4.BÖLÜM: PLAN
KAYRA DEMİR
Hastanenin soğuk koridorunda, omuzlarıma astığım siyah desenli şala daha da sıkı sarılırken düşündüğüm tek şey bir an önce buradan nasıl çıkacağım idi.
İki gündür bu lanet hastane odasında yatıyor ve çıkacağım günü bekliyordum. Buradan çıkmam için birinin beni hastaneden alması ve özel hastane olduğu için masraflarını ödemesi gerekiyormuş, öyle demişti doktorlar. Buraya hiç kimsenin gelmeyeceğini, masrafların da hiçbirini ödeyemeyeceğimi söylesem de doktorlar bana inanmamış, illaki birinin geleceğini söyleyerek beni bu lanet hastanede tutmaya devam ediyorlardı.
İki gündür ne gelen vardı ne giden. Doktorlar kesinlikle beni hastaneden çıkaramayacaklarını söyleseler de ben buradan çıkacaktım. Ya birisi gelir öyle çıkarım -ki asla gelmeyeceğini biliyorum- ya da buradan kaçmak zorunda kalırdım. Ki gidişata bakarsak durum, buradan kaçmak zorunda kalacağım yönündeydi.
Kaçmak zorunda olduğumu bildiğimden hastaneyi iyice ezberlemeye çalışıyordum. Özel hastane olduğu için kaçması daha zor olacaktı çünkü güvenlikler sürekli etrafta dolaşıyordu ve buda buradan kaçmamı zorlayacağa benziyordu.
O yüzden de güvenliğin olmadığı bir saat aralığını bulup buradan kaçacaktım.Ama gitmeden önce yapamam gereken bir şey vardı. İlk uyandığımda odama gelen hemşire kadının, beni buraya birisinin getirdiğini söylediği için hastane önündeki o günün kamera kayıtlarına bakmalıydım. Tanımasam bile yüzünü görmeliydim çünkü illa ki bir gün bir yerde karşılaşacağımızdan emindim.
Hastanenin bahçesinde dolaşmaya devam ederken ayağıma değen yumuşak çimler, etraftaki temiz hava kokusu ile birleşince mükemmel idi ve buda daha iyi hissetmeme sebep oluyordu. Doktor ve hemşire odama geldiğinde hissettiğim o gerginlik, rahatsızlık bahçeye çıkınca birden yok oluyordu. Bu hastanede özleyeceğim tek şey bu bahçe olacaktı galiba.
Bir yandan temiz hava alırken bir yandan da hastane kapılarına bakıp nereden kaçmam gerektiğini inceliyordum. Buradaki doktorlar o parayı almadan buradan yollamayacaklarını bildiğimden daha dikkatli davranmalıyım ki kolayca ve sorunsuz bir şekilde bu lanet hastaneden çıkabileyim.
Görebildiğim kadarıyla hastane kapısı iki taneydi. Birisi acil girişi için diğeri ise normal hastalar için bir girişi vardı. Hastane 24 saat açık olduğu için girişlerde açık olacaktı ve dolayısıyla bu iki kapıdan da çıkamayacaktım.
Yavaş adımlarla hastanenin arka bahçesine yürürken iki saniyede bir arkama bakıyordum, yakalanmamak için. Çünkü odamın camından gördüğüm kadarıyla buraya bir kaç kişi dışında hiç kimse gelmiyordu. İki gündür hastanenin dışını incelediğim için her ayrıntısı öğrenmiştim tek öğrenemediğim arka bahçeydi, oradan çıkan bir kaç kişi görmüştüm. Orayı bir kaç kişi dışında kimsenin kullanmadığından emindim. O yüzden bir an önce bu çıkışı görmeliydim.
Duvarın arkasına saklandığım da etrafta görünürde kimse yoktu. Yakalanmamak için her hareketime dikkat etmem gerekiyordu. O yüzden arka bahçede kimsenin olmadığından iyice emin olduğumda, saklandığım duvarın arkasından çıktım. Arka bahçede bir kaç ağaç dışında hiçbir şey yoktu. Neyse ki ağaçlar saklanmam için yeterli büyüklükteydi ve saklana saklana arkalarında durup etrafta olan biteni görebiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AFRODİT
FantasyBir insan düşünün ki; bedeni insan görünümünde ama ruhu bir kader tanrısı yada tanrıçası.. Kulağa garip geliyor biliyorum, hatta korkunç. İnsanın kader tanrısı yada tanrıçası olduğunu öğrendiğinde aklını kaybetmesine sebep olacak bir şekilde korkun...