-73

23 1 0
                                    

hayatımı berbat eden kişilerin başını çeken kişi HAYAT hanım ona anne demiyorum küçükkende demedim öz annem olmasına rağmen çünkü o kadına anne dediğimde dünyadaki gerçek annelere hakaret etmiş gibi hissederdim ben saygılı biriyim ve hiç demedim aslında en son Dağhanın onu tımarhaneye tıktığını duymuştum bir gidip ziyaret etmek lazım değilmi.

şirketin çıkışına geldiğimde Çakabeyi duydum "Nereye , ben götürüyüm " dedi bende " olur yolda gideceğimiz yeri söylerim " deyip yola koyulduk arkamızda korumalar ortada çakabeyle ben gidiyoruz yol boyu küçük bir kız gibi dışarıyı seyretim tek fark artık yola bakıp kuracağım bir hayal yok bir umudum yok ve yaşanacak bir mucizem yok ben bunları düşünürken araba hızını kesip park yapınca geldiğimiz fark ettim .

hastanenin dışı iyi duruyordu ama içinin neye benzediğini birazdan görecektim ben hızlı adımlarla danışmaya geldiğimde  " Hayat Arslan " dediğimde danışman bana " 308 oda " deyip işine geri döndü asansörle odanın olduğu kata çıktım korumalara burda kalmalarını elimle gösterdiğimde beni kapıda beklemeye başladılar yavaşça kapıyı tıklayıp içeri girdim görmeyeli çirkinliğine çirkinlik katmış içeri benim girdiğimi gördüğünde  şok olmuş bir şekilde bana bakıyordu tam ayağı kalkıp sarılacaken tiksinirce elimle onu itip " Seninle temas kurmak istemiyorum bu odaya girdiğimden beri midem bulanıyoda " dediğimde yattağı oturdu bende ona en uzak kapının yanındaki sandayeye oturdum " Bak buraya senin o çirkin yüzünü görmeye gelmedim azıcık dalga geçeyimde keyfim yerine gelsin diye geldim " dediğimde karşımda ağlayan aciz bir kadın vardı bana bakıp "Ben sana n.." diyemeden sözünü kesip " seni dinlemeye gelmededim acizliğini yüzüne vurmaya geldim noldu çok kıymetli oğlun seni buraya mı tıktı " deyip soğuk bir kahkaha attım o hala ağlarken " Ağla ağla açılırsın ağlamak iyidir seni diri tutar ağla daha çok ağlayacaksın " dedim sonlara doğru sesim fazla ürkütücü çıkmıştı .

Dahada birşey demeden odadan çıkıp hastaneden çıktım korumalarla birliktei beni bu canavar yapan geçmişim şimdi hepsi benden af diliyor ama ben onların tanıdığı kişi değilim bedenim kin ve nefretten yeniden oluştu sıra bende hepsi bedel ödeyecek iyi kötü benden nefret edecekler adımı duydukların titriyecekler bunu yapana kadar bu bedeni terk etmiyorum fark etmeden şirkete çoktann gelmişiz sansöre binip odama çıktım .

Ben işlerden kafamı kaldıramazken kapım tıklandı gir dediğimde içeri Çakabey girdi ona " Ne var " temalı bir bakış attığımda konuşmaya başladı " Efendim  bence artık harekete geçmeliyiz " dediğin de ne demek istediğini anladım " Sabırsızsın işte bu yüzden kaybediyosun " dedim o bana anlamayan gözlerle bakarken anlatmam gerektiğini hissettim " Bak Çakabey  benim amacım yaralamak değil onları yok etmek istiyorum anladın mı daha onların can alıcı noktalarını bulamadım bulduğum an ne olduğuna bakmadan nefeslerini keseceğim " dediğimde bana korkuyla baktığını anladığımda " boşver sen kafana takma sadece istediğimde yanımda ol "  kafasını sallayıp çıktı .

Saatin baya geç olduğunu fark ettiğimde odamdan çıkıp asansöre bindim indiğimde korumalar vardı sadece  koruma arabanın arka koltuğunu açtığında bindim oda yerine geçerken dikiz aynasından bana komut için bakıyordu " LUX 'e " dedim gazı köklediğinde bende camı seyretmeye başladım hafif yağmur yağıyodu ilkbahardaydık benim doğduğum ay  pek sevmem ama ayları kontrol etme gibi bir gücüm olmadığı için elimden birşey gelmez ama şu hayat nefret ettiğim birşey varsa oda kış çünkü etrafı dondururken bazı insanların kalplerinide donduruyordu  birden araba durunca hafif afalasamda bozuntuya vermedim.

LUX 'e girdiğimde yine tıklım tıklımdı  burası için fazla banel olduğumu fark etdiğimde yukardaki odama çıkıp   altıma siyah yarım tayt giydim üstüme gri büstiyer giydim altıma siyah kırmızı bir gömlek bağladım kafama siyah cap geçirip birde güneş gözlüğü taktım ve aşağıdaki DJ bölümündeki çocuğu uzaklaştırıp bişeyler çalmaya başladığımda  herkes bu tarafa dönüp zıplamaya  başladı işte eğlence bu be  ben etrafda gözlerimi gezdirdiğimde bar taburelerinin üstünde takım elbiseli herzamanki gibi içen bir Çakabey  bu adam cidden klişe aklıma gelen fikirle kendimi kutladım elime mikrafonu aldığım gibi bağırmaya başladım " HEY ŞURDA OTURAN ADAM TAM BİR KLİŞE HADİ ONU KENDİMİZE BENZETELİM " dediğimde herkez fikrimi beğenmişe benziyodu bir kadın yanına gidip onu kalabalığın üstüne ittiğinde Çakabey sürüklenerek buraya geldi onu DJ kürsüsüne çıkardığım gibi bir sandalyeye oturtum ceketini alıp biyere fırlatığımda Çakabey bana anlamayan gözlerle bakıyodu birden tam karşısına geçip gömeleğini yıtıp bir tarafa attığımda bana şok olmuş bir şekilde bakıyodu bense ona sadece gülüyodum dj tarafına geçip ACE MULA -WORK  açmasını  söyledim şarkı gelince sırtıp Çakabeyin önüne gelip kucak dansı yapmaya başaladım o daha şoku atlatamadan ben öne eğilip kalçamı sallamaya başlamıştım bile sahneye baktığım herkez çıldırmış dans ediyodu bende devam ettim Çakabeye önümü dönerek üstüne oturduğumda altımdaki şişkinliği hissetdim ben sürtünmeye devam ederken birden ayağa kalıp sandalyeyi ayağımla itip geriye gitmesini sağladım ve sahneden indim .

Ben barın çıkışına geldiğimde birsürü koruma beni bekliyordu biri kapımı açtığında hemen bindim " Kalipsoya " dedim koruma kafa sallayıp orta hızla sürmeye başladığında bende kafamı arkaya yatırıp gözlerimi kapattım açtığımda gelmiştik arabadan inip hemen küçük balıkçı teknesi olan Kalipsoya koştum içine girdiğimde onu özlediğimi fark ettim bu bana Ayberkin babası Sinan amcadan hediye ben cidden çok özledim onları ben hiç hız kaybetmeden denize açılmaya başladım tam ortasında durup yıldızları izlemey başladım ben zamanın varlığından bir haberken kulağıma tekne sesi gelmeye başladı ben umursamazken birde ses kesilince yanıma bakma gereksinimi duydum benimki gibi küçük bir tekene yanaştı hemde baya dibimde birden biri tekenme atlayınca tekrardan kafamı koyup yıldızları izlemeye devam ettim yanıma biri yattığın birşey demeden her kimse oda yıldızları izlemeye başladı kafamı yana çevirip baktığımda Aybars dı  tekrardan kafamı çevirdim ve devam izlemeye " Korumalara kucak dansı yaptığını bilmiyodum birara bizede uğra " dediğinde sinirlenmeden  " Geçenki yumruk yaramamış galiba " dediğimde onunda gerildiğini hissetdim  " katıksız orupusun biliyormusun herkesin altına yatan bir fahişesin " dediğinde en sakin şekilde " Siz erkekler her türlü kadını altınıza alınca bir şey yok biz yapınca ORUSPU eğer böyleyse denge evet kabul ediyorum ORUSPUNUN tekiyim " dedim ve kısa bir kahkaha attım  " Sen cidden kafayı yemişsin hala inanamıyorum nasıl olduda  senle aynı yatağa yattım " yüzümü onun yüzüne çevirdim bana tiksinirmişcesine bakıyordu yüzümü yaklaştırıp aramızdaki mesafeyi kapattımdudaklarımız arasında milimler vardı nefesini hissedebiliyorum " sana bir sır vereyim mi ?" dedim  o kafasını salladığında tam gözlerinin içine bakarak " Sizin tarifinizle hala temizim " dediğimde bana inanamayan gözlerle bakıyordu  "Sana inanmamı bekleme " dedi sonra derin bir nefes alıp " Nasıl olabilir " dediğinde tüm bu sorularına cevap verecektim " Hastalık bir korku psikolojik midem bulanıyor tam ilişkiye gireceken denemiştim ama olmadı yapamadım hiç " dedim ve kalkıp bağdaş kurarak oturdum 

Oda yanıma oturdu yüzüne baktığımda neşesi yerindeydi  " peki tedavisi , hap ,şurup herneyse çözümü yok mu " dediğinde ona bakarak " Doktor  bunun bana bağlı olduğunu söyledi " dediğinde kafası karışmış gibiydi " nasıl yani " ona bakarak  " Bende anlamadım neymiş hazır hissetmediğimden miş saçmalık gayet hazır hissetmiştim zamanında "  bir süre bişey demeden böyle gittiğinde yavaşça uykun gelmeye başaladı ben gözlerimi açık tutmaya çalışırken etraf yavaşça karadı .

AYBARS ' DAN 

Yanıma baktığımda Alpike uyumuştu  ben ayağa kalkıp bataniye tarzı bişeyler aramaya koyuldum alt tarafda iki yastık bir battaniye vardı hemen alıp yanına yaklaşıp onu yatar poziyonuna getirip kafasına yastık koydum kendimde yattığımda üzerimize battaniyeyi örtüğümde Alpike arkasını dönüğünde dayanamayıp arayı kapatarak arkadan sarıldım sanki bunu bekliyormuşcasına ellerimizi birleştirdi o uyuken düşünmeden edemedim nasıl yapıyor hem küçük bir kız gibi olup hemde şeytanın ta kendisi olmayı ben bu kızı çözmeden bu dünyadan göçmüycem sanki yaralı gibi sanki birşeylere muhtaç ve bunları bulamayınca hırçınlaşıyo  dengesiz bir havası var ama tam tersi herşey onun için istediği gibi gidiyor onun duymayacağını bilmediğim için kulağına yaklaşıp " Nedir sendeki bu sır küçük kız  Nedir söyle seni yaralayan "   dediğimde hiç bir tepki vermediğine sevindim ve bende kendimi karanlığa teslim ettim .

SINIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin