İLK BAKIŞ...

62 9 0
                                    

   Yağmurlu bir gündü,bardaktan boşalırcasına yağıyordu mübarek.Uzun  zamandır görüşmediğim arkadaşım ile randevulaşmıştık. Saat tam 1.30'ta ofisinde buluşacaktık.Kendisi avukattı.Bende o zamanlar doktora tezimi yeni savunmuş ve başarıyla geçmiştim.Uzun,meşakkatli bir süreci neyse ki atlatmıştım.Ofisin  bulunduğu büyük binanın önündeydim 5 dakika geç kalmıştım.Aceleyle içeri girdim,ivedilikle yukarı çıkmalıydım.Önümde uzun bir liste şeklinde düzenlenmiş kat tablosuna bakınıyordum.Aradığım isim Tunç Korkmazdı.1.katta bulamadım 2.kat...3.kat..derken 8.katta ismini bulmuştum Av.Tunç Korkmaz yazıyordu siyah harflerle.İçimden derin bir oh çekerken,gözüm asansöre ilişti.Eski bir asansör olduğu o kadar belliydi ki standart kahverengi bir kapı,metal demir tutacak ve ortada ince şerit şeklinde buzlu bir cam.Asansörü çağırdım gelmesini bekliyordum.Lanet makine ağır bir bezirgan gibiydi.Sonunda turuncu ışığı görünmeye başlanmıştı.Nihayet önümde durdu.içerisinden 80 yaşlarında gayet bakımlı,lacivert takım elbisesi klasik izler taşıyan yıllara meydan okurcasına dinç duran bir beyefendi inmişti.Ağır kapıyı tutarak bana yardımcı oldu.Sonra sert şekilde kapadım o telaşla 8 yerine 3 'e basmıştım.Eski asansör olduğundan bekleyecektim.O kata ulaştıktan sonra tekrar 8 numaralı tuşa basacaktım .1. kat...2. kat..3.kata gelmiştim..

  Kapı bir anda açılıverdi,kapıyı tutamadım elim boşlukta kaldı.Karşımda duruyordun,ellerim titremeye başlamıştı.Garip bir heyecan basmıştı.Atardamarlarım şahlanmıştı durdurak  atan kalbim yerinden çıkacak gibiydi.Üzerinde karamel tonlarında bir pardösü dizlerinde bitiyor ve onlara uyumlu yüksek topuklu bir çizme bacaklarını sarıyordu.Deri eldivenlerin ,bütün bu tablodaki  güzel ayrıntıları kendi içinde barındırıyordu..

JÜLİDE=Pardon beyefendi geçebilir miyim?

KERİM=Tabi..tabi buyrun.

JÜLİDE=Ben giriş kata inecektim ama sizleri avare etmeyeyim.

KERİM=Evet aslında hayır..ne ise yok yok etmezsiniz.

JÜLİDE=Teşekkür ederim.

   Bir kaç dakikadır hayatımın en saçma cümlelerini kurmama sebep olan bu kadın.Bana soğuk duşlar aldırmıştı.

JÜLİDE=Pardon 0 tuşuna ne zaman basacaksınız?

KERİM=Kusurumu maruz görün lütfen hemen basıyorum.

    Ne kadar nazik bir hanımefendiydi.Asansörü benim kontrolüme bırakmıştı.Tabi ben uçmuş vaziyette sadece verilen komutları yerine getiriyordum.Tuşa bastım iniyorduk aşağıya doğru,hiç kıpırdamadan öylece duruyordu.Bu asansör neden hızlandı böyle, en olmadık anlarda sürat teknesiydi.Gelmiştik,kapıyı usulca aralayıp "iyi günler" diyerek.Yüksek topuklu çizmesiyle bir ceylan gibi seke seke uzaklaştı.Asansör,bir deri çanta , bir de  bedenen var ruhen yok olan bir adam kalmıştı.Ne kadar renksizleşmişti ortalık.Bütün renkler karaları bağlamış öylece duruyorlardı.İlk kez gördüğüm bir kadından neden bu kadar etkilenmiştim?Uzun zamandır hayatımda bir kadın olmamıştı.Nasıl olabilirdi ki zaten!Binlerce makale -kitap arasında kaybolmuş ,tezlerimin hipotezlerini sürekli değiştirmekle geçmişti hayatım. Ama bakımlı olmaktan,spor yapmaktan asla vazgeçmemiştim.Bu yüzden asistan arkadaşlar arasından kızlar bana sürekli yanaşıyorlardı ama ben yüz vermiyordum.İçlerinden çok güzel olanlarda vardı ama olmuyordu bir türlü.Bazen güzellik ötesi şeyler olmalı mesela enerjilerin tutması bu çok önemli bir kavram benim için.Acaba takip etsemiydim. Daha neler saçmalama Kerim dedim kendi kendime.Aman Allah'ım Tunç'u unuttum.Geç kalınmasından hoşnut olmayan ben, fazlasıyla geç kalmıştım.Bu sefer 8 nolu tuştan emin olarak bastım ve artık yukarıya doğru bedenim  aşağıya doğru ruhum çekiliyordu...

     işte ilk defa seni  böyle tanımıştım.Hayatımın en güzel tuvaline resmini çizmiş,aralarına biraz benden serpiştirmiştim.Güneş saçının rengine,akarsu gözümün maviliğine,bulutlar beyaz çarşaflara dönmüştü.Sen,ben ve biz....

VUSLAT-BAmBAŞKa...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin