Evet Kelly'nin elini tutmuştum. Kalbim hızlıca atmaya başlamıştı.Lima ve Kelly de birbirlerinin ellerini tuttu.
Lima, tekrar sessizce, "Sakın konuşmayın! Sadece gözlerinizi kapatın, ellerinizi bırakmayın" dedi.
Kelly'nin elini tutmuş olmam bana büyük cesaret vermişti ve artık korkum iyice azalmıştı. Yapmam gereken sadece elimdeki üçgen taşı ve Kelly'nin elini sımsıkı tutmamdı ve olacakları bekliyor olmamdı.
Lima hafif ses tonuyla yabancı bir şeyler söylüyordu. Neler söylediğini anlamıyordum. Sesini hafiften yüksekterek aynı şeyleri tekrar ediyordu. İyice sesini yükseltti, resmen bağırıyordu artık.
Kulağım, hafiften çınlamaya başlamıştı. Kalbimin atış sesini duyuyordum.
Lima, bağıra bağıra anlamadığım o garip kelimeleri tekrar ediyordu.
Kulak çınlamam iyice artmıştı, ellerim titriyordu. Korkum bayağı bayağı artmıştı.Gözlerimi açmaya korkuyordum, zaten açamazdım da.
Burnuma iğrenç bir koku gelmeye başlamıştı, sanki bir leş kokusu gibiydi. Bu koku midemi bulandırmaya yetmişti. Bu lanet kokuya dayanmak gerçekten çok zordu. Arkamdan bir el bana dokundu tam gözlerimi açıp arkamı döneceğim sırada, Kelly elimi iyice sıktı. Artık midemin bulantısına dayanamıyor, kusmak üzereydim. Kendimi zor tutuyordum.
Lima aynı şeyleri bağırarak yine tekrar ediyordu.
Boynumda sıcak bir nefes hisseder gibi oldum. Nefes sanki boynuma dokunuyordu. Çok korkmaya başlamıştım.
Sakinliğimi korumaktan başka şansım yoktu. Ama şu mide bulantıcı koku beni sarhoş gibi etmişti. Daha ne kadar böyle devam edecek diye düşünüyorken, bir anda kulak çınlamam gitti ve Lima, "Jack ve Kelly gözlerinizi açın" diyerek seslendi.Gözlerimi açtım ve tepsinin üzerinde duran hayvan kafasını gördüm. Ayağa kalktım, koşarak ilerdeki ağaçların oraya istifra ettim.
Kelly arkamdan koşarak geldi ve bana su verdi. Elimi yüzümü yıkadım kendime zor da olsa geldim.
Kelly, "Jack özür dilerim. Sana bunları yaşatmaya gerçekten hiç hakkım yok, beni lütfen affet" diyerek ağlayama başladı.
"Kelly! Kelly! Lütfen ağlama, bir şeyim yok, iyiyim ben." diyerek Kelly'i sakinleştirmeye çalışıyordum. Birazda olsa sakinleştiğimde elini tuttum ve birlikte Lima'nın yanına gittik.
"Lima o kafatası nereden geldi?" diye sordum.
Lima, soğuk kanlı bir şekilde "Jack o kafatasını ruhlar getirdi." diye cevap verdi.
"Neden?" diye sorduğumda Lima aynı soğuk kanlılıkla, "Bu kafatasının içine ruhlar yolu gösteren bir harita bıraktı." Diye cevap verdi.
Lima, kafatasından haritayı çıkardı ve cebine koydu. "Jack ve Kelly, sabah olunca yola devam ederiz. Bugünlük burada konaklayalım." dedi.
"Lima, ben Kelly ile beraber yatmak istiyorum. Çok korktum ona sarılıp uyumak istiyorum." Dedim.
Böyle bir şeyi Lima'ya nasıl dedim bilmiyorum.
Lima,"Tamam aşıklar." diye cevap verdi.
Ona sarılıp uyuma vakti gelmişti. Belli ki hayatta bu kadar korkup, bu kadar mutlu uyumakta varmış.
Utangaç bir şekilde Kelly'e sarılıp gözlerimi kapattım.
Kelly, "Jack beni gerçekten seviyor musun?" diyerek hafif bir tebessüm etti.
"Kelly seni çok seviyorum. Peki sen beni gerçekten seviyor musun?" diye sordum
Kelly, "Ben seni gerçekten çok seviyorum. Hayatımda hiç kimseyi sevmediğim kadar." diyerek o da benim gibi utancını gizleyemedi.
"Kelly, lütfen beni bırakma. Sen olmadan benim yaşama gibi bir şansım olamaz. Bana oksijen gibi hayat veriyorsun." dedim.
Kelly, "Seni asla bırakmayacağım." Diyerek dudağıma bir öpücük kondurdu.
Hayatımda ilk defa bir kız beni öpmüştü. Bana böyle şeyler çok yabancı geliyordu. Ne yapmam gerekiyor bilmiyordum. Acaba beni öptü diye benimde onu mu öpmem gerekiyor mu diye düşünüyorken bir an istemsizce bende onun dudağına bir öpücük kondurdum.
Kelly, "Seni çok seviyorum Jack" diyerek sımsıkı sarıldı. Ardından "Hadi uyuyalım prensim" diyerek utanmamı sağladı.
↪Instagramdan takip etmeyi unutmayalım.😊
↪Instagram: yasakdonus
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasak Dönüş
FantasyJack'in maceralarına hoş geldiniz. Onun hayatını ve maceralarını merak edenler, sizi Yasak Dönüş'e davet ediyorum.