1.-Küçük Tuna-

930 32 3
                                    

Merhabalaaaarr, uuzun bir aradan sonra tekrar yazmaya başladım. Bir aralar Yorgun Yorgansever vardı ama baktım ki yazacak bir şey bulamıyorum dedim yaz kızım sen kurgunu, bırak bu düşünce yazısı işlerini..Neyse işte yepyeni bir hikaye ve devam edeceğine söz veriyorum.Multimedia'daki şarkı kalp ben :D Öpüldünüz..

Odamda pastel boyalarımla mavi bir balık çizmeye çalışıyorum..Annemin o tatlı sesi geliyor kulağıma..

"Eylüüüll! Bak kim geldi!" 

Babam sanıyorum, boyaları bir kenara fırlatıp koşarak çıkıyorum odamdan..Merdivenleri heyecanla inerken karşımda bir çift ukala mavi göz görüyorum.Bir an donup kalıyorum, afallıyorum. AMAN ALLAHIM ÇOK TATLI! Bu gerçek mi?

"Bak bu Tuna, Aylin teyzenin oğlu." diyor annem gülümseyerek. Aylin teyze annemin büyük teyzesinin kızı. Yani bu çocuk da onun oğlu mu oluyor?

Tuna kendini beğenmiş bir tavırla uzatıyor elini. 

"Tuna." diyor o hayran olduğum sesiyle. Bir an silkinip gerçek dünyaya dönüyorum. Uzatılan eli küçücük elimle sarmalayıp "Ben de Eylül." diyorum kocaman bir gülümsemeyle.Ama o küçücük kalbim yerine sığmıyor, öyle hızlı atıyor ki..

Dudağının kenarı kıvrılıyor hafifçe. Ben buna bile mutlu olup bütün gün evin içinde 'Tuna bana gülümsedi!!' diye geziniyorum.Sonradan öğreniyorum ki Aylin teyze vefat ettiği için Tuna bizimle yaşamaya gelmiş.Benden 3 yaş büyükmüş, abimmiş yani.Annem öyle diyor ama ben hayalimde Tunayı damatlıkla kendimi de gelinlikle canlandırıyorum.Hani abilerle evlenilmezdi? 

Benim gibi bir yaramaza neden bunu öğretmedi kimse?

Belki o zaman bu kadar acımazdı canım..

Aradan geçen 7 koca seneye rağmen Tuna'ya ilk günkü gibi bakıyorum hala. Aynı heyecanla, aynı sevinçle. Tuna benim hayallerimi, rüyalarımı süsleyen adam.

Ben ise onun küçük kardeşi kadar bile sevmediği ezik Eylül'üm. Onun beğeneceği kadar güzel biri değilim. Liseye başladığım ilk gün 'Bu kılıkta gidersen 4 yıl boyunca okulun en ezik kızı olacaksın.' dediğini hatırlıyorum.İnat edip üstümü değiştirmemiştim.Dediği de olmuştu. Görünmezlik zırhım vardı benim. Kimse benim arkadaşım olmak istemezdi. Eziktim işte..

Bugün yeni bir liseye başlıyordum.Eski benliğimden sıyrılıp yeni bir Eylül olmaya karar vermiştim.Yeni bir lisede 3. sınıf öğrencisi olacaktım.Tuna da üniversite 2. sınıf oluyordu. Tabi okulun en cool ve en yakışıklı çocuğu olarak popülerdi kendileri.Çevresinde kaç kız vardı kim bilir. Ben kimdim ki işte?

Ben onun kirpiklerinin rastgele dizilmiş olduğuna inanmıyorum hala..

İşte böyle yaşıyorum, yaşamak sana dair uzayıp giden bir özleme dönüşüyor Tuna..

                                                                     ~~~~

Sabahtan beri annemin başının etini yiyordum.Çünkü bugün okulumun ilk günü ve ben ne giyeceğimi bile bilmiyorum!

"Off anne yaa! Hiç yardımcı olmuyorsun!" diye bağırıyordum.Kapının açılma sesiyle arkamı döndüm.Yeni uyanmış bir adet Tuna. Bir an dağılmış saçlarının arasına karışmış olmayı diledim.

"Ne bağırıyorsun? Bir uyutmadın." diyor ukala bakışlarını üzerime dikerek.Ben ise hiçbir şey demeden dolabımı karıştırmaya devam ediyorum.Bugün yeni bir gün çünkü.Bugün unutacağım seni Tuna.

"Al bunu giy." diyor ve elime mavi kareli bir gömlek tutuşturuyor. Bir an çok güzel geliyor gözüme gömlek.Sonra kafamı kaldırıp yüzüne bakıyorum, gülüyor.Dalga geçiyor yine.Bozuntuya vermeden fırlatıyorum gömleği yatağın üstüne.Yeni aldığım siyah mumlu jean ile önden bağlamalı beyaz gömleğimi çıkartıyorum dolaptan.Şaşkınlıkla beni izlediğini fark ediyorum. Eğilip siyah botları da alıyorum elime.O arkamdan bakarken ben yavaşça banyoya doğru yürüyorum.

ESMER.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin