4.Bölüm

34 4 1
                                    

Evet canlarım. Nasılsınız. Umarım hikayem hoşunuza gidiyordur. Acemice. Ve fazla bocalıyorum ama. Hangi insan bocalamadan bir şeyler yapabilmiş ki. Bu dünyada. Neyse umarım beyenirsiniz. Soğuk Nevanelerim. İyi okumalar.....

Hatırlatma

Yatağına yatırıp yorganı üzerine örttüm ve tam arkamı dönüp gideceğim sırada duyduğum kelimeyle şoka uğradım.

"Bekle"................

Onun da diğerlerinden farkı yoktu işte. Kesin onunla yatmamı isteyecekti. Ne bekliyordum ki?

Hiç bir şey demeden odadan çıkıp kendi odama geçtim. Üzerimi değiştirip yatağıma yattım ve aklımdaki düşüncelerden kurtulup uykuya sürüklendim....

Eylül'den......

Sabah uyandığımda yatağımdaydım. Allah Allah uyur gezer falanmı oldum acaba? Yatakta doğrulup telefonumu şarj dan çıkardım ve elime alıp saate baktım.

"12:00'mi. Hay ben böyle işin....Daha 2. günden kovulacağım."

Yataktan kalkarken yorganıma takılıp birde yere düştüm iyimi? Hızla yerden kalkıp aynı hızla odadan fırladım ve uçarak yan odaya bodoslama daldım. Evet resmen daldım.

Oha. Bu adamın burada ne işi var.

+Adamın kendi evi sanane.

Sen bir sus. Olum bu adam işe gitmeyecek mi? Evde ne işi var?
Hiiiii yoksa uyuyamı kaldı.

Hemen Serkan Beyi kolundan tutup yataktan kaldırdım ve bana mal mal bakan suratını umursamadan onu banyoya itekledim.

"Hala uyusuyormusunuz siz Serkan Bey geç kaldınız geç."

Ağzını açıp bir şey diyeceği sırada hemen onu banyoya itim ve

"Hiç itiraz istemiyoum Serkan Bey.    15 dakika içinde üstünüzü değiştirip aşağıda olacaksınız. " deyip aşağıya fırladım. Kahvalatı kahvaltı kahvaltıı..

Buz dolabında ki kahvaltılıkları çıkartıp masanın üzerine koydum ve dolaptan iki yumurta çıkarıp haşlamak için ocağa koydum.

Bir yandanda dolaptan çıkardığım sütü ısıtıp tabak bardak vs. Şeyleri koyuyordum. Masa hazırdı. Saate baktığımda tam 15 dakika nın dolduğunu gördüm.

"Umut Beeeeey"diye çığırırken arkamı döndüm ve bana şaşkınlıkla bakan bir adet odun ile karşılaştım.

Takım elbisesi üstüne tam oturmuş. Saçlar zaten ben yeni duş aldım dercesine ıslak. Ohhhh. Sanki işe değil podyuma gidiyorsunuz. Ah şu erkeklerin saç saçı ıslak bırakma alışkanlığı. Somrada hasta oluyorsunuz. Aynı şaşkınlıkla da konuşmaya başladı.

"Tam on beş dakikada mı hazırladın sen kahvaltıyı?" Ne yani olamaz mı? Onu umursamadan yumurtayı civciv şeklinde ki yumurtalıklara koydum.

"Evet ama biraz daha uyuşursanız bu on dakikalık kahvaltıdan yararlanamayacaksınız. Ayrı yeten bu süt de bitecek." Dedim elimdeki sütüde masaya koyarak.

Halâ duruyoryaaa.

Hemen kolundan tutup masaya sürukledim ve sütünü önüne koyup o kahvaltısını ederken bende yukarıya çıktım ve Serkan Bey'in odasını toparlamaya başladım. Ne kadarda değişik bir adam.

Banyoya geçip orayı da temizledim ve yerde ki pijamaları kaldırıp kirli sepetine attım. Dağınık herif. Elektirikli süpürgeyi almak için aşağıya indim ve Serkan Bey 'in masada olmadığını fark ettim.

GECENİN HUZURUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin