenin ilerleyen dakikaları kai'den hiç ayrılmaz hale gelmişti. Kai'ye olan bu yakın ilginin sebebini kimse anlayamamıştı, Hatta krsytal'in yanında getirdiği yeni vampir almuş heechul adında ki çoçuk bile.
Kimsenin nefes alacak vakti yoktu suho ne yapacağını şaşırmış durumdaydı.
Bütün planları alt üst olmuştu kurul krsytal 'i bilerek mi yanlarına yollamıştı ?
Bir açıklarınımı arıyorlardı ?
Yoksa soo'yu mu öğrenmişlerdi ?
Yazar tıkanması diye bir sendrom varmı arkadaşlar varsa ben ona yakalandım yazamıyorum 😂😂😂😂😂
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
