4.-Ters Köşe-

502 27 2
                                    

Uzun sürdü ama bölüm de uzun oldu.Keyifli okumalar. 

Ha bu arada Simsiyah'ı okumuş olan herkese çok teşekkürler. Acemice yazdığım hikayeyle ilgilenen insanlar gördükçe çok mutlu oluyorum :))

Multimedya Eylül.Ve şarkıya bayılıyorum...

"Uzaklaşmak belki hepimize iyi gelir." 

"Daha yeni geldin ama hayatımıza." dedi dudaklarını ufak bir çocuk edasıyla bükerken..Özür dilerim Burak, ben buyum işte. Değer veren herkesten kaçacak kadar korkak, değer vermeyen tek kişiyi sevecek kadar cesur..

"Beni benimle bıraaak! Beni benimle bu cehennemde, ruhumdan, senden çok uzak.Yabancıyım senin cennetine." diye dalga geçtiğimde güldü.

"Delisin." dedi ve ayağa kalktı.Ceketini giyip kapüşonunu taktı ve tam elini kaldıracağı sırada Tuna arkasından gelip indirdi elini.Burak şaşkın bir şekilde arkasını dönünce Tuna "Selam." dedi ve gülümsedi.

"Ben de tam gidiyordum.Selam." dedi Burak da. Ben endişeli gözlerle ikisini izleyip düşüncelere daldım her zamanki gibi..

Seçim yapmak zorunda mı bırakılmıştım yani? İkisi arasında? Ben ne dersem diyeyim bir yanım hep Tuna diyecekken ne yapabilirdim ki?

Resmen beynimin içinde MFÖ-Ah Bu Ben çalıyordu. Öyle ne yapacağımı bilmiyordum ki..Burak'a anlatığım gibi biraz burdan uzaklaşıp gitmeliyim, kararımı vermeliyim. Herkes ikinci bir şansı hak ederdi, ben de ederdim.

Gerçi Burak'ın ne diyeceğini de biliyor sayılmam.Belki çocuk başka bir şey söyleyecekti ve ben susturdum. Belki dönünce vazgeçer benden. Belli mi olur? Belki de öylesi daha iyidir.

"Artık kaçayım ben Eylül." deyince Burak, ben de ayaklandım. Tuna'nın karşısında sevgili rolünün bana düşen kısmını oynayıp boynuna sarıldım Burak'ın. O da beni öpüp kapıdan çıktı..

Bu kadar basit işte rol kesmek. İnanana tabii.

Tunayla tek kelime dahi konuşmadan yanından geçip odama çıktım. Her ergen gibi yorganı başıma kadar çektim. 

Belki yarın her şey daha güzel olurdu.

Bu kadar uzak olup her gece kalbimde uyuman ne tuhaf Tuna..

                                                                               ~~~~

Sabah kahvaltıya oturduğumuzda göz ucuyla bizimkileri süzdüm ve onlara bir hafta halamın yanına gitmek istediğimi söylemeye karar verdim.Dırım dırım dırım. Uff gerildim.

"Iıı..anne ve baba..ben şey diyecektim..hani diyorum biraz uzaklaşsam buralardan bir haftalığına tatil gibi bir şeye çıksam nasıl olur?" 

"Okul yeni başladı farkında mısın?" dedi annem umursamaz bir tonda. Demek ki ciddiye alınmıyordum. Hey ben gayet ciddiyim!

"Çok bunaldım.Lütfen! Sadece bir hafta falan.Okulu bir şekilde hallederim.Hı baba?" diyordum yavru kedi gibi yalvararak. Soframızda olup da hala sessizliğini koruyan Bay Tuna Atay Hazretleri kafasını kaldırıp bana baktı ve ukalaca sırıttı. Iyy iğrenç ötesi bir gülüş daha. Bakalım hangi gıcıklığı yapacak?

"Bunalacak bir hayatın mı var senin?" demesiyle bizimkiler gülmeye başladı. Ay, yok artık! Şimdi de Eylül vs. Tuna fight mı başladı? Allah Aşkına, ne ciddiyetsiz bir ailem var benim böyle? Hepsi ayrı sorunlu.

ESMER.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin