entrada

2K 186 67
                                    

Medyada sözü geçen bölgenin fotoğrafı var. :))

.

Taehyung nehrin üstündeki sazlıkların kenarına yaptırdığı tek katlı evinin üst kattaki tamamen üstü açık kocaman balkonunda nehrin akış yönünde parıl parıl parlayan aya bakarak çayını içiyordu.

Buraya 3 yıl önce 19 yaşındayken arkadaşlarıyla tatil içi gelmişti. Buraya öyle büyülenmişti ki ev yapmak için bir yıl para biriktirmişti. Bulunduğu yerin ıssız ve saklı bir cennet olması ve hayvanlardan başka kimsenin yaşamaması onu bir süre ürpertmişti. Bu özellikte bir yerde arkadaşları yaşamak için değil ancak yazın tatil yapmak için geliyordu.

Ay nehri aydınlatıyor ve sazlıklara başka bir güzellik katıyordu. Bir kez daha buraya iyi ki geldim diye düşündü.

Biriktirdiği para, ailesinin katkıları ve doğal yaşamın avantajlarından yararlanarak yaşayıp gidiyordu. Ama yalnızlık duygusu bu gece de onu rahat bırakmıyordu. Konuşacak bir kişi olsa iyi olurdu bu telefonun çekmediği yerde.

Daha sonra sazlığın kenarında bulunan kayığından bir ses geldi. Çayını sehpaya bıraktı ve balkonun nehre baktığı ucuna gitti. Bir beden vardı sanki orada. Karanlıkta tam anlaşılmıyordu. Hızlı adımlarla merdivenden indi ve yosunlara bulanmış bu bedeni tutup çekti. Saçlarını yüzünden ittiğinde bu kızın güzelliğiyle kısa bir duraksadı sonra da kızın karnına baskı uygulamaya başladı. Ağzından çıkan sularla kız arada kendine geliyordu. Şaşkınlık ve korkuyla karışık kızın ağzına oksijen verdi. Kızın baygınlığı sürerken onu kucaklayıp evin içine aldı.

Tahtadan ve taştan yapılmış evinin içi biraz kasvetliydi, zaten yazın aşağı katı neredeyse hiç kullanmıyordu. Haziranın başlarında olduğundan dolayı uzun bir süre daha ihtiyaç duymayacaktı.

Kızın yırtılmış kıyafeti gözüne çarptı. Islak, yırtık ve yosunlu... Bir süre düşündü. Büyük ihtimalle yırtıcı bir hayvan peşine takılmıştı ve nehre düşmüştü. Öncelikle bu ıslak kıyafetlerden kurtulması gerekiyordu daha fazla hastalanmaması için. Dolabını açtı ve mavi tişörtünü aldı. Kızın kıyafetini çıkarırken kalp atışlarını vücudunun her yerinde hissediyordu. Hızlı hareketlerle mavi tişörtü kızın üstünden geçirdi ve üstünü örttü.

Tekrar üst kata, balkona, çıktığında bir süre düşündü. Ya ölürse? Başına bela aldığını düşündü ve kızın ölmemesi için dua etti. Böyle bir güzellik ölebilir miydi?

Balkondaki koltukta düşüncelere dalarken gözleri kapanmaya başladı...

Birkaç saat geçtikten sonra gece yarısı kız uyandı ve bulunduğu yeri anlamaya çalıştı. Alt katı gezip birini aramaya başladı bulamayınca merdivenlere yöneldi ve üst kata çıktı.

Koltukta masum bir şekilde yatan bu adam kimdi? Benim burada ne işim var? diye düşünmeye başladı ve adama yaklaştı. Tedirgin bir şekilde elini adamın yüzüne götürdü, yerinden sıçrayan adamın tepkisiyle kız da geri sıçradı.

"Ee... Kimsiniz, ne işim var burada?" diyen kızı incelemeye başladı. Kız da adamın bakışlarından dolayı gözlerini kendi üzerine çevirdi. "Ü-üstümü sen mi değiştirdin?"

"Şimdi tek sorunumuz bu mu sence? Az kalsın ölüyordun. Başıma bela almak istemem."

Adamın masum yüzüne yakışmayan bu konuşmadan dolayı kendini kötü hissetti kız. Yavaşça kafa salladı. Sonra sağına soluna baktı. Burada gördüğü ilk ev olabilirdi.

"Ben Taehyung. Senin adın ne?" dedi koltukta rahatça uzanarak.

"Jisoo."

Kızın çekingen hareketleri Taehyung'un yüzüne bir gülümseme yerleştirdi. "Otur istersen." dedi ardından, sehpanın öbür tarafındaki koltuğu göstererek.

sazlık «vsoo» ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin