Olağanüstü

2K 112 8
                                    

                    25.BÖLÜM

(Drew)

      "Evet çocuklar size söylemek istediğimiz şeyler var."Sabahın köründe beni muhteşem bir rüyadan alıkoyan aileme teşekkür ediyorum.Sem iyileşmiş siyah,beyaz çizgili t-shirt ve dağınık saçları ile yanımda oturuyordu.Sem yalandan öksürüp konuşmaya başladı."Çocuklar mı?" Babam sinirlenip sem'e bir bakış attı.Ve sinirli bakışların arasına girip konuştu."Ben sizin üvey annenizim!" Duyduklarıma inanamıyordum.Öylece donup kalmıştım.Sem'e bakamıyordum bile.Beş dakika öylece donup kaldıktan sonra konuşmaya başladım."Neden bunu yıllarca bizden sakladınız peki?" Sem'e dönüp baktığımda gülüyordu."Ahaha! şaka falan mı bu?" dedi.Annem daha doğrusu üvey annem."Şaka yapar gibi bir halimiz mi var?" dedikten sonra sem bir an için gülmeyi bırakıp ciddileşti ve bahçedeki çiçeklere göz gezdirmeye başladı.

  "Peki bunu bizden saklamayı nasıl başardınız?" O kadar sorulacak soru vardı ki birinden başlayayım dedim.Sem'in soru soracağını pek sanmıyordum çünkü hala babam ve üvey anneme karşı dargındı.Babam cevap vermek için hazırlandı.Alnında ter olduğunu fark ettim."Bunlar hakkında daha sonra konuşuruz asıl haber şu ki gerçek anneniz ölmedi ve yaşıyor sizi görmek için bu akşam buraya gelecek." Üvey annem sinirlenmeye başlamıştı.Sandalyeden kalktı ve çekip gitti.Beyaz terliklerinin altı çimlerden dolayı yeşile boyanmıştı.

   Santa Fe Mexico

    17.05...

  Ben katarina Sem ve Drew'in annesi.Brand Tomsen ile ayrılma sebebimiz benim striptizci olmam.Benden ayrılıp o lanet olası dar görüşlü kadınla evlendi.Her bu noel hariç her neol çaktırmadan arabayı onların beni fark edemeyeceği

bir yere çekerek evlerini izler ve ağlardım.Striptizciyim evet ama artık olmak istemiyorum ve işten ayrılmak istediğimi söylediğimde patron peşime adam taktı ve beni izliyorlar sanırım buldukları yerde öldürecekler.

Keşke son bir kez ölmeden önce çocuklarımı buakşam görebilsem.

(AnaBella)

  Yürürken aynı zamandada düşünüyordum.Emily beni sürekli dürtüyor."Dürtmesene beğ!" diye çıkışıyordum.Oda bana "Gudubetliğin üstünde gene bugün."Diyordu.Yaklaşık 2 saatir.Drew beni aramıyordu.Acaba o çırpı bacaklı

Christinle mi geziyordu? Morelim çok bozuktu onca yıl sonra nereden çıkmıştı bu? içimden düşünürken bir anda sesli konuştum."Nerden hortlayıp çıktıysa mezarlığına geri dönse keşke!" Emily bana şüpeci gözlerle bakmaya başlamıştı.

"Ne diyon kız sen oynattın mı?" Cevap vermeden öylece yürümeye devam ettim.Kar erimişti yapraklar uçuşuyordu.

(Katarina)

 Hava kararmıştı arabayla ıssız bir yolda ilerlerken ileride 2 fener ışığı gözüme gözüme geliyordu.Gözüm kamaşmıştı.Yolumu kapattılar.Arabadan 2 adam çıktı kapımı açtılar ve "Bizimle geliyorsunuz." dediler."Canınız cehenneme!"

Zorla kolumdan tutup yerlerde sürükliyorlardı.Kolum ve yere sürten bacağım ağrıyordu ve korkarım pantolonum yırtılmıştı.Zorla arabanın içine fırlattılar."Beni nereye götürüyorsunuz?" adam kafasını çevirip yüzüme baktı."Borcunu ödemeye."

dedi.

(Kevin)

 Rüzgar yüzüme yüzüme vuruyordu.Yanaklarım dalgalanıyordu yani o kadar şiddetliydi.İstemsizce yoldan geçen adamların orasına burasına bakıyordum.Elimde yeni aldığım bir kitapla eve doğru yola koyulmuştum.Toplum içinde çok rahat değilimdir.

Bu yüzden insanların içinde bana devirdikleri gözler sayesinde asırlar sonra eve varacakmışım gibi geliyordu.Önüme bakmadığım için o anda birine çarptım.

(Katarina)

 Gözlerim kapanıyordu.Arabada sürekli bağırdığım için suratıma onu aşkın tokat yemiştim.Beni kırık dökük bir eve getirmişlerdi.Hala yerlede sürüklemeye devam ediyorlardı.Evin içine girdiğimizde her yer kir,pas içindeydi tozlar havada

uçuşuyordu.Beni bir yatağa fırlattılar.Kel kafalı olan elindeki kamerayı kaldırdı ve beni çekmeye başladı diğeri ise benimle konuşuyordu."Hadi! soyun." Çok geçmedi biliyorum striptizci olabilirdim ama artık insanlara bir taraflarımı göstermek istemiyordum.

"Hayır bunu yapmayacağım!" "Hadi ama sanki ilk kez yapacaksın.Soyun böylece borcunu kapatabilirsin." Benim kimseye bir borcum yoktu anlamıyordum."Yapmazsam ne olur?" bu sefer kel kafalı konuştu."Ölürsün."

Sanırım pek seçeneğim yoktu.Kafamı sağa doğru çevirdim.Bir boy aynası vardı.Ona baktığımda dona kalmıştım.Aynada görüntüm donmuştu.Elimi hareket ettiriyordum ama aynada aynısı olmuyordu.

(Drew)

 "Saat 8.30 nerede bu kadın?" Sem suratıma bön bön bakıp sorumu cevapladı."Yani bence gelmesede olur onca yıl görmemişim, şimdi görmesem de pek bir şey değişmez." Ben sem gibi düşünmüyordum yinede merak ediyordum.

"Abi 2 günlük tatile ne dersin? istersen bellayıda çağıra bilirsin?" aslında bir tatil iyi gidebilirdi."Nereye?" leptoptan kafasını kaldırıp bana baktı."Santa Fe Mexico!"

(Katarina)

Ağzımın suyu yatağa akmıştı.Etrafıma baktığımda gözlerime inanamıyordum.2 Adamında kafası kopuktu.Her yer kan içindeydi ama bunu kim yapmıştı ben yapmış olamazdım hiç bir yerimde kan yoktu.Ben yapmadıysam kim yapmıştı peki?

Acaba deliriyormuydum? yarı tozlu aynaya baktığımda yine görüntüm donuktu benim gözümden yaş geliyordu.Ama aynadaki ben bana gülüyordu.

(AnaBella)

Drew ile sabahtan tatil için yola çıkacaktık kulaklarıma inanamıyordum.

(Christin)

"İzin çıkarmadan birinin telefonunu dinlemek yasaktır.Ahahah! yakında bella ve drew diye bir şey kalmayacak!"

GÖZ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin