YAPILABİLECEK TEK ŞEY

119 12 7
                                    

EFE
Zıpkını ateşledikten sonra bu koca sürüyle sadece zıpkın kullanarak baş etmenin çok zor olduğunu anladım. Sonuçta sadece bir atış hakkım vardı. İkincisi için zıpkını kurmak çok vaktimi alırdı. Bu yüzden zıpkınla kafasını dağıttığım avarenin yanına giderek zıpkının ucunu çıkardım ve diğerlerinden biraz geriye çekildim.

Kargaşanın içinde çantamdan ekmek bıçağını çıkardım. Bir az çantayı aralık bırakarak zıpkını içine koydum ve ucunu elime aldım. Bir elimde ekmek bıçağı bir elimde zıpkının ucuyla tekrardan diğerlerine yetişip avarelerin kafalarını deşmeye başladım.

Odak noktaları şu an da biz olmadığımız için onlarla savaşmak daha kolaya oluyordu. On ikincisinin kafasında büyük bir delik açtıktan sonra alarmları duydum. Diğerlerine baktığımda onlar da alarmları farketmişti.

Birbirimize saf saf baktık. Mine oradan bağırdı "Berkler başarılı olmuş!" Dedi ve makas-bıçağı önündeki avarenin boynuna savurdu. Kafası uçarak benim üstüme geldi.

Ani bir refleksle geriye sıçradım ama arkamdaki Melisa'yı ancak ona çarptığımda farkedebilmiştim. Onunla birlikte yere düştük. Biz daha olayın şokundayken Mine bir avarenin daha kafasını uçurup bize döndü.

Dik dik bakıp "Gidin ve bir oda bulun." Dedi.

Melisa'ya utanarak bakıp ayağa kalktım. Melisa'nın da ayağa kalkmasına yardım ettim ve işime devam ettim.
Otoparka çıkan kavşağa gelmiştik. Birden alarmların sesi azalmaya başladı. Ve sonunda hepsi sustu.

Otoparkın yokuşunu tırmanırken arkalarda kalan bir grup sürüden ayrılıp bize doğru gelmeye başladı.

Mine oradan bağırdı "5 kişi şu grupla uğraşsın geriye kalanlar da büyük sürüyü takip etsin!" Ben sanırım sürüden ayrılan avarelerle uğraşacak olan gruptaydım.

Ayrılanlar yaklaşık 7 taneydi. Ben bir tanesine doğru koşmaya başladım. Karnına tekme attım. Sonra sağımdan gelen başkasının kafasına zıpkını sokup çıkardım. Tekme attığımız tekrar geldi ve şakağına ekmek bıçağı soktum.

Diğerlerine baktığımda onlar da kendi ZOMBIlerinin ağızlarına sıçmışlardı.

Birbirimize bakıp diğer dördüne yetişmek için koşmaya başladık.

Otoparkın girişine varmıştık ve sürü kapıya yönelmişti. Furkan ve Berk'i gördük.

Furkan silahla bir kaçına ateş ediyordu. Cansın'da kapının yanında duruyordu. Furkan ve Berk kapıdan çıkıp aşağıya koşmaya başladı.

Sürünün çoğu onların peşinden dışarı çıktı ama sonlara doğru bir grup Cansın'a yöneldi ve onu parçalamaya başladılar. Cansın bir yandan acı içinde bağırıyor, bir yandan da kapıyı kapatmak için uğraşıyordu.

Ulya "CANSIN!" Diye çığlık attı. Ata dizlerinin üstüne çöküp ağlamaya başladı.

Olayın şoku içinde olanları izlerken Ece hüzünlü bir şekilde "Hadisenize neyi bekliyoruz. Bir şeyler yapalım." Dedi. "Ne yapabiliriz ki?" Diye sordum.

Ece bana bakıp "İşte bunu!" Dedi ve içeride kalan sürüye doğru koşup levyesiyle bir tanesinin kafasını uçurdu.

Hepimiz avarelere saldırmak için Ece'nin peşinden koşmaya başladık.

O sırada arkamdan bir çığlık sesi geldi. Arkamı dönüp ne olduğuna baktığımda tökezledim.

Ulya üstüne doğru gelen 4 avareden uzaklaşmak için geriye doğru yürüyordu. Duvara çarptığında avareler etrafını sarmıştı.

Elindeki küreği onlara fırlattı ama ıskalamıştı. Çaresizce çığlık attı.

Çığlığı duyan Berke o tarafa doğru koşmaya başladı. Ulya'nın fırlattığı küreği yerden alıp avarelere saldırmaya başladı.

Bir avareyi öldürmeyi başardı ve geriye koşmaya başladı. Ulya'ya "Koş" diye bağırdı.

Ulya daha hareket edemeden Berke'nin çığlığı duyuldu. Avareler etrafını sarmıştı bu yüzden Berke görünmüyordu.

Ece hariç diğerleriyle o tarafa doğru koşup Berke'nin etrafındaki avareleri öldürmeye başladık.

Son avareyi de öldürdüğümde herkes birbirine şok olmuş bir şekilde bakıyordu.

Berke'ye bakamıyordum. Ama bağırsaklarının etrafa saçıldığını görmek yeterince kötüydü.

Dikkatimi dağıtmak için etrafa bakmaya başladım. Ece avareleri öldürmeye devam ediyordu, hala olanları farketmemişti.

Kendimi zorlayarak Berke'ye baktım. Zar zor nefes alıyordu. Ağzından şu sözler döküldü
"Benim..onlara..dönüşmeme..izin vermeyin.." Ve gözleri kapandı.

Mine yavaş adımlarla Berke'ye yaklaşıp yanına çöktü.

Gözlerini kapatıp makas-bıçağını Berke'nin kafasına hızlıca batırıp çıkardı.

O an gözyaşlarımı tutamadım.

Mine bize ifadesiz bir şekilde baktı.

"Yapılabilecek tek şey buydu."

The Age Of The Walking DeadHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin