TOPLANTI

446 21 4
                                    

HATIRLATMA

Birkaç saniye içinde elinde krem rengi topuklu ayakkabılarla odaya girince ona baktım.

"Çok güzel de kimin bu senin evinde ne alaka?" Diye sorduğumda aldığım cevapla sinirlenmiştim. Şaka yapıyordu değil mi ? Eğer öyleyse bu ayakkabıyı giyeceğimi düşünmüş olamazdı.

"Bu kimin?" Diye sordum. Barış sırıtarak yatağa oturdu.

"Eski kız arkadaşımındı." Demesi ile sinirle elimdeki ayakkabıyı Barış' a fırlattım.

"Ve.. ve sen bunu giyeceğimi düşündün öyle mi tebrik ederim sende aynıymışsın." Diye bağırdığımda yüksek çıkan sesim odada yankı yapmıştı. Ben sinirle odada gidip gelirken Barış hala sırıtıyordu.

"Çok komik." Deyip sakinleşmek için derin derin nefes almaya başladığımda Barış ciddi bir tavra bürünmüştü ve elimde kalan diğer ayakkabıyı atmam ile gözlerimi dolduran ses Barış' ındı.

"Elçin! " Diye bağırması ile gözlerimi kapattım.

####

ELÇİN' DEN..

Gözlerimi kapatma amacım sinirden ağlama kıvamına geldiğim içinde onun önünde ağlamak istemiyordum. Eğer verdiği değer bu kadar ise bu şekilde kalmalıydı ve ben ondan uzaklaşmalıydım. Bu sırada yataktan kalkmış ve yavaş bir şekilde yanıma geliyordu eline eğik olan yüzüme uzattığında kendimi geri çekip odanın kapalı olan kapısına yönelip kapıyı açmak için elimi uzattığımda kapı kolunun üzerindeki elimi kavradı. Elimi çekmeye çalışsamda Barış' ın dudaklarını saçlarımda hissetmem ile sadece "Barış" diyebilmiştim.

"Sakinleşebildin mi ?" Demesi ile sinirle yüzümü ona çevirdim.

"Sakın bana bir daha yaklaşma." Dememe rağmen yüzünü saklarcasına saçlarıma gömdü. Nefesini üzerimde hissedebiliyordum. Barış yutkundu ve konuşmaya başladı.

"Elçin.." duraksadıyınca tekrar elimi çekmem için hamle yapmıştım. Tabiki başarısız olmak sureti ile.

"Özür dilerim." Hala sırtım Barış' a dönüktü. Onu duymazdan gelerek "Bırakır mısın beni şirkete geçmem lazım."

"Hayır" diye tek kelime ile cevap vermişti.

"Beni affettiğini duymadan asla."

"Barış çocuk değiliz." dediğimde hafifçe elimi sıktı.

"Bağırmak istemedim. "

"Ama bağırdın." Deyip gözlerimi kapatıp tekrardan açtım.

"Ağlama " dedi ve geri çekilip yüzümü kendine çevirdi.

"Eski kız arkadaşımın falan değil seni ilk gördüğüm zamanlar tasarlamıştım belki de sana verebilirim diye."

Şaşkınlıkla ona baktığım sırada gözlerimden süzülen yaşları boşta kalan elimi silmek için yanaklarıma götürdüğüm sırada Barış o elimi de tutmuş ve kendi parmakları ile hafifçe yanaklarımdaki ıslaklığı sildi.

"Özür dilerim Kızıl Sonyam. Bir daha olmayacak ve sen hiçbir erkek için hatta bu ben olsamda ağlamayacaksın." Deyip parmaklarını dudaklarımda gezdirdi. Tek bir kelime söyledim.

"Toplantı." Dediğimde elindeki krem rengi topuklu ayakkabıları yere çöküp ayaklarımın yanına koydu ve giymemi bekledi. Ne dercesine ona baktığımda "Toplantıya yetişemesende benim için sorun olmaz."

"Ciddi misin sen ?" dediğim gibi yere hızla yere eğildim ve ayakkabıyı giyip tekrar ayağa kalktığımda Barış hala yerde diz çökmüş vaziyetteydi. Soğuk bir şekilde konuştum.

Sonya (Elbar) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin