despedida

467 72 18
                                    


Taehyung koşarak Rose'un yanına gittiğinde evin arka tarafına bakan alanda yangın çıktığını ve yangının başında Jisoo'yu dikilirken gördü. Suga, Namjoon ve Jin çok da fazla olmayan yangını söndürmek için tekrar eve gittiler.

Rose kıpırdamadan alevleri izleyen Jisoo'yu dürterken Taehyung Jisoo'yu kendine çekti. Hala öfkeli olan Jisoo kimseyle konuşmuyordu.

Rose kafasını yana eğdi ve Taehyung'a baktı. "Her şeyi öğrenmiş."

Taehyung küfür ederek kafasını ellerinin arasına aldı. "Beni asla affetmeyecek." dedi.

"Kıyafetlerini yok edip buradan gitmeyi düşünüyor çok haklı bir şekilde. Bir şeyler yap bence. Hem sen zaten sonunun böyle olacağını bilmiyor muydun?" dedi Rose sinirlenerek.

"Ne bileyim? O an kendi kendime Jisoo'yu aldatacağım falan demedim, hem o an aldattığımı bile düşünmüyordum. Eski sevgilimle görüşemeye gittim sadece, tekrar sevgili olmaya değil." dedi. Şuan yanlış anlaşılmayı ortadan kaldırmayı hedefliyordu.

"Aferin. Bunu daha sonra konuşacağız seninle."

Jisoo hala dikilmeye devam ederken diğer herkes yangını söndürmekle uğraşıyordu.

Taehyung odasına çekilip düşünmeye karar verdi. Yaptığı hatayı telafi etmenin bir yolu olmalıydı. Öfkeyle duvarları yumruklamaya başladı. Bir anlık duygusal çöküşü nedeniyle her şeyi karmakarışık hale getirmişti ve doğru düşünmeye daha yeni yeni başlıyordu.

O sırada Suga odaya girdi. Yatağa oturdu. "Tae, seninki seni öldürmek istiyormuş." dedi. Taehyung büyük bir kahkaha attı.

"Konuşuyor şuan öyleyse?" deyince Suga kafa salladı. "Benden nefret etmekte çok haklı ama geçmişe dönemem."

"Ona ümit verip sonra da hayal kırıklığına uğrattın. Evden ayrılmak ve senin yüzünü bir daha asla görmemek üzere uzaklara gitmek istiyormuş." dedi. Bunları Taehyung'a söylememesi de elbette ona aşık olduğundan, gözüne baka baka bunları söyleyemeyeceğindendi.

Taehyung derin bir iç çekti ve odadan ayrıldı.

Jisoo geride hiçbir şey bırakmadan evdekilerle vedalaştı. Sıra Taehyung'a geldi. "Senin için geri geleceğim." dedi. Taehyung kafasını eğdi. "Ama seni mahvetmek için. Bu sefer evi başına yıkacağım ve bana kimse engel olamayacak!" dedi ve kapıyı çarparak evden ayrıldı.

~•~•~•~•~•~•~

Lisa Taehyung'un peşini bırakacak gibi görünmüyordu. Arabasına binerek Taehyung'un evine doğru sürmeye başladı. Yolların ıssızlaşıp, güzelleşmeye başladığı bir yerde yolun kenarında bir kız gördü. Öfkeli ve aceleciydi. Kız hem ağlıyor hem de bağırıyordu: "Seni mahvedeceğim! Bana ihanet etmek neymiş göreceksin."

Lisa merakla arabasını sağa çekti. Tereddütlü bir şekilde kıza doğru yaklaştı. "Hanımefendi iyi misiniz?"

Kız öfkeli gözlerle karşısındakine cevap verdi. "Değilim ve muhtemelen bundan sonra da olamayacağım."

Lisa burada normalde insan olmadığını biliyordu ve merak edip sordu. "Siz burada mı yaşıyorsunuz?"

Kız karşılık verdi. "Yarım saat öncesine kadar evet. Buraya bir daha asla gelmeyeceğim, gelsem bile ancak burayı yakmak için gelirim."

Lisa aradığı cevabı alamadı. Merak ettiği şey kızın nasıl olduğu veya ne yapacağı değildi. Buraya yerleşim kurulup kurulmadığıydı. O an birden kafasına dank etti. Bu kız Taehyung'un sevgilisi miydi?

"Size yardımcı olabileceğim bir şey var mı?" diye sorup olumsuz cevap aldı. Muhtemelen düşündüğü şey doğruydu. Bu kız o kız olmalıydı.

"Bir dakika..." Lisa kıza hesap soracakken vazgeçti, Taehyung'la bozuşmak istemedi. "Gerçekten kötü görünüyorsunuz sizi gideceğiniz yere kadar bırakayım."

Jisoo düşündü. Nereye gidebilirdi ki? Babasının yaşadığı ormandan başka hiçbir yeri yoktu. Bir Jimin kalmıştı hayatında, o da Jisoo'ya sinirli olmalıydı. Gözleri doldu. Çok çaresizdi. Tam hayat yüzüme güldü derken yine bir darbe yemişti.

Bir araba sesi duyuldu uzaklardan, hızla geldiği anlaşılıyordu. Araba yaklaştıkça gelenin kim olduğu anlaşıldı: Taehyung.

Taehyung arabadan inip şaşkınca olan biteni anlamaya çalışıyordu. O sırada Lisa kendini Taehyung'un üstüne attı. Jisoo artık öfke hissetmiyordu sadece üzgündü. Lisa Taehyung'a sıkı sıkı sarılırken Taehyung Jisoo'ya bakıyordu. Ne diyebilirdi ki? Kendi yaşadığı iğrenç durumu Jisoo'yu aldatarak ona da yaşatmıştı.

"Yanıma geldiğin gün hiç gidecek gibi durmuyordun." dedi Lisa. Jisoo da Lisa da kesin olarak birbirlerinin kim olduğunu anlamışlardı.

"Kim gidecek gibi durur ki zaten..." dedi Jisoo aklından geçenleri fısıltı olarak dışına vurarak. "Ama merak etme hayat size kimin gideceğini göstermese bile alışmayı öğretiyor, ihanet edilmeye, terk edilmeye..."

Taehyung Jisoo'nun kendisine yaptığı göndermeleri anlayarak açıklamaya yapmaya geçti Lisa'dan kurtularak. "Ben en büyük ihaneti kendime yaptım. Hiç merak etme en büyük cezayı yine kendime ben veriyorum."

Lisa sıkılarak ve varlığını hissettirmek için araya girdi. "Ama Tae... O gün ikimiz de çok mutluyduk. Hala mutlu olmak için şansımız var." deyip elini Taehyung'un yanağına götürdü.

"Senin mutlu olmaya hakkın yok! Hele de benimle." deyip Lisa'nın elini hızla çekti yüzünden.

"Aynı şeyi ben de senin için düşünüyorum Taehyung. Senin benimle mutlu olmaya hakkın yok. Sen ancak senin gibi birini ,Lisa'yı, hakediyorsun." deyip yürüdü Jisoo. Saatlerce yürüyerek bir çözüm aradı hayatını tekrar yoluna sokmak için...

~•~•~•~•~•~•~•~•~

3 yıl sonra;

Taehyung çamaşırlarını zar zor kurutmaya çalışıyordu yağan kardan korumaya çalışarak. O sırada gözüne bahçedeki yangından sonra kurumuş olan alan çarptı. Tekrar Jisoo geldi aklına. Her gün, her saniye olduğu gibi Jisoo hep aklına geliyordu. Çamaşırları bırakıp oturdu. Gözleri doldu. Onu bulabilecek hiçbir yer bilmiyordu. Kız resmen dünyadan silinmiş gibiydi.

Onu en son gördüğünde Taehyung Lisa'yı sert bir dille kendinden uzaklaştırmıştı. Eve geldiğinde bir nevi en yakın arkadaşlarını kovmuştu. O günden sonra da her yıl gelen arkadaşları 3 yıl boyunca gelmemişti. Jisoo gelene kadar kimseyi görmek istemiyordu. Bu onun için bir ceza sayılabilirdi.

İhanet etmek tek bir şeyin karşılığı değildi onun için. Bir insanın kalbini kırmak bile ihanet için yeterliydi. Özellikle masum ve çaresiz bir kıza karşı yapılıyorsa... Vicdan azabı çekmekten kendini alamıyordu. Jisoo babasının mezarı olan bu bölgeye bile gelmiyordu artık. Taehyung her yerde bir iz aradı. Çevredeki kameraları bile izledi ama Jisoo'dan bir iz bulamadı.

O bu hayallere dalmışken 3 yıl aradan sonra ilk defa evinin kapısı çaldı...

~•~•~•~•~

Uzun zaman oldu arkadaşlar. Sizi özledim lütfen yorumlarınızı esirgemeyin. :))

sazlık «vsoo» ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin