Kai'nin ağzından çıkan kelimelere şaşıran 10 kişi sessizliğini on dakika kadar bir süre korumuştu sonunda suho'dan bir ses çıkınca herkez dikkatini suhoya çevirmişti "olanları başından anlatırmısınız kai "
Suho'nun ağzından çıkan kelimeler daha çok soru değilde sonun yaklaştığını anlamına gelen bir eda barındırıyordu adeta.
Kai herşeyi başından sonuna kadar tabikide üstü kapalı bir şekilde anlatmıştı bütün gözlerin iki kişinin üstünde olmasından ne kadar rahatsız olsada belli etmemeye çalışarak.
Herkez dikkatli bir şekilde dinledikten sonra kris ve suho ortamdan ayrılmış büyük ihtimal bu konuyu kendi aralarında tartışacaklardı.
Kris ve suho gittikten sonra luhan , sehunu alıp evin içinde kaybolmuşlardı. (Kesin kilerdelr varyaa afshjafj ) chanyeol ve baekhyun koltukta pek mahsum denilemeyecek şekilde iç içe oturup fısır fısır konuşmaya başlamışlardı , xiumin chen'in omzunda uyukluyordu , tao lay'a birşeyler anlatmakla meşguldü.
Tüm bunlar olurken soo hareketsiz bir şekilde boş boş yeri izliyordu kai ise soo'yu...
Akşam üzeri
Kris ve suho sonunda eve dönmüş bütün herkezi salonda toplamışlardı.
Herkez merak içerisinde bir suho'ya bir kris'e bakıyordu. Sonunda kris konuşmaya başladı " zamanımız gittikçe daralıyor kurul dahada güçleniyor her yeni gün yanlarında yer alıcak adamlar topluyor ve peşinde oldukları tek şey soo oyüzden bizim elimizi çabuk tutup artık savaşa hazırlanmalıyız.. " biraz duraksayıp suho'nun gözlerine onay beklerce baktıktan sonra sözlerine devam etti " yarından itibaren herkez grup grup çalışmaya başlayacak ,herkezin yetenekleri beli."
Demiş ve ortama tekrar sessizlik hakim olmuştu.
Bu sessizloği bozmanın yolunu bulmuş gibi chanyeol ortaya atladı " hadi bu akşam hep beraber bara gidelim !! ne dersiniz? " heycanlı bir şekilde arkadaşlarına soruyu yöneltmişti.
Tabiki ilk başta baekhyun atlayıp cevap olarak bir çığlık atmıştı ( çatlak bu çocuk yeminle ) sonra ise diğerleri kafasıyla onaylamış en son ise suho olur anlamında eliyle bir hareket yapmıştı.
Herkez odalarına çekilip hazırlanmaya başlamıştı bir tek soo yatağında oturup hareketsizce yeri izliyordu.
Nedenini anlamasada içinde çok tuhaf bir his vardı. Hani şöyle nefesiniz tam kalbinizin üstünde toplanır miğdenizi bulandıracak derecede bi acı hissederya vucudunuz haa işte tam ondan dı.. ( muthis anlattim bu hissi kendimi alkislicam simdi )
Hala kris'in söylediklerini düşünüyordu. Tamam herkez kendi yeteneklerini biliyor olabilirdi ama soo bilmiyordu vucudu herkezden güclüydü dışardan küçük gözüksede bir evi temelinden sökebilecek güce sahipti. Hem vanpir hem kurt olmak ona komik geliyordu ama şimdi sevdikleri için bu iki gücüde kullanması gerekti tamam belki kurt olmakda sorun yoktu ama vanpir olmak ona biraz zor geliyordu daha doğrusu vanpir olmak ne demek bilmiyordu bile.
Kafasını kurcalayan bu kadar çok şey varken bara gidip eğlenecek miydi ? Düşünceleriyle savaş vermeye devam ederken parmaklarında hissettiği parmaklarla irkildi. Evet evet bu kai'ydi onun o uzun ve güzel parmaklarıydı bu adam resmen tapılasıydı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Soo gözlerini kapatıp elindeki eli çekiştirerek ayağı kaldırdı kendiside onun karşısına geçip gözlerini açtı hiç bir şey söylemeden sadece onu bir müddet izledi.
Kai soo'nun ne yapmak istediğini anlamasada ona ayak uydurmayı seçmiş ve gözlerini o kacaman gözlerden ayırmadan doya doya ona bakmaya devam ediyordu.
"Niye bu kadar güzelsin? Kara çocuk" Sonunda soo'nun ağzından birşeyler çıkmaya başlamıştı. Ama şu kara çocuk kısmı sanki ortamın romantizmine pek uymamıştı.
Kai ikinci kez duyduğu hu kara çocuk kelimesine gülümsemiş ve dudaklarını öne doğru uzatıp şirinlik yapma edasıyla " sen neden bu kadar güzelsin hyung ?" deyip kocaman sırıtmıştı.
Soo cevap vermekte hiç gecikmemiş dudaklarını kainin dudaklarıyla birleştirmeden önce "senin olduğum için " demişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Birbirlerini aç bir şekilde öpüyor biryandanda bedenleri birbirlerine dahada çok yaklaştırıyorlardı taki kapıdan gelen bir ökşürük sesine kadar " pardon bölüyorum ama herkez sizi bekliyor" kris'in sesi tüm odayı doldurmuş iki aşık utançlarından kris'e doğru dönememiştilerdi bile, bu çok fazlaydı kris'e yakalanmışlardı.
Kris kıkırdaya kıkırdaya merdivenlerden inip salona varmıştı. Arkasında utançlarından felç inmiş bir şekilde kalan iki genci umursamadan.
Kris odadan çıktıktan sonra bir süre hiç hareket etmeden kalan ikili sonunda soo'nun kahkahasıyla bozulmuştu.
Neden güldüğünü bilmesede kai 'de ona eşlik etmişti.
"Yine rezil olduk farkındasın dimi kai"
"Bence artık birşey yapıcaksak bunların olmadığı yerlerde yapalım. Bu çok fazla. "
Bu kelimelerden sonra tekrar kahkaha atıp aşağıda onları bekleyen on kişiyi kızdırmamak için aceleyle merdivenlere yönelip salona inmişlerdi.
Bu gece onlar için uzun olacak gibiydi....
Cok cok ozur dilerim cok asiri gec bir bolum oldu bu bolumu bile yemek molamda yazdm gercekten vaktim olmuyor :) yarim saatte ne kadar yetistirdiysem oyle yazdm simdiden yazim hatam varsa kusura bakmayin :)))
