Abim: Byun Baekhyun

Bölüm:1

Medya:Wang So (Lee Joon Gi)

Multi medya:BAD BOYS Sexy Zone

20 yıldır dedemin himayesi altında yaşıyorum. 10 yaşından beri sırf sevgilim falan olmasın diye kahya ve bakıcı tutuyor. Ben bir kızım. Adım EunJung ama siz bana Eun-san deyin.
22 yalında olmama rağmen hâlâ liseye gidiyorum. Lise 2'ye hem de Türkiye'de. Nedenmiş evin reisinin ortağının görümcesinin amcasının dedesinin cenazesi varmış. Bana ne lan? Ben ne güzel Kore'de yaşıyodum. Her haftasonu da Japonya'ya gidip yankee lisesindeki yankee olan arkadaşlarımla takılıyordum. Evet ben de bir Yankee'yim. (Yankee'nin anlamını öğrenmek istiyorsanız Shiritsu Bakaleya Koukou'yu ve Gokusen 1, 2 ,3'ü izleyin.)

Her neyse. 1 sene boyunca yakuzalık eğitimi ve dövüş eğitimi alıp dedemin yerine geçtim. 3 yıl yankee okullarından en iyisi olan Bakada'nın liderliğini yaptım. İşte bu boş ve eğlenceli geçen 4 yılın sonunda Türkiye'de tekrar lise okumam istendi. Ben de okumaya başladım.  1.sınıfı tekarar ettim. Dedemin zoruyla 2.sınıfa geçiş yaptım sonra onu da tekrar ettim. Dede beni Kore'ye gönder yada Japonya'ya lütfen. Türkiye'de bulunmak istemiyorum.
Ama umursayan var mı? Yok.

Dedem odama daldı.

"Kızım burada savaş var. Seni en son yanına göndermek istediğim şahsın yanına göndermek zorundayım. Kusuruma bakma. Orada liseyi istersen okursun istemezsen okumazsın. Abin Byun Beakhyun'un yanına gidiyorsun."dedi.

What? Bir dakika benim abim mi varmış? Onunla karşılaştığım anda ağzını burnunu dağıtacam sonra onun saçlarını yolup şeyini ezecem.(yazara değil Eun'a kızın.) Lan bunca yıldır ne yapıyodun mal?
Hayvan herif.

"Dede benim abim mi varmış?"dedim.

"Az önce dediklerimden bir tek buna mı takıldın?"dedi.

"Maalesef evet."dedim.

"Evet senin bir abin var. Abin Kore'de çok popüler bir şarkıcı ve dansçı. Bir sürü fanı var. Bir de buradaki savaş 4 ay sonra başlayacak. Biz de o sırada hazırlanacağız. Sen de Kore'de bulunacaksın. Abinin sözünden çıkma. Bir de abinin bir arkadaşı  seni buradan alıp oraya götürecek. Sen de çabucak bir valiz hazırla."dedi.

Ne? Abim Kore'de ünlü bir sarkıcı ve dansçı ha? Yok daha neler? Neyse bir kaç yıl orada dayanmam lazım sonra Japonya'ya gider orada yaşarım. Sorun yok.

"Peki dede. Sen nasıl istersen. Ha bir de abimi birazcık öldürebilir miyim?"dedim.

"Tabii neden olmasın. Dermişim. Nah öldürürsün. Hadi acele et."dedi.

Biraz kibar ol be adam.

"Biraz da olsa kibar olmanı isterdim dede. İşte bu yüzden anneannem seni terk etti. Ve sen de ondan sonra kimseyi bulamadım. Evde kaldın be dedem, biraz kibar olursan birilerini bulabilirsin."dedim.

Sonra dedem ayağındaki terliği  fırlattı. Gerçekten de terlikler çok acıtıyormuş.

"Ver o terliği."dedi

"Emredersiniz."deyip terliği verdim. Sonra kafama yumruk yedim.

En iyisi Kore'ye kaçmak.

"Tamam dede abimin kılına bile dokanmayacam."dedim.

Not: Bizim ailede dokanmak vurmak anlamına geliyor.

Herneyse dedem odamdan çıktı. Ben de bir sırt çantasına klasik yankee kıyafetleri tıkıştırdım.

Dedem tekrar odama daldı. Elinde bir sürü poşet vardı.

"Al bunları koy çantana. Abin seni güzel, kibar, derslerinde başarılı ve dövüş sanatlarında başarılı olduğunu düşünüyor. Ve seni o şekilde tanıyor."dedi