Az önce resmen kai'ye rezil mi olmuştum.
Kai'nin söylediği şeyden sonra utancımdan odama koşmuştum ve şuan kapının arkasında dizlerimi ağzıma sokacak kadar büzülmüş bir halde oturuyordum.
Alta beni zorlayan üyem şuan hiç umrumda değildi isterse patlayabilirdi şuan , tek düşündüğüm kai'nin sözleriydi " önündekinin inmesine yardımcı olmaya çalışıyorum"Tam olarak bunu söylemişti rezillik di yaşadığım önce sehun ve luhan'a rezil olmuştum sonrada kai'ye ölmek istiyorum , biri kafama şöle sert bir cisimle vursada herşeyi unutsam nasıl olurdu.
Soo kendi utancıyla başa çıkmaya çalışırken kai soo'nun odasının önünde kapıya vurup vurmamak arasında kalmıştı derken cesaretini toplayıp kapıyı tıkladı " hyung içeriye girebilir miyim?" hyung mu demişti, daha az önce götünü ellediği adama şimdi hyung demişti evet müthiş bir hareket (ben diyorum bu kai biraz gerizekali ama kimse inanmiyor afshjahghaj) cevap beklemeden yavaşca kapının kolunu cevirdi. Soo kapıya yaslandığı için tam açılmamıştı kapı ama yinede kai'nin girebileceği bir ara oluşmuştu, kai hiç düşünmeden bedenini aradan hızlı bir şekilde içeriye atmıştı.
"Kai napıyorsun?" hayır yani bunu öyle bir ses tonuyla söylemiştim ki çocuk birşey yapmıcak olsa bile yapası gelmiş olabilirdi.
" ımh şey ben sadece sana ımhh hyung çok gü-güzelsin" kai düşünmeden söylediği kelimenin ondan nasıl çıktığını düşünürken suratına yediği yumrukla afallamıştı dudağımı kanıyordu evet resmen dudağı kanıyordu.
"Siktiğimin gerizekalısı " kai hem yumruk yemiş hemde hakarete uğramıştı. Tam kafasını kaldırıp birşey söyleyecekti dudaklarında hissettiği dudaklarla irkildi. Soo resmen kai'nin dudaklarını sömürürcesine emiyordu.
Soo bir anda erkekliğinin onu zorlamasına dayanamayarak kai'nin dudaklarına yapışmıştı gerçi erkekliğini bahane ediyordu ama normaldede kai'yi istiyordu.
Dudakları yumuşacıktı ama hala karşılık vermiyordu soo'ya.Soo iyice sinirlenmiş dudaklarını kai'nin dudaklarından ayırıp bu sefer kai'yi kendi yatağına doğru şürükleyip yatağa atmıştı hiç beklemeden geriye dönüp odanın kapısını kilitleyip üzerindeki kazağı odanın bir köşesine fırlatıp kai'nin üzerinde yerini almıştı. Kai hala olanların sokunu atlatamamış yatakta hareketsiz yatmaya devam ediyordu.
Soo kai'nin kulağına eğilerek "bu yaptığımı bir yerden duyarsam bu sefer gerçekten kafanı kopartırım" deyip kai'nin kulağının altından başlayıp boynuna kadar küçük öpücükler kondurmaya başlamıştı.
Kai sonunda kendine gelip soo'yu saçlarından tutup kendine çekti dudaklarını birleştirmeden önce suratına taktığı piç gülümsemesiyle "bu saaten sonra kim kimin neresini koparır bilemem " deyip soo'nun alt dudağını sömürmeye başlamışdı anında soo'dan karşılık almıştı belliki soo kai'nin dediklerini pek ciddiye almamış sadece şuan önünde kabaran şeyi indirmeye çalışıyordu ama daha farklı bir şey fark etti soo şuan onu öpmüyordu az önce patlayan dudağındaki kanı emiyordu biraz daha soo'ya dikkatli baktığında fark etti ki soo'nun gözlerinin rengi kırmızıya dönmüştü ve dudağı zonkluyordu soo alt dudağındaki bütün kanı emiyordu acıyla bir çığlık bıraktı ve soo'yu üzerinden itti " soo sen benim kanımı em-" devamını getiremeden soo 'da ne yaptığının farkına varmıştı.
"Be-ben özür dilerim nasıl oldu bilmiyorum , canın yanıyor mu ?" diyerek kai'ye tekrar yaklaşıp onu kolları arasına almıştı.
Kai hiç ses çıkarmadan onun sarılmasına karşılık vermişti bir müddet hiç birşey söylemeden birbirlerine sarılıp o hoş kokularını ciğerlerinin en derinlerine çekmişlerdi.
Kai bu sessizlikten rahatsız olarak suratına sahte de olsa bir gülümseme yerleştirip "hyung artık şu işi halletsek şeyim yani o şey pek rahat durmuyo da aşağıda " deyip kıkırdamıştı.
Soo'dan sadece ımhh gibi bir ses almıştı ama bu oynayladığını gösterirdi değilmi hızlı hareketlerle soo'yu altına alıp çıplak göğsünde ellerini gezindirmeye başlamıştı.
Soo derin derin nesef alırken kai'nin elini kasıklarında hissetmesiyle masum olmayacak kadar büyük inleme bırakmıştı. Kai yavaş hareketlerle soo'nun kemerini çözüp pantolondan kurtulmasını sağlamıştı elini bir kaç saniye soo'nun baksırının üzerinde gezdirmiş daha sonra baksırından kurtularak soo'nun üyesini gözler önüne sermişti.
Şuan soo'yu içinde istesede bu işi sonraya bırakmayı düşündü çünkü ilk önce soo'yu ve kendisini rahatlatıp soo ile az önce olanları düzgün bir şekilde konuşmaları lazımdı soo bundan önceki sekiz yıl boyunca hiç kan içmemiş canı bile istememiş hatta bir keresinde kris bir bardak kanı içirmeye çalışmış fakat soo anında geriye kusmuş az önce olanlar anarmalinde anarmaliydi.
Kai şimdilik bu düşüncelerini kenara atarak yaptığı işe odaklandı soo'nun üyesine eğilip başına hafif öpücükler kondurmaya başladı soo artık dayanamayarak "ağzına al şunu oynama kara çocuk" diye cırlamıştı. Kai duyduğu kara çocuk kelimesine gülümseyip ona denileni yapmaya başladı yavaş hareketlerle üyeyi ağzında git geller yaptırıyordu ki bir anda saçlarında soo'nun elini hissetti sert bir şekilde kafasını üyeye bastırıp çekmeye başladı soo'dan gelen ağh , ımh, evet gibi inlemeleri umursamayarak dahada hızlandığında sona yaklaştığını hissetti bir kaç git gelden sonra soo' kasılarak boşalmıştı.
Şimdi sıra kai' deydi kendini yukarıya çekerek "hyung şu arkadaş seni bekliyormuş " deyip pis pis sırıttı. Soo 'da onun bu gülümsemesine karşılık vererek "daha çok bekler" deyip yataktan kalkmak için yeltenmişti ki kai kolundan tutup altına aldı.
"Madem öyle acı çekmelisin bay kyungsoo" deyip soo'nun bacaklarının arasındaki yerini alarak uyesini kalçalaranına sürtmeye başladı.
Soo bir anda afallamıştı gerçekten bu çocuk içine girmeye çalışıyordu tamam belki oda bunu istiyordu ama şuan olmazdı olmamalıydı hızlı hareketlerler elini kai'nin pantolonuna attı bu sefer pozisyonlar değişmiş kai altta kalmıştı şimdi zevk alma sırası kai'deydi ve bunu en iyi şekilde değerlendirecekti.
Soo hızlı hareketlerle kai'nin üyesini ortaya çıkarıp eli ile okşamaya başlamıştı kai'nin inleme sesleri odayı dolduruyordu muhtemelen evde ki herkez şuan bizi duyuyordur diye düşündü soo ama şuan pek umursayacak bir durumda değildi bir eli kai'nin üyesindeyken diğer eliylede kai'nin vucudunu keşfe çıkmıştı hareketleri hızlı ve keskindi bir anda kai "ımh soo harikasın ,bebeğim" diye inleyince soo kendini kaybedip kai'nin dudaklarıyla dudaklarını buluşturmuştu bu sefer gerçekten öpüşüyorlardı bir yandan eliyle kai'yi rahatlatmaya çalışıp bir yandanda dili ile ağzını keşfe çıkmıştı.
Kai bir süre sonra soo'nun eline sarsılarak boşalmıştı ve dudaklar birbirinden aytılmıştı kai soo'yu yukarıya doğru çekip kollarını belline dolamış kafasını boynuna gömmüştü kendilerini uykuya teslim etmeden önce kai'nin ağzından "şimdi dinlen yarın herşeyi konuşuruz, seni seviyorum bebeğim" sözleri dökülmüştü.
Soo kai'nin yarın konuşuruz dediği şeyi anlamıştı nasıl olurda onun kanını kendini kaybedip emerdi bunların cevabını soo'da merak ediyordu ama şuan kai haklıydı şimdilik dinlenmeliydi.
İvett benden böyle smut nasil çıktı hala şaşkınım afshjagajkag
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAN YEMİNİ #kaisoo
FanfictionBuz gibi bir beden atmayan bir kalp sizce aşık olabilir mi ? Kan kokusunu alıyormusunuz ?