O olmaz, bırak onu!
Hayır Jongin onu değil!
Biraz daha ıslak dolaşırsan...
Her bulduğunu ağzına sokmamalısın, aaaaah Aman Tanrım!
Seninle ne yapacağım ben?
Sabah uyandığında banyodan gelen söylenmelerle gülümsedi Kris. Bütün gece bir olurlerken susmayan minik seks perisi yalnızken bile konuşmaya devam ediyordu, daha doğrusu söylenmeye. Üzerindeki çarşafı savurup kalktı yataktan, kollarını iki yana iyice açıp gerindi. Bir süre çıkmasını bekledi minik olanın, sonunda beklemekten vazgeçip harekete geçti. Tamam, beklediği şey kesinlikle bu değildi. Göğsünden yukarısı suyun dışında elleriyle sürekli göğsüne su dökmeye çabalayan bir Baekhyun, kuyruğu olduğundan bahsetmiş miydi? Aman Tanrım, kuyruklu bir Baekhyun!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kris ağzı sonuna kadar açılmış şekilde önce yatağına uğrayıp telefonunu aldı, devamında banyodan içeri girdi. Telefonuyla bir kaç kare pozunu çektiği Baekhyun'a uzanıp dudaklarını birleştirdi yeniden.
"Daha önce defalarca uzaylılarla, perilerle ve vampirlerle ilgili fantezi kurmuştum ama bu hayal ettiğimden bile güzel bir şey. Dün gece bir deniz tanrısını mı becerdim ben şimdi? Aaah, kutsanmış olmalıyım."
Baekhyun gözlerini devirmiş kendisi hakkında saçma sapan konuşan ve sık sık kuyruğunun gerçekliğini test eden adama bakıyordu. Kesinlikle iflah olmayacak birini bulmuştu kara ülkesinde.
"Yoksa... Yoksa bir su perisi misin sen? Amanın, dünyanın en mükemmel varlığını becerdim bence."
Tamam, buraya kadardı. Baekhyun konuşmaya devam eden adamın omzuna uzanıp kendisine çekti. "Daha fazla konuşma ve bana bir öpücük ver be adam!"
Elbette en güzel iltifatları peş peşe duymasına rağmen Baekhyun Baekhyun'du. Küçücük leğendeki su yavaşça taşmaya başladı Kris ağırlığını yavaşça sarışın olanın üzerine vermeye başladığında.
Baekhyun derin derin solumaya başladığında uzaklaştırdı Kris'i bedeninden. "Su... Su doldur Kris!"
Kris ne olduğunu anlamasa da leğene hemen su taşıdı. Yavaşça rengi gitmiş adamın rengi düzelmeye başladığında anladı Deniz Tanrısının(!) suya ihtiyacı olduğunu. Baekhyun'un yanına koyduğu sürahiden su doldurup az önce şişmesine vesile olduğu dudaklara uzattı. Bedenine giren su ile iyice kendisine geldi Baekhyun. Mırıltılarla başlayan bir şarkı söylemeye başladı, sesi yavaşça yükseldiğinde gözleri Kris ile buluştu. Kendisine hayranlıkla bakan ama kesinlikle frekansını duyamayan adamın yanağına elini yerleştirip gülümsedi. Şarkısını yarıda kesmişti. "Sadece umut ediyorum Kris, umuyorum ki bir oluruz seninle."
Kris genişçe gülümseyip kıkırdadı. "O kadar iyi miydim gerçekten? Resmen deniz tanrısı az önce bana yalvardı sevişmek için. Hadi sevişelim bebeğim."
Baekhyun dudaklarına uzanan adama karşılık verdi ama devamının gelmesini engelledi. "Anlamıyorsun Kris, ne yazık ki anlamıyorsun. Biraz meyve getirir misin?" Yüzünü eğip yanındaki boşalmış meyve tabağını gösterdi. "Bunlar çok çabuk bitti de. Biraz da balık olsaydı keşke."
