Okulun kapısından geçerken yakın arkadaşım bana koşarak geldi.
"kanka çok iyi bir şey oldu. Metin bana çıkma teklifi etti."
Ben bi süre cevap veremedim. Çünkü Metin'le Deniz'in işi olmaz demiştim. Metin'in Deniz'e onca yaptığı şeyden sonra...
"Ee bir şey demeyecek misin?"
Duraksadım. Ama sonunda cevap verebildim.
"Peki sen ne dedin?"
"Ne diyebilirim ki, tabiki kabul ettim inanabiliyor musun, sonunda mutlu olacağız."
Yüz ifademden anlamış olacaktı ki kendisininde yüzü asıldı.
"Sen niye böyle bir tepki verdin ki?"
"Yani Deniz 'cim, o çocuğun sana yaptıkları unutulur gibi değil. Tekrar üzülmenden korkuyorum."
"Sen korkma sadece benim için MUTLU OL. Tabi sen ne anlarsın ki. Emre seni reddetti. Metin'de beni reddetsin istiyorsun."
Koluma çarparak hızlı bir şekilde okula geçti.
Böyle yapması beni gercekten çok üzdü. Beni öyle bir şeyle suçlaması üzücü bir şeydi.Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Biraz önce işittiğim sözleri hiç beklemediğim birinden duymuştum.
İpek yanıma gelip bir şeyler söyledi ama anlamadım. İpek benim yakın arkadaşlarımdan biri onunlada yakınız ama Deniz kadar değil. Eninde sonunda barışacaktık onunla. Ama kalbimi gerçekten çok kırdı. Onu hemen affedebilecek miydim, bilmiyorum.
Deniz'le sınıfta aynı sırada oturuyorduk. Geçip onun yanına oturdum. İlk dersimiz matematikti. Ders öğretmenimiz tombul yanaklı çok tatlı bir kadındı. Normal bir zamanda olsa onunla konuşur sorular için can atardım. Ama şuan moralimin buna musait olduğunu sanmıyorum.
Aradan 2 ders geçtikten sonra Deniz yanıma gelip ;
"Biraz fazla ileri gittim galiba."
Konuşmadım. Çünkü eğer konuşursam onun kalbini kıracak sözler söyleyebilirdim. Hemen Deniz'in yanından uzaklaştım. Hızla yürüyordum. Sonra biriyle çarpıştım. İlk başta anlamasam da karşımda ki kişinin Emre olduğunu gördüm.
Birkaç saniye bakıştık. Emre'nin gözüne baktığım her saniye sanki kayboluyorum.
"Biraz önüne bak." dedim.
Tam gidecektim ki,kolumdan tutup beni ona daha fazla yaklaştırdı.
"Ne oldu, doğruyu söyle yoksa sınıftan biri sana bir şey mi söyledi?"
"Yok bir şey."
"Rüyaaa bak söyle, daha fazla beni sinirlendirme. Öğreneceğimi biliyorsun."
"Ya sen ne yapmaya çalışıyorsun. Sana seni seviyorum dedim. Ben seni sevmiyorum dedin. Biz olamayız dedin."
Gözyaşlarımı daha fazla tutamadım. Ve devam ettim.
"Şimdi de bana" bana güven" imajı çizmeye çalışıyorsun. Çok mu değerliyim senin gözünde. "
Daha fazla devam edemedim. Çünkü daha fazla dayanamadım. Yere oturdum. Etraftaki kişiler noluyor gözlerle bakarken Emre'nin onlara bağırdığını duydum. Sonra yanıma çömeldi.
"Rüya, lütfen yapma!"
Daha fazla dinleyemeyecektim. Merdivenlerden inip eve gitmeye karar verdim. Bir an önce bu mahalleden kurtulmak için koşmaya başladım. Arkamdan biri sesleniyordu kim olduğunu anlayamadım.
"Rüya"
"Rüya"
Sonunda arkamı dönüp baktım. Arkamdan koşan, beni bir zamanlar seven kişi Barış'tı.
"Noldu? İyi misin? Neden ağlıyorsun?"
"Ya Barış lütfen sonra konuşalım Mı?"
"Tamam ama en azından senle yürümeme izin ver. Söz konuşmuycam."
"Tamam ama söz verdin."
Elleriyle ağzını kapattı. Gülümsedim. Bu çocuk nasıl olurda her defasında beni güldürüyordu. Eve yetiştiğimizde kapının önünde durdum.
"Teşekkür ederim."
"Önemli değil. Eğer dertleşecek bir arkadaş arıyorsan ben burdayım."
"Peki. Görüşürüz"
Eve girer girmez uyumak ve sabaha kadar uyanmamak üzere yatmak için odama doğruldum. Annem ve Babam evde olmayacaklardı bugün. Yatağıma yatarken başucumda olan aynaya gözüm takıldı. Ağlamaktan gözlerim şişmişti." Bir insan nasıl aşk acısı çeker?" sorusunun cevabıydım. Bu halime bakıp tekrar ağlamaya başladım. Sonra yastığıma sarılıp uyumaya çalıştım.
Bir sesle aniden yatağımdan doğruldum. Birisi kapıyı zorluyordu. Ne yapacağımı bilmeden kapıya doğru yöneldim.Tam kapıyı açacaktım ki dış kapının açıldığını duydum ve karşımda gördüğüm kişiyle çığlık atmam bir oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜYA (Bir Aşk Hikayesi)
RomanceEskiden rüyalara inanmazdım. Ama şuan tek rüyam sen oldun. Sadece sana inanıyorum. RÜYA... "N-neden neden yaptın bunu?" dedim korkulu gözlerle. "B-bak anlatacam ama sakin ol sevgilim." "S-s-sakın bir daha bana sevgilim deme." kendimi daha fazla tut...