Aradan geçen iki hafta o kadar güzel ve huzurlu geçmiştiki her anı her saniyemizi Kenan'la birlikte gezerek geçirmiştik. Sürekli yurt dışından gelen aramalar beni huzursuz etsede o da bu durumdan canı sıkıldığı için sormamaya çalışıyordum. İşle ilgiliymiş... Kenan'da benimle birlikte İstanbul'a gelmeyi kabul etti. Tabii ailesine bir süre Türkiye'ye kesin dönüş yaptığını söylemeyeceğiz. Daha sonra şirketin böyle bir karar aldığını onunda zorunda kaldığını falan fistan bir şeyler söylemeyi düşünüyoruz. Söylemeyi düşünüyoruz derken, düşünüyoruz ama hâlâ maalesef beraber söyleyemiyoruz. Kenan herkese gerçekleri anlatmak hatta İstanbul'a beraber gideceğimi söylemek konusunda başta çok istekliydi ama onu dedemin vurup öldürebileceğine ikna ettiğimden olsa gerek artık o da bu konuyu açmaktan vazgeçti. Dedem Kenan oğlum Kenan oğlum deyip dursada çokta iyi anlaşıp en sevdiği tavla arkadaşı olsada ben onun ailesi için aynı şeyi söyleyemiyeceğim. Kadının başlarda olan o sıcak tavırları gitti zaten sürekli her şeyime laf etmeye çalışan kaynana modeli geldi. En son gece yarısı bahçede yakalandığımızdan beri bizden oldukça şüphelenmeye başladı zaten. Cümle içinde otuz defa abi kelimesini kullanıp Kenan'ın eski güzeller güzeli sevgililerinden bahsedip duruyor. Başta baya olay çıkardım tabii ama burda geçireceğimiz son bir haftamız olduğu için umursamamaya karar verdim. Ve evet burda geçireceğimiz son haftamız... Eşyalarım benden önce gidecek sonra ben akşamında da Kenan gelecek yanıma. Bir hafta sonrasında da okul başlayacak zaten. O kadar mutlu o kadar huzurluyum ki şimdiden gezmek istediğim yerlerin listelerini yapmaya başladım.
Akşam yemeği için bahçeye çıktım. Anneci yine döktürmüştü. Gideceğim için evde bir hüzün havası vardı aslında. Her zamankinden daha da sıkı sıkıya sarılmaya başlamışlardı bana. Ayda bir hafta sonu için geleceğime zaten söz vermiştim. Ben de onları görmeden duramazdım zaten. Her ne kadar hırçında olsam onlar için evin sesi,neşesiydim. Bunu düşündükçe içimde bir şeyler kopsa da bir yandan bu bir zorunluluktu bizim için. İçli köftenin kokusuyla aklımda ne varsa uçup gitti hemen masaya oturdum.
"Bahar,yavrum sen benim en kıymetlimsin sana her zaman çok güvendik bundan sonra da bu böyle devam edecek. Kendine hep çok iyi bak her ihtiyacında kötü anında da bizi aramayı sakın ihmal etme. Haftada iki kere orda tanıdığımız biri gelip evini temizleyecek ütünü halledecek zaten. Her geldiğinde yemekte yapar. ""Dedecim hiç gerek yok biliyosun ben her şeyi hallederim yemeğide temizliğide."
"Senin elinden her iş gelir biliyoruz ama yine de sen bunlarla değil derslerinde uğraş hem daha ilk senen cici kız arkadaşlar edin kendine gez toz ilerde bunlarla çok uğraşırsın."
"Teşekkür ederim size!" Diyerek ikisinin de yanaklarına öpücük kondurdum. Gerçekten benim için her şeyin en iyisini istiyorlardı. Son gün dedem bu konuşmayı yapmaya dayanamayacağı için şimdi anlatıyordu belliki. İki saat kadar yemek masasından hiç kalkmadan şen şakrak muhabbet ettik. Benim maymunluklarımı anlattıkları için daha çok gülen onlar olmuştu ama olsun. Sofrayı topladıktan sonra tam odama çıkıyordum ki telefonumun sesini duydum.
"Biraz yürüyüp dondurma yemeye gidelim mi ? Ama söz ver benimkine sulanmak yok!"
Cömert sevgilim benim yediklerimi hiç saymaz (!)
"10 dakika sonra köşe başında "
Mesajı gönderip hemen üstüme çeki düzen verdim bir sweatshirt geçirdim üstüme oldum olası şort kapşonlu ikilisine bayılmışımdır. Yaz akşamlarının son demleri serinlemeye başladığı zamanlar en sevdiğim zamanlardır.
Merdivenlerden hızlıca inip benim kumrulara öpücük attım sahile indiğimi de haber verdikten sonra günün en sevdiğim zaman dilimini yaşamaya sevgilimin yanına doğru yol aldım. Beni görmesiyle boynuma sarılması bir oldu.
"Ya dur napıyosun biri görücek!"
"Sevgilimi kokluyorum."
Saçlarıma minik minik öpücükler kondurup bir yandan da kokusunu derin derin içine çekerken konuşma çabası Allah'ım sevmiyim de ne yapayım dedirtecek türdendi. Boynuna bir öpücük kondurup elini tuttum.
"Seni çok özledim."
"Ben de seni çok özledim sevgilim."diyerek elime bir öpücük kondurdu.
"Sadece bir hafta sonra her anımızı doya doya beraber geçirebilicez."
"Her anımızı."diyerek göz kırptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEVBAHAR
RomantikDünyanın nüfusu ikiye bölünüyor, Yarısı sen oluyorsun,yarısı ben... Sonra ikimiz bir bütün oluyoruz , Kimseye sezdirmeden. -Özdemir Asaf