Bölüm: 22 (4play/bad boyla aynı evde 2)

58 15 10
                                    

Bu bölüm kısa oldu. Olması da gerekiyordu zaten. Gomen gomen.

Yaklaşık 2 saattir, kendimi odama kapatıp, şarki dinleyip, ramen ve çikolata yiyip ağlıyorum. Tabii kolayı da unutmamak gerek. Kore'nin kolaları güzelmiş. Ve yaklaşık bir buçuk saattir biri kapıma çok sert bir şekilde vuruyor. Taa ki kapıyı kırıp içeri girene kadar. Xiumin gelmişti. Hangi yüzle geldiyse?

"Sarhoştum, V, Suga ve Jackson beni zorla bara götürüp içirttiler. Ben de sarhoş olmuşum. Şimdi beni istediğin gibi dövebilirsin."dedi. Yataktan kalkıp yanına gittim.

Nefesi alkol kokmuyordu. Kıyafetleri yeni yıkanmış gibiydi. Saçlar özenle yıkanıp, temizlenip, taranmış gibiydi. Peki bu hazırlık kimeydi? Yanağına sert ve hızlı bir yumruk geçirdim. Yere düştü. Herhalde yumruk atmamı beklemiyordu.

Yatakatakileri masamın üstündeki tepsiye koydum. Sonra yatağa oturup bağdaş kurarak oturdum.

"Kapı orada, giderken o tepsiyi de götür. Bir de bana dedikodu yapabileceğim birini gönder."dedim.

"Peki."deyip çıktı.

Niye ağladıysam? O mal için değmez.(burada kızımıza sövebilirsiniz. Hatta yazarı dövme planları da yapabilirsiniz, sıkıntı yok.)

İçeri JungKook girdi.

"Nuna, nuna, üzülme, bana anlatmak istediklerin varmış. Var ya BTS'in en iyi dedikodu yapanı benim, en iyi stalk yapanı da benim. Ee benimle dedikodu yapıyor musun?"dedi JungKook.

"Tabii ki de yapıcam, ama ilk önce atıştırmalık bir seyler getir. Böyle kuru kuru olmaz."dedim.

"Tamam nuna, hemen getiriyorum."dedi ve çıktı.

Yatağı düzelttim. Güzlce bağdaş kurup oturunca JungKook ile yapacagım dedikoduyu hayal etmeye çalıştım.(yazar hayal edemedi 'hayal etmeye çalıştım' yazarken. İnşallah bir şeyler bulabilir.)

5 dakika sonra JungKook elinde büyük bir tepsi ile içeri girdi. Tepsiyi tam önüm bıraktı. Tepsinin öbür tarafına da kendi oturdu.

"Evet nuna, dinliyorum."dedi ve çerezlerden yemeğe başladı.

"Ne öğrenmek istersin?"dedim.

"Neden Xiumin hyung eve kız getirdiğinde ağladığını merak ediyorum. O kadar kısa sürede aşık olamazsın, çünkü sen öyle bir kız değilsin."dedi JungKook.

"Aşık olup olmadığımı nereden biliyorsun?"dedim.

"Sen ağlayıp gittikten sonra sebin arkandan baya bir dedikodu yaptılar. Hem telefonunu unutmuşsun. Onu da getirdim."dedi JungKook.

Ne? Benim arkamdan dedikodumu mu yapmışlar?

Telefonu mu açtığımda hâlâ ses kaydı yaptığını gördüm ve durdurdum. Sonrada kaydettim.

JungKook'tan

Çok kötü bir yerde kestiğimi biliyorum, fakat anlatmak istediklerim var. Yamada hakkındaki gerçekleri anlatacağım. Yamada eksik anlattı. Şimdi anlatıp geri dedikodu yapmaya döneceğiz. Yani bir sonraki bölüme geçeriz. Çünkü Yamada'dan sonra Yamado'yu yani Sakura'yı da anlatacam, sonra Yuki, Tao, Chen D.O'yu da anlatmam gerek. Neden ben mi? Çünkü çok güzel dedikodular topluyorum. Şaka şaka, bu 6'sını da sizlere düzgünce açıklamazsam Suga beni dövecek. Ben de o yüzden anlatmak zorundayım.

Y: Sakın anlatma. Her şeyin düğün günü ayrıntılarıyla açıklanmasını istiyorum. O yüzden sen şimdi dedikodu yapmaya git. Ben Suga'yı hallederim.

Bir sey soracam, ben niye kendi yazdığım hikayede böyle mal mal şeyler yapıyorum? Biri bana bunu açıklayabilir mi?

Peki yazar sen bilirsin çünkü yazan sensin. Ya en azından Yuki'yi anlatayım.

Y: Neden Yuki'yi anlatmak istiyorsun?

En normalleri o.

Y: Hiç kimseyi anlatma, sadece dedikodu yap ve git.

Ok.

Yamada'mdan

"Niye ağladın?"diye sordu tekrardan.

"Ona güvenmiştim. Yani az da olsa."dedim.

"Haklısın. Ama o uzun ilişkileri sevmez, hep ilişkileri kısadır."dedi.

"O zaman niye o kadar uğraştı?"dedim.

"Amaç başka. Seni de diğerleriyle aynı kefeye koyuyor."dedi.

"Anladım."dedim.

"Güvendin ama hangi davranışıyla?"dedi.

"D.O'nun benim gerçek evlat olmadığımı bu yüzden de Chen'in bana abilik yapmadığını öğrenince kriz geçirdim. Benim sakinleştıren o ve onun sıcaklığıydı."dedim.

"Seni fena aşık ettirmiş. Bak kızım, güvenen değil aşık olan ağlar."dedi ve ona yastık fırlattım ve "Aşık değilim"diye bağırdım. Daha doğrusu o cümleyi söyleyerek çığlık attım.

"Niye çığlık atıyon? Yanlış anlayacaklar."dedi.

"Niye ki?"dedim.

Odaya XiuMin daldı.

"Lan JungKook seni dedikodu yap diye gönderdik, edepsizce şeyler yap diye değil."deyip JungKook'a yumruk attı. Tekrar yumruğunu kaldırdığında onu durdurdum.

"Ne yapıyorsun sen ya?"deyip onu ittirdim.

"O sana zarar vermedi mi? Yada seni rahatsız etmedi mi?"dedi XiuMin. (XiuMinElif)

"Tabii ki de hayır. Şimdi defol."dedim.

"Peki."dedi XiuMin ve gitti. Ben de tekrar yatağa oturdum. JungKook da oturdu.

"Bir şey diyecem, ben Baekhyun ile D.O'nun konuşmasına şahit oldum. O konu hakkında konuşalım istiyorum. Olur mu?"dedi JungKook.

"Anlat dinliyorum."dedim heyecanla.

"Şimdi bu ikili düğün hakkında konuşuyorlardı. Düğüne kimler gelsin filan diye. BTS'i, BigBang'i, Got7'ı, Monsta X'i, Bakada'yı, JoonGi'yi ve JongHyun'u çağırmayı düşünüyorlar."dedi JungKook.

"Bakada mı? Oğlum siz mal mısınız? Bakada gelirse kız evlenmekten vaz geçer ve savaş başlar ve ben de Suho ile evlenmek zorunda kalırım."dedim.

(lan çocuk zengin, tatlı, karizma, yakışıklı daha ne istiyon? -kendi yazdığıma triplenecek kadar kötü hissediyorum.-) -_-. 😣😣😣😣

"Suho mu? Ben niye o olaylari bilmiyorum? Çabuk anlat, yoksa meraktan çatlarım."dedi JungKook(ayy kıyamam, çabuk anlat kızzz.)

"Şimdi anlaşmaya göre D.O ile Yamado evlenemezlerse ben ile Suho evlenmek zorunda. Neyse her şey nikahtan önce anlatılacak zaten. Yani önceden bilmeye gerek yok."dedim.

"Nasıl yani? Bunlarin evliliği zorunlu değil miydi?"dedi JungKook.

"Anlaşma şu şekilde Sakurage Yamado Do Kyung Soo ile 2 Mayıs 2028 yılında evlenmesi gerek. Yoksa savaş başlar. Sakura'nın genetiği ile oynadılar. O yüzden bambaşka biri oldu. Ve onun karakterinin daha iyi olduğunu görünce ona senin adın "Yamado, Sakurage Yamado."dedik. O da inandı ve o şekilde yaşmaya başladı. Şimdi ise hafiza kaybı sebebiyle tekrar Sakura oldu. Yani o kız Yamado olmazsa D.O ile evlenmeyip benim Suho ile evlenmek zorunda olmama yol açar."dedim.

"Ha?"dedi JungKook.

Meraktan çatlayın inşallah. Amin cümlemize.

Abim: Byun BaekhyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin