Adım AnnaBella Rose 16 yaşındayım. Siyah uzun dalgalı saçlarım var.Uzun boylu sayılırım ve Masmavi gözlerim vardı...
Görme yetimi kaybetmeden önce, gerçekten harika bir hayata sahip olduğumu söyleyebilirim.Ama Kaza geçirdiğim o günden sonra hiçbirşey eskisi gibi olmadı.İsterseniz kaza geçirdiğim güne dönelim.1.BÖLÜM
"Anne bugün Emily ile central park'ın yanındaki alışveriş merkezinde elbiselere bakıcaz gecikebilirim." Annem çok anlayışlıdır ne istersem yapar annem siyah saçlara,mavi gözlere sahip çok güzel bir kadındır.Bir saat kadar evde dolanıp Emily bana aşağı inmemi söylediğinde üst kattaki odamdan çıkıp tozlu merdivenlerimizden aşağı iniyordum.Annem kapının önünde durmuş Emily ile konuşuyordu.Emily ile beşınci sınıftan beri arkadaşız artık sırdaş olduk diyebiliriz.Emily sarı dalgalı saçlara sahip,yeşil gözlü soluk teni ile çok güzel bir kızdı.
"Ne konuşuyorsunuz güzel bayanlar?" sömestr tatilindeydik ama Emily'nin sırt çantası takıyordu olduğu yerde sırt çantasını düzeltip konuşmaya başladı."Seni bekliyordum annenle biraz lafladık neyse hadi geç kaldık daha elbiselere bakıcaz belki sinemaya falanda gireriz hoşçakal Mariana" annem arkamızdan el sallayıp "Hoşçakal'ın Emily kızıma göz kulak ol" Deyip güldü ve kapıyı kapattı.
Yürüye yürüye ölücektim nerdeyse Emily'e baktığımda sırtında taşıdığı tamamen dolu gibi gözüken sırt çantasına rağmen hiç yorulmamış gibi görünüyordu."Emily sömestr tatilindeyiz sırt çantandan nefret edersin niye şuan sırtında sorabilirmiyim acaba?" Emily derin biri iç çekip "Ahh! bella lanet olsun üstüme uygun çanta bulamadım bu kıyafete uygun sırt çantam vardı napabilirim?" beş saniye gülüştükten sonra alışveriş merkezine giriş yaptık.İşte hayatımın en kötü noktasındayım.Kazanın olduğu yani alışveriş merkezinin ilk katı olan içinde abiye elbiseler olan yere girdik.Emily uzun süre abiye kıyafetlere göz gezdirerek içinde kırmızı renkli bir abiye kıyafet seçti ve bana göstermek için yanıma koşa koşa geldi.Ben cümleme tam başlayacakken vitrine bir arabının çarpmasıyla hayatım değişti vitrinin kırılan camları gözümü kesmişti ve hiçbirşey göremiyordum.Sanki hayatım bitmiş gibi hissediyordum ölmüştüm sanki.Cennet öyle biryer yok diyorlar bunların hepsinin bir masal olduğunu vurgulayanlar insanlar var.Ama ben öyle bir yer olduğunu biliyorum çünkü orda camların gözüme değer değmez hissettiğim acı beni yere savurdu tüğlerimin diken diken olduğunu hissediyordum vücuduma korkunç bir ağrı saplanmıştı sanki artık yaşamıyordum.Ama içimden derinliklerden gelen bir ses hayatımın daha yeni başladığını söylüyordu.Daha sonra sesleri işittim artık hayatımın geri kalanını sadece insanların sesini duyarak geçireceğimi anlamıştım daha sonra arkadaşım dehşet içinde bir çığlık attı ve beni yerden kaldırıp bana sarıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖZ (TAMAMLANDI)
HumorKonu ; AnaBella, adında ki on altı yaşında bir kızın hayatı sorunsuz ilerlerken bir anda alışveriş merkezinin vitrinine araba çarpmasıyla birlikte kırılan cam parçalarının , gözüne girmesi hayatını tamamen değiştirecektir. Tüm Hakları Saklıdır©Mar...