KIZIM NEREDE?

100 7 0
                                    

Ecmel'den

Dünya durdu sanki hayat yok oldu.Arel'in söylediği sözlerden sonra beynim uyuştu hiçbirşey hissetmiyordum. Adete kulaklarım uğulduyor. Kalbimde inanılmaz feryatlar kopuyordu. Ne aglayabiliyordum  nede feryat edebiliyorum. Donmuş gibi öylece Arel'in yüzüne bakıyorum

Arel
-   Ecmel kendine gel

Boğaç
-   Ecmel bi tepki ver

Hiç birşey yapamıyordum. Ayaklarım sanki çivilenmiş gibi öylece dikiliyorum. Yanaklarım ıslanınca ağladığımı Yen'i fark ettim. Dudaklarımdan acı bir feryat koptu o anda. Arkamı dönüp çıkışa doğru yöneldim , kimseyi duymuyor kimseyi görmüyordum. Lanet olası bu şehre gelmeseydim eğer bunlar olmayacaktı. Koşarak çıktığım adliye binasının merdivenlerini hızla indim. Birinin benim kolumu tutup çekmesi ile çarptığım sertliğin kim olduğunu görmesemde o kendine has kokusundan tanıdım. Arel bu kızımın babası sardı kollarını belime hiçkırıklarım inletirken İstanbul'u tek yaptığım kollarında çaresizçe ağlamaktı . Kızım için hemen kendimi toplamam lazımdı. Toparla kendini Ecmel kızın için toparla diye içimden kendime telkinler verdim. Ama yapamıyorum ne ağlamamı nede hıçkırıklarımı durduramıyorum.
Arel'in kollarından çıkıp yüzüne baktım. Niye benim başımda dikiliyor du niye bişey yapmıyordu. Niye kızımı ,kızımızı bulmak için bişey yapmıyordu. Hırsla kollarından çıkıp karşısına dikildim.

-   Senin yüzünden senin pis işlerin yüzünden kızım yanımda yok. Sen...sen olmasaydın olurdu...meleğim kollarımda olurdu.

Diye bağırdım hiç bişey demeden sadece susup yumrukladıgım göğsünde sinirimin geçmesini bekliyordu. Yumruk yaptıgım ellerimi tutup beni kendine çekti sıkıca sarıp sakinleşmemi bekledi.

-   Beni eve götür Boğaç lütfen

Dedim Arel'in kollarından çıkarken. Boğaç tamam anlamında kafasını sallayıp elini belime yerleştirdi yürümem için daha fazla kendimi tutamayıp yere düşecekken Bogaç beni belimden kavradıgıydı  son hatırladığım sonrası karanlık

*****
Gözlerimi açtığımda evde kendi odamda yanlız başıma uyurken buldum kendimi. Toparlanıp yataktan kalktım hatırladıklarımın  kötü bir kabus olmasını umarak.Kapıyı açıp merdivenlerden aşagıya yavaş yavaş indim. Salona doğru yol alırken içerden ablamın Masal'ın ağlama sesleri gelirken herşeyin kabus olmadığını anladım. Adımlarımı hızlandırıp acaba kızıma kötü bişey mi oldu diye düşünürken Bogaç' ın sesiyle duraksadım.

-   Eğer kızımın başına kötü bişey gelirse elimden çekeceğiniz var Karcılar duydunuz mu beni

Arel sinirle soluyup ayağa kalktı. Ben hala kapının eşiginde dikilmiş onları dinliyordum.

-    Kimi tehdit ettiğine dikkat et Özoğlu senin karşında sıradan insanlar yok

-   Umrumda mı?  Lan sizin yüzünüzden Vuslat yok annesi ne halde haberiniz var mı? Yukarıda baygın halde kızım diye inliyor lan bumu sizin koruma anlayışınız. Adam evinizin önünden çocuğu kaçırıyor lan nerde sizin adamlarınız

Vuslat her ne kadar kızı olmasada sürekli yanında olan Boğaç tı. Vuslat hastalandıgında benimle birlikte başında beklerdi. Böyle çıkışması gayet normaldı. Asıl anormal olan Arel'in sakin kalmasıydı. Nasıl bu kadar sakin kalabiliyordu anlamıyorum. Tamam kızı olduğunu bilmiyordu ama söz konusu olan küçük bir çocuk bu kadar sakin olması gerekmezdi. O daha 4 yaşında annesine muhtaç bir kız. Daha fazla orada duramayıp içeriye girdim. Bütün gözler bana döndü. Ablam ayağa kaktı yanıma gelecekti ki sorduğum soruyla öylece kala kaldı.

VUSLAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin