*Bu bölümde jack ve kelly akan sarı suyu bulmak için bir arayışa girecektir...😊*
Kelly beni öylece geçiştirmişti bende üstelemedim.
Gece olmuştu ve uykum hafiften gelmeye başlamıştı.
"Kelly, iyi geceler!" dedim.
"sanada iyi geceler Jack!" diye karşılık verdi.
Sabah olduğunda uyandım. Pencereden dışarı baktım, hava yine sisli bulutlar ile örtülüydü.
Kelly'i uyandırıyım da "bir şeyler yiyelim, sonra gidelim" dedim.
Kelly'in odasının kapısını tıklattım ses vermedi. "Kelly! Uyan hadi!" diye seslendim...
Arkamdan "Jack ben çoktan uyandım hadi gel kahvaltımızı yapalım" diyen Kelly'nin sesini duydum.
Şaşkınlık içinde "Ne ara kalktın kahvaltı hazırladın? Aa birde şömine yakmışın(!). Neden zahmet ettin. Beni uyandırsan ben hallederdim" dedim şaşkınlığımı gizlemeden.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kelly hafif bir tebessüm etti ve "Güzelce karnımızı doyuralım" dedi.
"Kelly senin ailen yokmu neden tek yaşıyorsun?" diye bir soru yönelttim.
Kelly; "Benim ailem; tam bundan 5 sene önce korsanlar köyümüze saldırdı ailemi akrabalarımı komşuları öldürdü... Annem beni bizim bodruma sakladı. Lanet olası ben ölmedim" diyerek ağlamaya başladı.
"Kelly lütfen ağlama. Bak artık ben varım. Seni korurum".
"Teşekkür ederim Jack. Peki senin ailen varmı?"
"Sadece büyük annem vardı oda 2 yıl önce vefat etti. Ben babamı ve annemi hiç görmedim ve tanımadım. Ben 1 yaşındayken falan ölmüşler. Büyük annem beni büyütmüş. Yani şuan ailem yok."
"Kıyamam sana Jack" diyerek buğulanmış gözlerle bana baktı.
"Neyse kapatalım bu konuları hazırlanıp gidelim Kelly."
"Tamam Jack"
Hazırlandık ve yola koyulduk. Artık yolu biliyorduk sarı akan suyu dün bulmuştum.
Dün uçurumdan yuvarlandığım yere geldik. Ortada ne su vardı, nede uçurum...
"Ne oldu buraya Kelly? daha dün akan sarı su ve uçurum vardı, nereye kayboldu bunlar?"
Kelly sanki her şey normalmiş gibi sakin bir bekleyişle " Jack bir efsaneye göre akan sarı suyu bulan kişi, o gün yolculuğunu yapmalı. Yoksa bir gün sonra o su kaybolur ve başka yere gider. Yani anlayacağın tekrar sarı suyu bulmaya çalışacağız. "
Galiba yine zorlu bir yolculuk bizi bekliyordu.
Tekrar yola koyulduk akan sarı su için. Sanki samanlıkta iğne arıyormuş gibi titiz davranıyorduk.
"Sen buraları iyi bilirsin. Nehir göl gibi yerlere götür bizi. Oralarda bulma şansımız daha yüksek olur."
"Evet Jack haklısın. Şu dağın arkasında bir göl yatağı olacak, önce oraya bakalım." diye cevap verdi soruma.
"Tamamdır Kelly."
Biraz yürüdükten sonra ulaştık göl yatağına. Ama göl kurumuş, bir damla bile su yoktu.
Üzülmüştük...
"Kelly galiba biz bulamıycaz. Bu işten vazgeçelim en iyisi. Eve dönelim ve kaderimizde ne varsa onu yaşayalım."
"Hayır Jack! Senin ölmene izin veremem. Bulacağız hadi kalk devam edelim yolumuza." diye hiddetle karşı çıktı bana.
Saatlerce vazgeçmeden yürüdük ve karşımıza koskoca bir çöl çıktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Jack, bu çölü aşmayı başarırsak sarı suyu bulacağız."
"Kelly, nereden biliyorsun çölü aştığımızda sarı suyu bulacağımızı ve ben çok acıktım en önemliside testimizde suyumuz az kaldı. Onu doldurmamız gerek."
" Sen sadece bana güven. Haklısın suyumuz az kaldı ama Jackson'un sana verdiği şu kılıç, seni susuzluktan koruyacaktır. Yanıma yiyecek bişeyler getirmıştım hadi yiyelim ve şu lanet çölü aşalım."
Kelly' e güvenmekten başka çarem yoktu.
"Jack, t-shirt'ünü çıkar ve onu başına saralım bu sayede sıcaktan korunmuş olursun."
Kelly, t-shir'ümü kafama sardı ve yola koyulduk.
Saatlerce ilerledik ve gerçekten de Kelly'nin dediği gibi susuzluk hissetmedim. Şimdi ona dahada güvenmeye başladım.
Çölün sonuna geldik. İleride yeşilliklerle örtülü bir vadi vardı. Koşarak oraya gittik. Çok sevinmiştik. Galiba biraz fazla sevindim ben ve o an Kelly'e sarıldım.
"Jack iyi misin?"
"Çok özür dilerim sevincimden ne yaptığımı bilmiyorum istemeden oldu." diyerek mahçubiyetimi belli ettim.
"Sorun değil" diyerek gülümsedi.
Belkide ona sarılmam hoşuna gitmişti, bilmiyorum.
Vadiye girdik. Şimdi sıra akan sarı suyu bulmaya gelmişti.
Kelly; "Jack kılıcı bana ver." dedi. Bende kılıcı hemen ona uzattım.
