Leyla bir anda bıraktı elindeki fotoğrafı. Bir yaprak gibi süzüldü o kağıt parçası elinden. Kemal kimdi? Yanlış tanımıştı bu zamana kadar Kemali. Öfke bürüdü birden bütün vücudunu. Nasıl olurda yalan sölerdi Leylaya. Bu zamana kadar saflığına temizliğine dürüstlüğüne inanmıştı Kemalin. Ama odünyada saflıktan temizlikten en son nasibini almış adamla eniştesiye çok yakındı. Nasıl saflık arardı ki Kemalde şimdi. Büsbüyük bir yalanla kandırmıştı Leylayı. Eniştesi takmış olabilir miydi peşine acaba?
Sonra birden kendininde Kemalden farklı olmadığını farketti. Nasıl olsa kimisi Leyla olarak biliyordu onu kimisi Aysun. Hayatının bir kesiminde Leyla ara vermişti yaşamaya Aysun devreye girip devam ettirmişti bu oyunu. Hayat bir oyundu sanki onun için. Eğer yanlış bir hamle yaparsan yolundan şaşar ve yeni bir yol çizmek zorunda kalırsın sonuna ulaşmak için. Ama iyi bir hamle doğru bir hamle yaparsan mutluluğa giden yolda emin adım yürürsün. Leyla ilk hamlesinde faka basmış bastırılmıştı. Hayatını kader denilen o yazıyı kendisi değil o hamle yönlendirmeye başlamıştı. Aysun ise doğru bir hamle yapmıştı şans faktörü etkilide olsa. Kadındı ve onu kullanmaya başlamıştı Müge sayesinde.
Alişveriş salonundan çıktıklarında bambaşkaydı Aysun. O kadar güzeldi ki. Müge donakaldı. Uzun uzun baktı Aysuna. Sonra kendisiyle övünmeye başladı. Bir şaheser yarattım dedi gülerek. Aysun aynaya doğru yaklaştığı zaman gözleri doldu birden. İnanamadı. Küçük bir Müge vardı aynada. Saçları parlıyor ve çok dolguluydu. Üzerindeki kırmızı elbise ise sanki onun için tasarlanmış ve sanki onu bekliyordu. Hemen gidip Mügeye sarıldı teşekkür ederim dedi. Hadi dedi Müge ajansa gidiyoruz bugün iş görüşmen var.
İş görüşmesi o kadar güzel geçmiştiki ağzı kulaklarındaydı Aysunun. Etrafında ona bakan gözleri farketti. Utandı. Müge telefonu kapadıktan sonra kız neden utandın yanakların kıpkırmızı olmuş dedi. Şey dedi ya hani senle meyhaneye gittiğimiz zaman sana çok güzelsin ve herkes sana bakakaldı demiştim ya şimdi bende hissettim sanki bana bakıyorlardı insanlar dedi Aysun. Bir kahkaha attı Müge. Kız delisin sen bakacaklar tabi o kadar güzel oldun ki ben bile gözlerimi alamıyorum senden kullan artık şu kadınlığını keşfetmeye başla kendini dedi Müge pansiyonun bulunduğu sokağın başına geldiklerinde.
Birden bir çığlık attı Aysun. Noldu dedi Müge. Burda o gelmiş dedi kocam gelmiş Müge bak pansiyonun orda dedi Aysun kısık sesle. Sanki duyacaktı Kemal onun. Duymak bir yana dursun görse tanımazdı ki onu.Oraya gitmeyelim dedi Aysun. Tamam dedi Müge gel benim bir arkadaş var ona uğrayalım yeni eve çıktı. Hem onuda aradan çıkartırım dedi Müge.
Müge ile Aysun eski hatta harap desek yeridir bir eve girdiler. Her yer rutubet kokuyordu. Ne kadarda kötü bir kokuydu bu. Kapıyı çaldı Müge. İçerden saçları dağınık balık etli ve gözleri ağlamaktan şişmiş bir kız çıktı. Müge noldu dedi. Ayrıldık dedi ve hıçkırıklara boğuldu birden. Müge kızı sakinleştirmek için odasına soktu kızı Aysundan özür dileyerek. Odadan çıkarken hafif toplamıştı kendini kız. Müge bu arkadaşım Aysun dedi kıza. Kızda hakkaten ayol kusura bakma böle tanışmak istemezdim dedi ve ardından ekledi suratında kocaman bir gülümsemeyle. Ben Firuzan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
eski fotoğraflar
RomanceBazı insanlar geçmişin ağır yüklerini taşır omuzlarında. Kimileri kendileri çizer geçmişini kimileri ise kendilerini bırakırlar kader denen rüzgara. Leyla geçmişinden utanan korkan bir kadın. Ve Leylayı geçmişe yönlendiren o eski fotoğraflar.