Bölüm:1

93 8 12
                                    

Yen'i hikaye

7 yıl önce...

Ona hayrandım. Saçlarına,gülüşüne,gamzelerine bakışlarına kapılıp gidiyordum. Kusursuzdu inanılmaz sevimli ve çekiciydi ,Ama ne yazıkkı ben ona göre değildim yanında basit, sessiz içine kapanık , asosyal kalıyordum . Benimle ilgilenmiceğini biliyordum ama kendime hakim olamıyordum içimden sürekli;
-En fazla ne olabilir bunu yapabilirsin onu seviyorsun. Diyip kendimi cesaretlendiriyordum ...
Ve o gün ;
O kadar heycanlıydım ki nefes bile zor alıyordum bugun onun karşısına çıkıp onu ne kadar sevdiğimi anlatacaktım ve o güzel gözleriyle bakıp gülümseyecekti bana yani böyle umut ediyordum. Kahvaltı yapmak için mutfağa gitsemde pek birşey yiyemedim. Odama çıkıp hazırlanmaya başladım 2 hafta önce tesadüfen mavi rengini çok sevdiğini öğrenmiştim o yüzden mavi t-shırt giymeye karar verdim çünkü herşeyin onun sevdiği gibi olmasını istiyordum örneğin yeşilliği sevdiği için okulun bahçesinde çimlerde açılacaktım ona. Emindim ki mutlu olacaktı. Her neyse sonunda kıyafetleri seçip giyinmiştim banyoya geçip dağınık saçlarıma zorlada olsa şekil vermeye çalıştım . En zoruda tellerimi temizlemekti suratımdaki birkaç sivilce yada birçok sivilce o gün moralımı bozmayacaktı aman allahım çok heycanlıydım...

Merdivenlerden aşağıya inerken kalbim azımda atıyordu.
O geldi aklıma , gelçi hiç çıkmıyorduku aklımdan.
Beni düşüncelerimden sıyıran babam oldu ve hemen sonra söze girdi;

"Batuhan seninle konuşmam gerek oğlum annenle bu karara vardık."

Babamı kafamla reddedip söze girdim;

"Baba acelem var "

Oda omuzlarını düşürüp ;

"Tamam oğlum özet geçeyim öyleyse, işlerimiz izmirde yani burdaki yerimizde yürümüyor üzgünüm oğlum yarın gidiyoruz, okulda son günün. Arkadaşlarında vedalaş koçum.

Babamın söyledikleri beynime çivi saplanmış etkisi yaratırken sadece bakmakla yetindim bir süre
sonra;

"Baba hayır, hayır olmaz burdan gidemeyiz!!"

Babam başka çaremiz olmadığını anlatırken mecbur kabullendim. Oysa ki ne güzel planlarım vardı. Onu bırakmak, görememek çok ağır geliyordu...

Arabadan inip okula yürüdüm onu göremedim, gelmemiş olamazdı değil mi? Sınıfa girerken ilk iki ders geçmiş ben düşünmekten fark edememişim.
Tenefüse çıkarken umutlarım bitmek üzereyken, yağmurdan sonra güneş etkisi yaşadım adeta. Ordaydı, seri adımlarla çimenliğe yürüdüm mesafe kısaldığında heyecanım artıyordu, son adımlarımla yavaşladım. Gözleri gözlerimi buldu mavileri gözlerimi kör ediyordu sanki. Her adımımda cesaretimden bir parça gitti içimden.
Yaklaştım ve bana anlamaya çalışan gözlerle bakan ona baktım uzunca. Derin bir soluk oldım önce ve;

"Arya, nasıl söylenir bilmiyorum ama be-"

Sözümü kesen yanındaki arkadaşıydı ;

"Hadi şişko hadi"

Grurum kırılırken pes etmedim. Oda gülüyodu bu duruma ciddi bir tavırla devam ettim;

"Ben seni seviyorum"

Kısık çıkan sesisimi ben bile tanıyamadı, ne vardi bu kadar heyecanlanmasam ki?

Önce bir güldü alayla yüzünde alay ifadesi acıttı canımı. Ve sözleride öyle;

"Batuhan, saçmalama beni sevemezsin, çünki seni sevmem yani imkansız"

Dedi ve beni baştan aşağı süzdü.

Bana salakmışım gibi baktı, işte o an içimdeki aşk nefrete yelken açtı sessizce.

Bir damla yaş süzüldü gözlerimden sakince, neden dedim neden bu böyle olmamalıydı değil mi?

Ve kendime bir söz verdim o gün hırsla SEN BANA ÖYLE AŞIK OLACAKSIN Kİ ! BU SEFER İMKANSIZ DİYEN BEN OLACAĞIM.

Bu sözü içimde tekrarlarken okul bitmiş eve gelmiştim. O gece uyku haram olmuştu bana. Erkekler ağlamaz sözüne tepki gibi ağlamıştım o gece.

İstanbula giderken aşkla canlandırdığım yüz yoktu aklımda. Artık intikam vardı çünki onun yüzünü örten...

Arkadaşlar bu kitap efsane geliyor lütfen yorum,beğeni ve vote atın çok teşekkürler 😋😋

ARAFTAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin