Genç kız sabah uyandığında Başak'ı azarlamak için odasına gitti. Ama , gördüğü şeye inanmak oldukça güçtü. Başak hâlâ gelmemişti. Ceylin iyiden iyiye arkadaşı için endişelenmeye başlamıştı. O sırada kapının tıkırdadığını duydu ve "Şimdi bittin sen Başak Hanım!!!" diye sert bir şekilde söylenerek kapıya koştu.
Ceylin içeri gireni gördüğünde gözleri korkuyla açılmıştı. . .
Başak darmadağın bir vaziyette karşısında duruyordu. Genç kız arkadaşını daha önce hiç böyle görmemişti, onu böyle görmek Ceylin'i korkutmuştu. Ona kızmayı planlarken bütün söyleyecekleri aklından uçup gitmişti.
"Bu halin de ne böyle?" diye sordu dudaklarından zar zor dökülen kelimelerle Ceylin.
Başak cevap vermek yerine çizmelerini çekip çıkardı ayaklarından, salona yürüyüp kendisini kanepenin üzerine bıraktı. Ceylin korkulu ve meraklı bakışları ile arkasından yürüyüp Başak'ı karşısına alacak şekilde oturdu kanapeye ve soran bakışlarını dikti arkadaşına.
"Yok bir şey! Bana öyle bakmayı keser misin, lütfen Ceylin?!" diye çıkıştı Başak.
"Bu mu senin bir şey olmayan halin? Şu haline bak bir Başak! Arkadaşımı tanımasam dahi bu dediğine kanmazdım. "
"İçkiyi biraz fazla kaçırmışım. Hepsi bu.." bu konuşmadan bunaldığını belli eder şekilde konuşmuştu.
"Tanrı aşkına! Bu tavrın da ne böyle? Lisede olduğumuz zamanlarda Estefano'dan silgi isterken Estefano'nun verdiği tepkiyi veriyorsun şuan." deyip gülümsemişti Ceylin, ortamı yumuşatmak amacıyla eskiden bir örnek vermişti. Bahsettiği kişiyse her silgi istediklerinde sanki canını istemişlercesine somurtan sınıf arkadaşlarıydı.
"Evet! Şu an onu gayet iyi anlıyorum. Şu saçma, bunaltıcı sorgulamana bir son ver artıkkkk!!" diye bağırdı Başak, sesi oldukça yüksek çıkmıştı.
Ceylin, Başak'tan hiç bir zaman böyle bir tepki görmemişti. İlk kez kendini Başak'a böylesine uzak hissediyordu. Onların yaptıkları kavgalar genç kız kavgalarından öteye gitmezdi hiçbir zaman ve bu kavgaların çoğu Başak'ın, Ceylin'in oppalarına "kız gibiler" demesiyle başlıyor ve yastık savaşıyla son buluyordu. Ama böylesine sert, ciddi bir tepki Ceylin'in hayatında ilk kez tanık olduğu bir şeydi. Hiç bir şey söyleyemiyordu, konuşacak mecali yoktu, daha doğrusu ne söylemesi gerektiğini bilmiyordu. Bu tepkinin kendisine olmadığını bilmesiyle beraber sorunun tahmin ettiğinden daha büyük olduğunu fark etti.
Başak Ceylin'e böyle bir tepki vermek istememişti, içinde bulunduğu durumdan ötürü istemdışı yapmıştı bunu. Ceylin'i kırmış olmaktan korkuyordu. Yaptığı hatayı fark ettiğinde kendisini toparlayarak konuştu.
"Sen beni boş ver. Bilirsin arada gelirler bana öyle. " deyip zoraki gülümsedikten sonra devam etti. "Dün gece nasıl geçti? Sorunsuz atlattın mı? Ailesi nasıldı?"
Evet, Ceylin'in tam da ihtiyacı olan şey buydu, konunun değişmesi ve Başak bunu iyi başarmıştı.
"Eine grosse Katastrophe... Hiç sorma. "
"Ne oldu ki? " diye sordu Başak, Ceylin'in cevabı üzerine.
"Aslında çok iyi gidiyordu, sonra tatlı kaynanam; Afra diye birinden söz etti. Bir anda bütün ortamın havası kaçtı. O kızı elime bir geçirirsem öldüreceğim."
"Maalesef yapamazsın tatlım!"
"Ne? Tanıyor musun yoksa? "
"Arabada gördüğün kız var ya..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PATRON !!!
Romance23 yaşındaki Ceylin 2 yıllık ilişkisini hiç ummadığı bir şekilde bitirmek zorunda kalmıştır. İşçi göçü nedeniyle İsviçre ye taşınmış göçmen bir ailenin tek çocuğudur bu yüzden de el bebek gül bebek büyümüştür. Belalı bir tip olan sevgilisinden uzakl...