"Sen neden bahsediyorsun Ali?"
"Efendim dediğiniz gibi o gün Ceylin Hanım'ı takip ettim ve jinekoloji bölümüne gittiklerini ögrendim. Bir kürtaj için randevu aldıklarını öğrenebildim."
"Bu konuyu araştırmaya devam et. Her gelişmeyi bana anlatman gerekiyor."
Bu konuşmanın üzerinden günler geçmiş olsa da Kerem'in içine düşen kuşku onu yiyip bitiriyordu. Günlerdir Ceylin ile ne konuşuyor ne de görüşüyordu. Elbetteki kolay değildi. Onu her gördüğünde Ceylin'in ihanetiyle yeniden karşı karşıya kalıyordu. Yıllar sonra bir kıza güvenmiş ve böyle bir ihanete maruz kalmıştı. Kapı çalınca o da düşüncelerine ara verdi.
"Sana kimseyi içeri almamanı söylemiştim. " diye gürledi Kerem.
"Beni de mi?"
Kafasını kaldırınca aşık olduğu o gözlerin kendisine hüzünle baktığını gördü.
"Meşgulüm, lütfen çıkar mısın?"
"Farkındayım! Sorun da burda. Son günlerde hep meşgulsün. Bana ayıracak tek dakikan, hayır saniyen dahi yok mu?"
yutkundu genç kız. "Ne tür bir zorlukla başa çıkmak zorunda olduğuma dair bir filrin var mı?"
"Evet var." demek istediyse de bunu içinde tuttu. Bu nasıl bir yüzsüzlüktü böyle? ! Bununla ilgilenmeli miydi bir de?!
"Sorunun her neyse kendin de çözebilirsin."
Ceylin'in ağzı açık kalmıştı. Bu da neydi böyle?! Her saniye kendisiyle ilgilenen adamın ağzından nasıl böyle sözler dökülebiliyordu?
"Bunun ne olduğunu dahi sormayacak mısın?"
"Buna gerek var mı?"
Şuan karşısındaki soğuk adamı tanıyamıyordu. Kerem böyle biri olamazdı, olmamalıydı...
Ceylin buna daha fazla katlanamayacaktı. Günlerdir Kerem'in uzaklığına maruz kalıyordu ve bu şuanda da gördüğü gibi hiç bir ilerleme kat etmiyordu. Sorun her neydiyse Kerem'in bunu çözmeye niyeti yok gibiydi. Gözlerinden bir damla yaş süzülürken o tek kelimeyi çıkarabildi ağzından.
"Bitti..."
O an duraksadı Kerem onun göz yaşına dayanamazdı normal bir durumda ama bu durumdayken onun samimiyetine güvenemezdi. Timsah gözyaşlarına kanmayacaktı. Karşısındaki kadın bir yalancıdan başkası değildi. Bunu söylemek zor olacaktı ama söyleyecekti.
"Bunun iyi olacağını düşünüyorum. " dedi Kerem yutkunarak.
Bir an kulaklarında bir problem olduğunu düşündü. Kerem nasıl böyle bir şey söyleyebilirdi. Birkaç günde değişen ne olmuş olabilirdi ki. Ağzını açıp bir kaç çift laf etmek istediyse de buna takâti yoktu. Böyle hir adama güvendiği için kendisine lanetler okuyarak çıktı odadan; o an ne kendisini alayla süzen sekreter umrundaydı ne de fısır fısır konuşan çalışanlar. Masasına oturup çalışmaya odaklanmak istedi; ama hayır olmuyordu, gözyaşları önündeki ekranı görmesine mani oluyordu. Sanki herkes kendisini izliyormuş gibi hissediyordu; bunun gibisi falan yoktu, nasıl olduğuna dair bir fikri olmasa da bir şekilde tüm şirkete malzeme olmuştu ve bütün gözler üzerindeydi. Çantasını alırken bir küfür savurdu boşluğa, hiç kimseye bir şey söylemeden yürüdü uzun koridor boyunca.
" Ceylin Hanım iş saatleri içerisinde nereye böyle? " diye imayla soran bölüm şefine "Verpisst dich! Arschloch! " diye fısıltıyla cevap verdikten sonra yoluna devam etti.
☆☆☆
"Bir kaç gündür sesi çıkmıyor, en son buraya geldikten sonra bir daha ne aradı ne de geldi, sanırım artık bir sorun yaşanmayacak."
"Seni bazen gerçekten anlamıyorum. Ortada hiç bir sorun kalmamışken neden yokuşa sürdün ki."
"Ben hamileyim Ceylin, evlenmediğim sürece bu çocuğu doğuramayacağımı biliyorsun ve Tamer gibi rahat bir insan... Eğer ona hamile olduğumu söylersem bunu onunla evlenmek için bilerek yaptığımı düşünecektir. Zorlamış gibi olmak istemem, bu aşkı nefrete dönüştüremem."
" Son sözlerinden sonra senden nefret etmeyeceğini mi sanıyorsun?"
"İkisi farklı şeyler, bu şekilde düşünmesi benimle yaşamaya mecbur olduğunu düşünmesinden, bana hergün nefretle bakmasından iyidir." deyip biraz soluklandıktan sonra devam etti genç kız.
" Dökül bakalım, var bugün bi isyankar haller sende."
" ben.."
"ben ve Kerem.."
"biz.."
"..bitti.."
Başak'ın gözleri fal taşı gibi açılmıştı.
"Özür dilerim, kendi dertlerime o kadar kaptırdım ki senin sorunlarını fark edemedim bile."
"Bunu ben bile fark edemedim ki.."
"Nasıl yani?"
"Aramızda bir sorun olup olmadığını ben bile bilmiyorum ki; ama bittiğine göre benim de bilmediğim bir sorun olmalı..büyük bir sorun..."
"Bu adamı da anlamak cidden zor Ceylin. Hani çok düşünceliydi bu herif? Seni havaalanından çevirenle aynı kişi mi diye tereddüt etmiyor değilim. " sonra tekrar konuştu.
"Peki sen niye öyle çok üzgün, ızdırap modlarında değilsin? "
"Onu buna pişman edeceğim. Kendisi kapanacak ayaklarıma. Zayıf oldukça ezildim, şimdi de güçlü yü denemek istiyorum. Bu ilişki yüzünden yeterince gözyaşı döktüm, bundan sonra da dökmemek icin söz verdim kendime."
"Kesinlikle hayran kaldım."
Bunları şuan söylüyor olsa da kendisine verdiği sözün hiç bir anlam ifade etmediğini biliyordu Ceylin. Kendiyle baş başa kalınca yine akıtacaktı gözyaşlarını sonsuza.
☆☆☆
Ceylin'in işe gelmediği üçüncü gündü. Kerem Ceylin'in iyi olup olmadığını ölümüne merak etse de, ona gitmeyi ya da onu aramayı gururuna yediremiyordu. Nasıl olmuştu da Ceylin karşısına geçip bu şekilde pişkince yardım isteyebilmişti. Ceylin'in onunla yatmamasının sebebinin kendisini hazır hissetmemesinden kaynaklandığını sanıyordu. O bu şekilde düşünürken Ceylin başkasıyla birlikte olmuş bir de hamile kalmıştı. Onu asla affetmeyecekti. En kötüsü de onu özlüyordu; gülümseyişini, her karşılaşmalarındaki yüzünün kızarışını, annesiyle yaptığı tatlı sohbetlerini, onunla ilgili her şeyi özlüyordu. Lanet olsun onu hâlâ seviyordu. Şirketteki odasında bir o yana bir bu yana gidip gelirken açılan kapıyla durakladı.
"Ahh.. Sen miydin?"
"Başka birini mi bekliyordun?" diye sordu Tamer.
"Açıkçası kimseyi beklemiyordum."
"Oo rahatsız ettik beyimizi anlaşılan! " deyip gülümsedikten sonra Kerem'in endişeli tavrı kaçmamıştı gözünden.
"Ne oldu? Neyin var?"
"Yok bir şeyim. "
"Var var, dökül hadi!" deyip Kerem'in anlattıklarını dinlemeye başladı.
Kerem'in anlattıklarını duyunca iki adam da büyük bir şok yaşayacaktı.
Bir bölüm sonu daha... Aslında sonunu böyle planlamamıştım ama böyle bitirdik, artık bir sonraki bölüme inşaallah. Biraz kısa bir bölüm oldu ama idare edin artık ;) Okuldan pek fırsat bulamıyorum, bazen umarım arada bazı şeyleri atlamamışımdır diye sürekli kontrol ediyorum yine de gözden kaçırdığım şeyler olabiliyor. Gözlerim yarı kapalı şekilde yazıyorum şuan o yüzden hatalarım için affınıza sığınıyorum. Umarım keyifle okuduğunuz bir bölüm olmuştur.
Ich liebe euch ♡
by; ZAUBERWORT
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PATRON !!!
Romance23 yaşındaki Ceylin 2 yıllık ilişkisini hiç ummadığı bir şekilde bitirmek zorunda kalmıştır. İşçi göçü nedeniyle İsviçre ye taşınmış göçmen bir ailenin tek çocuğudur bu yüzden de el bebek gül bebek büyümüştür. Belalı bir tip olan sevgilisinden uzakl...