15.BÖLÜM - HAİN TUZAK

134 13 8
                                    

MERHABA ARKADAŞLAR BEN GELDİM. DÜŞÜNDÜM Kİ HAKAN'I GERİ PLANDA BIRAKMIŞIM VE SIRF HİCRAN İLE HALİL'E ODAKLANMIŞIM. ASLINDA BU İKİ KARDEŞİN HİKAYESİ VE BEN ACEMİ OLDUĞUM İÇİN HATALARIM İLLAKİ VAR KUSURA BAKMAYIN. BİR İKİ BÖLÜM NAZLI VE HAKAN'IN OLACAK. BÖLÜMÜ UMARIM BEĞENİRSİNİZ. DİĞER BÖLÜM EN YAKIN ZAMANDA GELECEK KENDİNİZE İYİ BAKIN

İYİ OKUMALAR


************

Hakan ve Nazlı için herşey çok güzel gidiyordu. Yaptıkları tatil kendilerine iyi gelmiş, yakınlaşmalarını sağlamıştı. Hakan duygularından emin olurken Nazlı'ya bunu nasıl söyleyeceğini kara kara düşünüyordu. Diğer yandan ise Nazlı Hakan'dan gözlerini alamazken patronla asistan ilişki yaşamayı ve herkesin gözünde or*spu gibi görünmeyi istemiyordu. Ama duygularınada zincir vuramıyordu. Herkesin neler düşünüceğini fazla umursuyordu. Bunu kafasına takmaması gerektiğini kendine defalarca söylüyordu. Daha Hakan'ın kendi hakkında ne düşündüğünü bile bilmiyordu sadece bildiği ve Hakan'ın dillendirdiği 'sen tam benim istediğim tipsin...'
dediğinde kalbi ağzında atmaya başlamış tam Hakan'ın kendisine karşı birşeyler hissettiğini düşünücekken devam ettiği cümlelerle kalbi acımıştı. '... Yani.. İyi bir asistansın demek istemiştim!' Ya kendisi fazla kördü yada beyni anlamamakta ısrar ediyordu. Çünkü kendisine bu denli aşk ve hayranlıkla bakan yeşil gözleri ancak kör olan görmezdi. Omuzuna dokunan elle daldığı düşüncelerden çıkarken kendisine kaşları çatık bakan Hakan'ı görünce nefesi hızlanmaya başladı

"İyi misin? "

" Ah evet sadece dalmışım. "

Hakan kafasını sallayıp önünde duran su dolu bardağı yudumlarken kendisini dikkatle inceleyen gözleri görünce donmuş kalmıştı. Heyecandan eli ayağı birbirine girerken elindeki bardağı düşürmeden masaya bırakmayı başarabilmişti. Heyecandan nefes alamazken gömleğinin bir düğmesini açarak Nazlı'nın da nefesinin kesilmesine sebep olmuştu. İkiside heyecanla birbirlerine kaçamak bakışlar atıyorlardı.

"Ben bir lavaboya gideyim

Nazlı ayağı kalkıp lavaboya doğru yol alacakken ayağının burkulmasıyla acıyla inleyerek masaya tutundu. Hakan Nazlı'nın ayağını burkmasıyla hızla ayağı kalkarak kollarını Nazlı'nın beline sardı. Nazlı ayağının acısıyla nefessiz kalırken, beline dolanan kollarla nefes alamaz hale gelmişti.

"İyi misin? "

Nazlı ayağını acısından çok beline dolanan kollarla ilgileniyordu. O kadar dalmıştı ki Hakan'ın endişeli sesini duyunca kendisine geldi.

" Nazlı!! "

" İyim biraz ayağımı burktum geçer şimdi. "

Hakan Nazlı'nın beline daha sıkı sarılarak kendine çekip sandalyesine geri oturttu. Kendiside hemen önünde diz çöküp Nazlı'nın burkulan ayağını ellerinin arasına aldı. Nazlı Hakan'ın hareketlerini yutkunarak incelerken bu adamın gözüne neden bu kadar çekici geldini düşünüyordu. Elbette bir çok yakışıklı görmüştü hatta Hakan'dan daha yakışıklılarını ama hiç biri Hakan kadar gözüne çekici gelmemişti. Hakan Nazlı'nın ayağındaki toplu ayakkabıyı çıkarıp, ayağını kendi dizine koyarak bileğini incelemeye başladı. Elleriyle hafif hafif bileğine dokunarak "Acıyor mu?" diye soruyordu. Nazlı ise bu olay karşısında dili tutulmuş konuşamıyorum sadece kafasını sallıyordu. Hakan kafasını çevirerek bir garsonu gözüne kestirip eliyle gelmesini işaret etti. Hızla yanlarına gelen garsonla Nazlı utanarak gözlerini kaçırdı.

"Efendim bir sorun mu var? "

" Hayır yok sadece ayağımı burktum. Fazla a.. acı-mı-yor zaten. "

SİL BAŞTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin