AŞKIN İNADI

ALMANYA

HATIRLATMA;

Ama en çok olan Yankı'ya oldu .

Gözünden bir damla yaş aktı evet evet inanılmaz bir gerçek ama oldu kardeşinin ölümünde bile kendini tutan Yankı Aras şimdi tutamıyordu.Kimseye fark etirmeden sildi göz yaşını. Ve kapıya doğru ilerledi ve kapıyı açıp orada durdu....

Durdu ama hemen saniyesinde geri çıktı odadan biri görür de karizması gider diye???

Saçma idi ama şunu bilmiyordu ki o kıza ne kadar da iyi ğeldiğini,zaten görselerde kimse umursamazdı ki herkes Eylül'e bakarken kimin umrunda ki Yankı'nın yaptığı?

Doktor odadan çıktığında Yusuf direk "Neyi var,iyi mi?" Yusuf doktorun konuşmamasıyla ve herkesin yüzlerine tek tek bakması ile daha da endişesi artıki haklıydı.

Doktor ne diyeceğini bi türlü kafasında toplayamıyordu ki çünkü Yankı doktorun tam karşısında idi ki gözleri iyice kararmaya aşlamıştı , Yankı kafasını onaylayarak doktoru onayladı.

Doktor hiç uzatmadan söyleyip gitmek istiyordu "Eylül Hanım"ın durumu -" Yusuf delirmişti "EEE ne söyleyeceksen söylesene be herif" Anıl herzamanki sakinliğini korumuştu doktorla Yusuf'un arasına girişti.

"Beyefendi lütfen biraz sakin olabilirmiyiz? Nasıl diyeceğimi tam olarak bilmiyorum, beni iyice korkutuyorsunuz," hepsi sabırsızlıkla bekliyordu. "Eylül Hanım'ın durumu çok ama çok kötü,fakat tek çaresi onu başka bir hastaneye taburcu edeceğiz fakat;bu Eylül hanım için zarar verebilir , çünkü tam kurşunun yerini bile bulamadık ve kurşun omurgalara zarar verme ihtimalide çok fazla eğer burada kalırsa kötü olur ama başka özel bir hastane var oraya götürseniz daha iyi ama biz elimizden geleni yaparız ama özel bir aracanız olması lazım Hanımefendiyi Almanya' gitmesi gerek ve uçakla bu iş olamaz , tercihler size bağlı iyi günler"

Diyerek gitti gitmesinede arkadaşında yığılan kaç adam oldu?

Buarada babası Eylül'ün hastanede olduğunu öğrenmişti ama öle çok aceleci de davranmıyordu ki? Bir kendi kızını fare gibi görüyor her deliğe girer diye hiç kılını kıpırdatmıyor.

Hastanede herkes bir yerlere yığılmıştı.Evet çete zenginde ama şuan da ne bankalardan para alabiliyordular ne de işlerinden ama KİMSE YANKI ARAS gibi olamazdı ki dünya resmen onlarındı. Çetedekilere kaç kere yardım etmek istediğinde hepsi " biz alın terimizle kazanırız kardeşim " demişlerdi. Ölede olmuştu yedikleri arkalarında yemedikleri önlerinde idi. Hiç birinin Almanya'ya gidemez diki, çünkü sınır dışı edilmişlerdi oradaki suçlardan. Yankı planına başlıyordu

"Eylül'ü ben götürürüm" diyerek bütün bakışları üstüne çekti. Herkes öle bir bakıyordu ki resmen Yankı'nın ayaklarına kapanacaktı.

"Sadece bir şartım var." Eee bu Yankı tabikide karşılıksız bir iş yapmazki.

Yusuf atılarak "dinliyoruz kardeşim." Ve Yankı Aras'ın planı tıkır tıkır işliyordu.

"Eylül ve sadece ben gidiceğiz, eğer kabul etmezseniz ne Eylül ne de siz gidemezsiniz"

Hepsi şok olmuştu , ama kabul etmeye mecburlardı çünkü Yankı Aras dediğini yapar kabul etmezse götürmezdi ki. Kimse NEDEN diye soramadı , soramazdıki Yankı ' nın en çok nefret ettiği şey buydu hesap vermesi hepsi tanıyordu Yankı'yı.

herkes kafalarını aşsağı yukarı sallayıp olumlu homurdanmalar olunca Yankı'nın az da olsa sol dudağı hafiften oynadı.

İKİ SAAT SONRA ;

Yankı ile Eylül çoktan yola çımıştılar. Yankı arabayı özel şoförüne sürdürüyor arkada ise Eylül'ün uyanmasını bekliyordu.Planı tıkır tıkır işlemişti.

DÖRT SAAT ÖNCE ;

Yankı doktorun odasındaki masanın üzerinde oturup doktoru bekliyordu.Ve ta ta ta dam doktor geldi (!)

"Siz ne yapıyorsunuz?bune saygısızlıktır efendim."

"Kısa kes "

"Peki buyurun ne istediyidini?"

"Duduğuma göre Eylül'ün durumu iyi ve birazdan uyanacak?" doktor kafası ile onayladı "ve siz yoğun bakımdan hiç dışarı çıkmadan yoğun bakımın içinden geldin?"

doktor yine kafası ile onayladı

"ve kimsenin haberi yok ve sen buraya telefonun çaldı ve sana haber verildiği için geldin?" " evet efendim de bundan ne çıkardınız , eğer söylemediğime kızıyorsanız şimdi söyleyeceğim." "tam aksine söylemiyorsun "

" ama efen-"

"kes zırvalamayı şimdi bu kız durumu kötü olduğu için Almaya'ya gidecek falan diyorsun ne dersen de ama işin ucunda Almaya olacak.Gerisi ilgilendirmez bunu yap sana bir daire ve benim şuan kapımdaki(BMW aracını camdan göstererek) vereceğim."

Doktor şaşırmıştı ki biraz düşünerek ve kendininde buna ihtiyacı vardı.

Kredi borçları ile yerin dibine girmişti ve bu iyi olurdu kira olmazdı ve ulaşımda sorun olmazdı

"Tamam Yankı bey size güveniyorum"

ŞİMDİKİ ZAMAN ;

Eylül daha uyanmamıştı.Aslında Yankı kızı Almanya'ya falan götürmüyordu kendi bağ evlerine götürüyordu.Arka koltukta resmen kızı izliyordu.

Doktora yalanı söyletti çünkü kızın babasının öğrenip hastaneye geleceğini duydu ve garip bir şekilde kızı eğer verirse bir daha göremeyecek olması onu korkutmuştu .

Bu kızı babası haketmiyordu öle baba olmaz olsaydı.

Ve bu sahiplenmeyi ise kız kardeşine benzediği kanısına vararak hemen kapaatı.

Şoförü durdurup onu geri eve yolladıktan sonra kendi şoför koltuğuna oturdu ve kimsenin bilmediği bağ evine gidiyordu.Şoförün geldiği yoldan dönüp başka tarafa ilerledi eğer şoföre sorsalar burayı edecek ve kendi izini kaybettirecek ti .

Peki kameralar diye sorsanız?

Tabi kide cevabı bu yüzden yolu değiştirdi o yol kameralı ve çetenin bildiği klasik bağ evlerinden birisi ve el koymuş gibi bulurlardı.

Ve gideceği bağ evei ormanın tam içindeyi di ?

Peki ya bu orman ne kadar uzak derseniz?

12 SAATLİK BİR YOLDU YANKI'YA KOLAY GELSİN ÇÜNKÜ EYLÜL BİRAZ DA OLSA KENDİNE GELLİYORDU VE BU YAPTIĞINA KIZACAK VE YANKI'NIN BAŞINI ŞİŞİRECEKTİ.

OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM. BİR DAHA BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE SİZLERİ SEVİYORUM.

OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM :)