YÜRÜYEN ÖLÜLERİN ÇAĞI

55 7 0
                                    

Berk

Açlıktan guruldayan midem yüzünden uyandım. Saatin kaç olduğundan emin değildim, daha kimse uyanmadığı için muhtemelen günün erken saatleriydi. Yanımdaki Leyla ve çek yatta yatan Ata'nın huzursuz nefes alışları beni germişti. Yattığım yerden kalkıp merdivenlere oturdum ve bulunduğum karamsar ruh halimin içinde düşünmeye başladım;

Dokuz gündür bu evde sıkışıp kalmıştık ve artık ne içme suyu ne de yiyecek bir şeyimiz kalmıştı. Ne yapacağımı, ne yapacağımızı bilmiyordum. Bunca yaşadığımız şeyden sonra ölümün artık o kadar korkutucu bir şey olmadığını düşünüyordum ama ölüm ensemizde olunca ne kadar artık hayatımızın bir parçası olsa da insan ürperiyordu.

Diğerlerinin de benzer düşünceler içinde oldukları bariz belliydi. Leyla, iyice içine kapanmıştı, yalnız kaldığı zamanlarda hep ağlıyordu. Ata da Leyla'dan farklı değildi. Kimseyle konuşmuyor, onunla konuşan kimse olmadığı içinde sürekli düşünüyor ve durup dururken gözleri doluyordu. Melisa ise içimizdeki en pozitifimizdi. Sürekli bizi teselli ediyor, hala kurtulabileceğimiz hakkında zırvalıyordu ama bunları söylerken dediklerine kendi bile inanmıyordu.

Efe de... Efe, iyice kendini bırakmıştı. Efsa ve Ulya öldüğünden beri ilk defa kapandığı odadan dün dışarıya çıkmıştı onun dışında sadece yanına Melisa çıkıyordu. Kendini suçlayarak bencillik yaptığının farkında değildi. Bizim hep birlikte oturup plan yapmamız lazımken o ergen kızlar gibi odasına kapanıyordu, bu tavrı hepimizi etkiliyordu.
Bazen durup dururken sinirlenip odasına çıkıp Ulya'nın ölmesinin onun duygusallığı yüzünden olduğunu haykırmak istiyordum.

Ben düşüncelerimin arasına dalmışken bizi içerde kapana kıstırmış avarelerin gürültüsü arttı. Sanki bir şey onları uyarmıştı. Artan sesle Ata ve Leyla kıpırdandılar ve o sırada dışardan sanki geri geri giden bir inşaat makinesinden gelen bir bip bip bip... sesi duyuldu.

Merakla oturduğum yerden kalkıp pencereye giderken merdivenlerden koşma sesi duyuldu ve Efe son basamağa geldiğinde alt katı gözden geçirdi ve "Bunu görmeniz gerekiyor! Hadi yukarı gelin." diye bağırıp tekrardan koşarak yukarıya çıktı. Merakla peşinden merdivenlere koşarken göz ucuyla Leyla ve Ata'nın da uyandığını gördüm.

Terasa çıktığımda Efe ve dün akşam onun yanında kalan Melisa şaşkınlıkla aşağıya bakıyorlardı. Ben de korkuluklardan tutunup aşağıya baktığımda suratımda istemsizce bir gülümseme belirdi. Bir inşaat silindiri evin etrafındaki bütün avareleri yavaş yavaş altına alarak eziyordu. Silindirin arkasından gelen üç kişi-Mine, Ece ve bu kötü olayın gerçekleşmesinden önce aramıza katılan Deniz ezilen avarelerden ölmeyen varsa kafalarını deşiyorlardı. Bu katliam ve sevinç dolu manzarayı izlerken orda olduğunu yeni fark ettiğim Ata "Ece... Mine!" diye sesinde hissedilen bir mutlulukla bağırdı. Ece ve Mine kafalarını kaldırıp heycanlı bir şekilde ellerini salladılar.

Efe "Sürü azalmaya başladı. Hadi onlara yardım edelim." dedi ve nerden geldiğini anlamadığım bir enerjiyle aşağıya koştu. Biz de peşinden gittik.

Silahlarımızı alıp koltuğu çekmiştik. Bir elim kazmamda diğeri de kapı kolundaydı. Diğerlerine dönüp "Hazır mısınız?" dedim Zıpkınıyla nişan almış Efe başıyla onayladı ve hızla kapıyı çekmemle ben de kenara çekildim ve Efe kapının önündeki ilk avarenin beynine zıpkını gönderdi. Ardından ben de bağırarak verandaya çıktım ve kazmamı sonsuzluğu andıran koyu grilikteki gözlerini bana dikmiş olan çürümüş leşlere savurmaya başladım.

Kulaklarımı dolduran avarelerin yoğun sesi artık kesilmişti. Gözlerimi kocaman açmış ve yüzüm kanla kaplanmış bir şekilde etrafıma başka öldürecek avare kaldı mı diye bakınırken muhtemelen bir psikopat gibi göründüğümü düşündüm. Veranda avarelerden temizlenince Efe de bir psikopat gibi diğerleriyle yanıma geldi. Hep birlikte bahçeye indiğimizde bahçenin de temizlendiğini gördük ve silindir tam önümüzde durdu kapısı açıldı ve içinden Furkan yere atladı. Dikkatlice hepimizi süzerken yüzünde oluşan gülümseme herhalde bir insanın olabileceği en üst düzey mutluluktu.

The Age Of The Walking DeadHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin