malentendido

317 47 4
                                    


Taehyung bu yazıları okuduktan sonra ruhundaki bunalmışlık yerini birdenbire derin bir mutluluğa bıraktı. Yıllar geçmişti Jisoo'dan bu sözleri duymayalı. Heyecanla ve titreyen elleriyle günlüğü hemen yerine bıraktı ve kendini yatağa attı. Tuhaf bir gülümseme bütün yüzünü kaplamış, mutluluğu uykusuna izin vermez olmuştu.

Bir şey yapmalıydı. Jisoo'ya onun da kendisini sevdiğini göstermenin bir yolu olmalıydı, üstelik Jisoo kendisinin hafıza kaybı yaşadığını bilmesine rağmen...

Hemen yataktan çıktı. Jisoo'nun masasını karıştırıp farklı bir defter veya not kağıdı aramaya başladı. Günlükten bir kağıt koparması her şeyi anlamasına neden olabilirdi. Masanın çekmecelerinden birinde normal bir not defteri buldu ve hemen mavi tükenmez kalemi alıp bir şeyler yazmaya başladı.

Kendime söz verdim, onu bulacağım ve eskisi gibi olmamız için elimden geleni yapacağım. Sevdiğim kızın üç yıl önceki gibi tekrar elimden kayıp gitmesine izin vermeyeceğim.

Kağıdı alıp elinde kırıştırdıktan sonra odadan dışarı çıktı. Jisoo'nun uyanmadığına emin olduktan sonra muslukta kağıdı ıslattı ve kapının girişine sanki bilinçsizce düşürmüş gibi indirip yatağına gitti. Şimdi huzurlu bir şekilde uyuma vaktiydi.

********

Ertesi sabah Jisoo uzun süre yataktan çıkmayan Taehyung'u uyandırmak için odaya gitti. Kapıyı tıklattı, içerden ses gelmeyince odaya girdi.

"Hadi bakalım uykucu, uyanma vakti." Sesi hem neşeli hem buruktu.

Taehyung esneyerek yatakta doğruldu. "Artık yataktan mı bilemem, uzun zamandır böyle rahat uyku çekmemiştim."

Jisoo adeta koşarak odadan çıktı, koridordan seslendi. "Kahvaltı hazırlayayım."

Taehyung arkasından baktı ve düşündü acaba not kağıdını okudu mu okumadı mı?

Kahvaltıya geçtiler, terasta Jisoo'dan ses soluk çıkmaması Taehyung'u biraz rahatsız etti. Lafa girdi. "Bu ev zihnimde bir yerleri harekete geçiriyor, sanki... bir şeyler hatırlıyorum." O esnada da eliyle başını tuttu sanki gerçekten de hatırlıyormuş gibi.

Jisoo birkaç dakika konuşmasa da dayanamayıp bir şeyler söyledi. "Çünkü gerçekten bu ev zihninde bir yerleri işgal ediyor da ondan." Taehyung anlamamış gibi bakınca Jisoo her şeyi anlatıp anlatmama konusunda tereddüt etti. "Neyse bir şey yok. Öylesine söyledim."

Taehyung biraz daha ileri gitmeye karar verdi. Boşuna hafıza kaybı yaşamış taklidi yapmıyordu. "Ama sen de kalbimde bir yerleri harekete geçiyorsun." dediğinde Jisoo kıpkırmızı oldu ve gülmesi geldi.

"Ne dememi bekliyorsun ki?" dedi ama sesi dışarı çıkmıştı. Taehyung hafif bir pes eder gibi oldu. Jisoo ortamdaki gerginliği bozdu. "Ben biraz daha meyve suyu sıkayım en iyisi."

Jisoo gülümseyerek aşağı indi. Gözüne bir kağıt parçası ilişti. Islak ve yıpranmış... Okurken gözlerine inanamadı ve kağıdı hemen alarak odasına gitti. Mutlulukla günlüğünün arasına sıkıştırdı ve hızlıca mutfağa gitti. Meyve suyunu hazırladıktan sonra tam gitmek üzereyken arkasında Taehyung belirdi. Korkuyla meyve suyunu yere düşürdü. Jisoo panikle kırılan bardak parçalarını toparlamaya çalışırken Taehyung gülerek jisoo'yu ayağa kaldırdı. "Bırak ben hallederim."

"Ne zamandan beri arkamdasın." Dedi Jisoo endişeyle.

"Birkaç saniye oldu, endişelenmene gerek yok." Deyip güldü. Taehyung yerde kağıdın olmadığını anlayınca Jisoo'nun okuduğunu anladı ve bundan dolayı gerildiğini düşündü.

sazlık «vsoo» ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin