ÇAKABEY 'DEN
Uyandığımda kolumdaki uyaşukluk koca bir ağrıya dönüşmüştü kafamı zorlada olsa döndürdüğümde en savunmasız haliyle Alpike yatıyordu bu anı bozmak stemezdim fakat kangren olucaktım bu gidişle çünkü kuala misali yapışmış koluma bütün enerjimi toplayıp kollumu silktiğimde Alpike beklemediği için korkuyla gözlerini açtı biraz böyle durduktan sonra ben olduğumu anlayınca bakışlarını toparladı ve üstünü başını toparlayıp ayağa kalktı ve gözlerini bana dikip " Çabuk toparlan birde altına alıcağın orupuları araştır beni itlerle uğraştırma senin yüzünden koca bir gecem gitti " deyip bir hışımla çıktı daha ben ne olduğunu anlayamadan .
ALPİKE 'DEN
Çakabeyi severim ama ona bağlanamam bu benim için bir hayat kurallı ben bu hayata kaybettiğim iki şeyim vardı bir İNSANLIĞIM ikinciside AYBERK bazen ne bu intikam hırısın bir durul artık kendi hayatına bak diyorum sonra bazı geceler geliyo aklıma Boğaçhanla Hayata hanımın beni nasıl öldüresiye dövdüğü geliyordu ağlamalarım geliyoda aklıma çığlıklarım geliyoda en başta kulağıma sonra Babamın ise hiç olmayışı Hayat onun için bir geceliğine kullanıp attığı bir oyuncakmış sonra Boğaçhan olmuş babam ise çoktan kaçmış Boğaçhan kanser olunca acil ilik nakli istenmiş Hayatta sırf oğlunu kaybetmemek için olmayan Gururunu ve Şerefini yerler altına alıp babamla bir kez daha birlikte olmuşlar sonra küçük Nupeldamız küçük dediğime bakmayın ruhu kadın olan Alpike'e bu başka kim olur gözüme o zamanlar kestirmiştim kaçmayı doğru başardımda lise sınavlarında büyük bir puanla karadeniz de sakin yurtu olan bir liseyi yazdım ve biriktirdiğim paraları bir bilet yapıp ansızın bir gece yola çıktım kimsenin ruhu bile duymadı sonrasını bende bilmiyorum Hayatla Boğaçhan neyaptı ama pek umrumda olduğu söylenemez
Sonrası ise bir trajedi yurt kızlı ve erkekliydi tek bir oda kaldı ve şans yada kader bizi birleştirdi Ayberkle ben bunları düşünürken çoktan eve geldiğimi fark ettim hemen inip eve girdim merdivenlerden odama girdim üstümdekilerden kurtulup küvette en soğuk dereceye getirip içine girdim dizlerimi kendime çekip düşündüm bu oyun ne zaman bitecekti ? ah be Ayberk şimdi o soğuk topraklarda ben yatacaktım kader tek açıklaması biraz üşümeye başladığımda çıkıp havlumu üstüme sardım gri bir havluydu kısaydı saçımada aynı rek havluyu sarıp odamdan çıktım mutfağa koşar adım gittim girdiğimde ilk işim buzdolabını açmak oldu içinde az malzeme olduğunu görünce sinirim bozuldu
Mutfaktan çıkıp dış kapıya gidip açtım korumanın kafası anında aşşağı düşerken etrafa göz gezdirdiğimde herşey sakindi aynı havuz gibi gözümü oraya kestirdiğimde herşey için çok geçti bahçenin ortasında durup " BÜTÜN KORUMALARIN DİKKATİNE HEPİNİZ DIŞ KAPIYA DAĞILIN İÇERDE HİÇBİRİNİZİ GÖRMEYECEĞİM 5 SANİYENİZ VAR VE BAŞLADI " deyip arkamı döndüm ve içimden hızlıca saydım arkamı döndüğümde sinek bile yoktu memnunca sırıtarak havuza yaklaştım ilk saçımdaki havluyu yere attım sonra vücudumdakini ve suya balıklama bir dalış yaptım ben kaybolmak istercesine ilerlerken sonuna geldiğimde kafamı dışarı uzattım bu böyle devam ederken şiddetli yağmur başlamıştı işte bu harika en sevdiğim yukarısı sudan donarken sen altaki suda ısınıyorsun
Ben kafamı çıkarmış yağmuru seyrederken telefonumun sesini duydum havuzun kenarına geldiğimde korumalardan birinin aradığını farkettim hemen açıp " KİM GELDİ " dedim biraz bağrıyordum ama galiba birileri geldi çünkü kıyamet kopsa yine arayamayacaklarını biliyorum koruma hemen " Alparslan bey " deyince " gelsin " deyip kısa kestim ben havuz keyfime kaldığım yerden devam ettim arkamı döndüğümde şezlonglardan birine oturmuş beni izleyen bir Alparslanla karşılaştım bana yandan çarpık bir bakış atarken sanki herşey normalmiş gibi geldi yağmur yağıyor hava kapalı iş ortağım sezlongta sırılsıklam bir şekilde oturuyor bense çırılçıplak havuzda yüzüyordum
Derin bir nefes alıp suya daldım ve onun tarafında çıkıp kolarımı kenara yasladım bütün kışkırtılıcığıma rağmen tık yoktu bana baktı sonra etrafına bu çok saygızsızca oldu ama benim için bana kimse üsten bakamaz hemen elimle kravatını kavradığım gibi çektim aynı hizaya geldiğinde kafalarımız konuşmaya başladım " NE istiyorsun" bana mütiş delici gözlerini sunarken kouşmaya başladı " Aybars senle konuşmak istiyormuş " dediğinde birden kahkaha atmaya başladım ve birden durup ona döndüğümde bana tuhaf bir şeklde bakıyordu " Tamam kabul buraya gelmes için sadece 8 dksı var hadi yoksa birdaha böyle bir şans yakalayamaz ve tek olsun yoksa dün olanların iki katını yaşatırım onu ve son olarak o gelirsen sen çıkarsın bu evden o çıkarsada sen kalırsın yani seçim yapın aranızda hadi bunları yetiştir ona " deyip yüzmemem devam ettim
Biraz sonra kim geldi bilin bir adet Aybars ben ona en güzel gülüşümü atıp " Hoşgeldin bu ziyaretini neye borçluyuz Aybars bey " dedim bana hala kızgın olduğunu biliyodum ama gayet sakindi hatta anlamadığım bir şekilde soyunup birden havuza atladı ve yanıma geldi benim aksime onun altında baksır vardı ama bu gerilmeme sebep oldu gözlerimi gözlerine kenetleyip " Eğer önemliyse içeride konuşalım çünkü havuzda pek mantıklı karar verebileceğimi sanmıyorum " dedim ama o bana sanki bunu hiç duymamış gibi bakıyordu sadece bilmiyorum gözleri bir şeyi saklıyordu ben pek bana oyun oynanmasını sevmem " Ne istediğini söylemen için son 8 dk çabuk ol " deyip onu beklemeyip havuzdan çıkıp havluma sarıldım ve eve doğru yürümeye başladım arkamda bana yetişen ayak sesleri ve yanımda beliren Aybars içeri girip koltuğa oturup gözlerimi gözlerine diktim " Son 5 dk" dedim ve rahatça koltuğuma yaslandım " Biliyorum " dediğimde anlamdıramadığım gözlerim bir cevap arıyodu o ise rahatça yaslanıyo yeter artık " NE DİYECEKSEN KISA KES İŞİM VAR " dedim bir hışımla benim karşımda kimse bana rahat davranamaz gözlerini gözlerime kitliyerek " AYBERK " dedi .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SINIR
ChickLitNE karanlık NE aydınlık Labirenti Yöneten O Seçilen Değil Seçen O Bu OYUNU Başlatan onlar BİTİREN O Olacak ...