8.BÖLÜM

170 55 6
                                    

Rüya'dan
Mesajlarıma cevap vermiyordu. Aramalarıma da. Telefonunu kapatmıştı. Yanlış şeyler düşünmüştü. Ne yapacaktım ben şimdi. Onsuz yapamazdım. Tam bana beni sevdiğini söylediği zaman, neden olmuştu bu?
Anlamalıydım. Emre'nin ısrar etmemesinden anlamalıydım.
Tek suçlusu bendim bu olanların.
Bende Emre'yi bir evde Yarı çıplak bir kadınla görsem bende kızardım,üzülürdüm hatta o kişinin yüzünü bile görmek istemezdim. Ama bu başkaydı. Bunda öyle bir şey yok. Her şey tamamen bir yanlış anlamadan ibaret.
Hala kapının önünde bekliyordum. Sanki çıkıp gelecekmiş, bana da sarılacakmış gibi. Barış yanıma gelip,
"O kimdi?" dedi.
"Sevdiğim çocuk."
Afallamıştı. Çünkü bilmiyordu.
"Konuşalım mı?"
Buna şuan çok ihtiyacım vardı. Ama Barış doğru kişi miydi acaba? Değildi ama şu anlık bir sakıncası yoktu.
"Tamam."
"Ne zamandır seviyorsun onu."
"2 senedir."
"Peki neden sevgili değilsiniz?"
"İlk başlarda beni sevmediğini söyledi. Bugün bana beni sevdiğini itiraf etti."
"Kusura bakma da senin gibi güzel bir kızı reddeden geri kafalının tekidir."
Cevap vermedim. Sonuçta hala onu seviyorum. Onun hakkında kötü şeyler konuşmak istiyordu.
Zil çaldı. Belki Emre gelmiştir umuduyla kapıya bakmak için koştum. Bu sefer gelen Nermin Hanımdı.
Ama saçları dağılmış yüzü mosmor bir şekilde. Kim yapmıştı bunu ona?
"Nermin hanım noldu Size?"
Barış'ta yanıma gelip, şaşıran ve meraklı gözlerle bakıyordu bana.
"Sizinle konuşmam gereken şeyler var."
Barışla birbirimize baktık. Sonra ikimizde onu onaylayıp salona geçtik.
İrem hala yerde oyun oynuyordu. Onu kucağıma alıp oturdum.
Barış sıkılmıştı bu yüzden;
"Sizi dinliyoruz."
Nermin hanım biraz duraksadıktan sonra, "İrem'in babası geldi."
"Ne?" Barış'la aynı anda söylemiştik.
"Evet. Buraya gelip, İrem'i elimizden alacağını söyledi."
"Hayır. Öyle bir şey olamaz, olmamalıda." dedim.
İrem'in babasını hiç görmemiştim. Sadece tecavüzcünün teki olduğunu biliyorum onun hakkında.
Nermin Hanım üzücü bir sesle,
"Malesef bu da mümkün. Şimdi adalet sarayından geliyorum. Onlarla konuştum. Büyük ihtimalle İrem'i alırmış."
Ağlama isteğim daha da arttı.
İrem'le ayağa kalkıp odasına gittik. Gülüyordu. Onun böyle gülmesi benimde gülmeme sebep oldu.
"Birtanem seni kimse benden alamaz."
O sırada telefonum çaldı. Arayan Deniz'di.
Açmamak istiyordum ama ya bir şey olmuşsa.
Bu yüzden açtım.
"Alo" dedim.
"Rüya, konuşmamız gerekiyor. Ben çok kötüyüm."
"Nerdesin sen?"
"Evimdeyim."
"Tamam. Geliyorum."
Kankalık yüreği işte. Kötü olduğunda sen de kötü oluyorsun.
İrem'i yatağına bırakıp aşağı indim. Nermin Hanım'a ;
"İrem size emanet. Nermin Hanım. Kim gelirse gelsin lütfen kapıyı açmayın"
"Peki. Rüya hanım."
Barış'a dönüp, "Benim gitmem gerekiyor. Sonra konuşuruz."
"Bırakıyım mı seni?"
"Gerek yok ben taksiyle giderim."
"Ya niye inat ediyorsun işte, bırakıyım."
"Hayır dedim. Kendim giderim."
Başka bir şey söylemesine izin vermeden çıktım.
                              ***
Deniz'in evine vardığımda dışarıda beni bekliyordu.
Onun yanına koşup, "Noldu?" dedim.
Bana sarıldı. Bende sarıldım. Birden ağlamaya başladı.
"Seni dinlemeliydim." dedi.
"Sakin ol biraz." dedim. Daha fazla ağlamaya başlayınca,"Hadi gel içeri geçelim."
İçeri geçene kadar başını omzuma yaslamıştı. İçeri girdiğimizde evin berbat bir halde olduğunu gördüm. Sinirden dağıtmış olmalıydı.
Onu odasına götürüp yatağına yatırdım. Kendiside hiç uykuya karşı koymadan uyudu. Üzerine örtü koydum ve yavaşça odadan çıktım.

Metin ne yapmıştı da bu kız bu hale gelmişti. Metin'i arayıp aramama konusunda kararsızdım ama aramaya karar verdim. Telefonumu açtığımda 5 cevapsız arama ile karşılaştım. Telefonum tekrar çalmaya başladı.
Arayan: Çılgın kuzim :Dd
Aramayı cevapladım.
"Alo"
"Rüya, deminden beri arıyorum niye açmıyorsun? "
"Kusura bakma Eda, Emre'yle kavga ettik, Deniz'de Metin'le kavga etti. Yani anlayacağın durumlar karışık."
"Oha. Ben olmadan neler olmuş?"
"Evet be. Tatlışım. Siz ne yaptınız?"
"Görkem'in Evindeyim. Şuan."
"Oha. Ne yapıyorsunuz lan?"
"Of.Rüya napacaz oturduk işte."
"Başka?"
"Ne gibi şeyler duymak istiyorsun mesela?"
"Of ya. Canım kuzenim. Yani demek istiyorum ki öptü mü seni?"
"Yaa ama Rüya şimdi yapılır mı bu?"
"Ya inanmıyorum size. İlk önce hanginiz öptü?"
"Sen kendi ilişkiler ilgilensen nasıl fikir? Bence çok iyi."
"Çok kötüsün."
"Biliyorum." deyip kapattım.
Cidden Emre napıyordu acaba?
Onu çok özlemiştim.
Tekrar aramayı denemiştim. Ama telefonu hala kapalıydı.
Onunla biran önce konuşmam gerekiyor. Acaba kardeşi Burcu'yu mu arasam? Onunla Kankaydık. Bana söyler. Abisinin ne yaptığını. Ben bu düşüncelerdeyken Deniz'in uyanıp beni izlediğini gördüm. Ağlamaktan gözleri şişmişti. Kıyamazdım ben ona. Ama ben bunları Metin'e ödetirdim.
"Kuşum uyandın mı sen?" dedim.
Sıkıla sıkıla yanıma gelip oturdu. Başınıda omzuma koydu.
"Seni dinlemeliydim." dedi. Usul bir sesle.
"Boşver. Böyle olacağını bilemezdin."
Bana bakıp, "Eğer seni dinleseydim, bu halde olmayacaktım."
Tam ağzımı açıp konuşacağım sırada, kapıyı birisi yumruklamaya başladı.
"Açın şu kapıyı!"

RÜYA (Bir Aşk Hikayesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin