PATRON !!!

Aşk çarpar adamı!

Ceylin bir türlü susmak bilmiyordu o an içinden gelen karşı konulmaz bir istekle genç kızın kafasını nazikçe tutup kaldırdı ve kızarmış olan dudaklarına küçük bir öpücük bıraktı. Sonra geri çekilip " Benim tek sevgilim sensin İsviçre güzeli!" dedi.

"Nehh!! "  deyip sendeledi. Şaşkın kız karşısındaki adama dik dik bakıp "Sen buna öpmek mi diyorsun? Arife Teyze bile daha güzel öperdi! Ben şimdi seni öp.." deyip adamın dudaklarına doğru atıldığında sızıp Kerem'in üzerine yığıldı. Genç adam gülümseyip kızı kucağına aldı ve otoparktaki aracına götürüp yerleştirdi. Genç kız öylece uyuyordu, onun bu dağılmış tatlı görüntüsünü izlemek Kerem'in hoşuna gidiyordu.

☆☆☆

Başak olan biteni şaşkınlık içinde izliyordu. Adamın arkasından gitmeye yeltenmişti ki bir el kendisini çekerek durdurdu. Bu sabahtan beri kendisini izleyen adamdı ve de pek tekin birine benzemiyordu.

"Rahat bırak onları ve sen de rahatla biraz. Kerem Ceylin'in patronu."

"Patronu dahi olsa onu bu şekilde çekip götürmeye hakkı olduğunu zannetmiyorum. Ayrıca sana neden güveneyim yalan söylemediğin ne malum?"

"Hadii ama !! Sen de amma paranoyak çıktın. Tanımasam isimlerini nerden bilebilirdim? "

O sırada yanlarından geçen bir kaç kız Tamer'e öpücük ve şuh bakışlar atıyorlardı. Tamer de göz kırparak karşılık veriyordu. Genç kız bu iğrenç manzaraya nasıl tepki vereceğini bilmiyordu.

"Çok rica edeceğim sen kızlarınla ilgilen! Ben arkadaşımı o vahşi adamdan kurtarmak zorundayım! Şimdi gitmeliyim."

"O vahşi dediğin adam olmasa şu an ikiniz de çoktan..." deyip imalı bakışlarını genç kızın sexy bedeni üzerinde gezdirdi.

Başak öfkeden kıpkırmızı kesilmişti, bu haddini bilmeyen adam geçmiş karşısına, kendisiyle imalı imalı konuşuyordu. Başak bu ithamı hakedecek bir şey yapmamıştı, elini sinirle kaldırdığı gibi Tamer'in suratına tokat olarak indirdi. Bütün bakışların kendisine çevrildiği sırada genç kız arkasını döndü ve koşar adımlarla çıktı bardan. Hemen arkasından Tamer de çıkmıştı. O sürtük kim oluyordu da herkesin içinde kendisini tokatlamaya cürret edebiliyordu.

Başak koşarak çıktığı bahçede her yere bakınıyor ama Ceylin'i bulamıyordu. Ümitsizce etrafa bakınmaktan vazgeçtiği sırada otoparktan çıkan siyah bir Range Rover'ın içindeki arkadaşını seçti. Hızlıca yürüyüp aracın önünü kesti. Kerem bu kızın, Tamer'in sabahtan beri kafayı taktığı Ceylin'in yanındaki arkadaşı olduğunu görünce camı açarak konuştu.

"Ayyaş arkadaşın sızdı. Bin arabaya da bırakayım sizi."

Başak bu teklife itiraz etmek istese de kendisine yaklaşmakta olan Tamer'i fark edince, o adama daha fazla tahammül ermemek için itaat ederek bindi arabaya. Gerçi bu adamı da tanımıyordu; ama az evvelki  dallamadan daha güvenilir olduğu su götürmez bir gerçekti. Ve adamın Ceylin'e olan bakışları gözünden kaçmamıştı, hem o Ceylin olacak Kore Özentisi de bütün gece Arschkopf deyip birilerini çağırmıştı, bunların arasında kesin bir şeyler vardı. Bu düşünceyle gülümsese de bu gecenin hesabını feci şekilde soracaktı Ceylin'e. Kafasında intikam almak için kurduğu sinsi planları düşünerek eğleniyordu.

Araba yavaşca apartmanın önünde durdu. Başak arabadan inip Ceylin'i yukarı çıkarmak için harekete geçmişti ki Kerem "Bana bırak! Sen şu anahtarı alıp arabanın kapısını kapa." Dedikten sonra elindeki anahtarı Başak'a verip Ceylin'i kucakladı. Başak arabadan çantalarını alıp denileni yaparken Kerem Ceylin'i binanın icine kadar götürmüştü. Genç kız ara ara anlamsız kelimler sayıklıyordu.