Merhaba kuzucuklar ben geldim. Çok geç oldu. Düzenlemede sorun olduğu için biraz geciktim. Umarım bu bölümü beğenirsiniz beklettiğim için özür dilerim fazla konuşmuyor size iyi okumalar diliyorum 😊😊😊 Oy ve yorumlarınızı unutmayın. Hepinizi öpüyorum 😘😘😘😘😘
***************
Halil çimlerde uzanan Hicran'ın yanına oturarak genç kıza baktı. Hicran ise müzik dinleyerek gözlerini kapatmıştı. Kendi evlerinin bahçesinde'de böyle yapardı. Tabi babası yanındayken ama pek huzurlu olmazdı. Sürekli araba sesleri rahatsız ederdi kendisini. Gerçi babası yanındayken hiçbir şeyi sorun etmezdi. Babasıyla yaşadığı komik anlar aklına gelince gülümsedi genç kız.Halil'in kendisinin izlediğinin farkında olmayan Hicran güneşli havanın tadını çıkarıyordu. Halil genç kızı incelerken yüzündeki tebessüme baktı. Şuan o kadar huzurlu görünüyordu ki hiç huzurunu bozmak istemiyordu. Bu kadar acılar yaşamasına rağmen Serdar Bey'in inatla ayakta durması taktire şayandı. Bu saf davranışlarının sebebi kazada oluşan kalıcı hafıza kaybıydı. İlk başta genç kıza deli diye hitap etmişti. Oysa'ki nereden bilebilirdi 'ki genç kızın hafızasını kaybedip bütün yaşadıkları öğrendikleri ne varsa unuttuğunu. Gözünün önüne gelen telaşlı halleri, heyecanla konuşması, kendisine birşey olacakmış gibi telaşlanması. Halil kızla yaşadığı bütün hatıralar gözünün önüne gelince yüzünde buruk bir gülümseme oldu. Elini kaldırarak genç kızın kulağındaki pembe kulaklığı çıkardı. Hicran kulağından kulaklığın çekilmesiyle korkuyla gözlerini açtı. Halil'in kendine gülümseyerek bakan suratını görünce rahatlamıştı. Müziği durdurup ellerinden destek alarak oturdu. Kulaklığı katlarken bir yandanda Halil'e gülümsüyordu.
"Burası çok güzel. Huzurlu bir yer. Ben hep bizim bahçedeki çimlere yatardım yazın ama fazla rahat edemezdim çünkü hep arabaların sesi beni rahatsız ederdi. "
Halil kafasını sallayarak derin nefes aldı. Kafasını yukarı kaldırıp gökyüzüne baktı. Genç kızda kendisi gibi sakin ve huzurlu bir yer arıyordu. Halil 'de bazen huzur bulmak için bahçeye çıkar çimenlerin üzerine uzanarak gökyüzünü seyrederdi. Tabi geceleri buralar daha güzel olurdu. Yaz akşamı gökyüzünde hiç bulut olmadığı zaman yıldızlar gözlerini kamaştırırdı.
"Geceleri daha güzel oluyor. Yıldızlar karanlık gökyüzünde daha çok göz kamaştırıcı oluyor. Birde öyle denemelisin. "
Halil kafasını çevirip genç kıza baktı. Hicran kafasını gökyüzüne kaldırmış gözlerini kısarak bakıyordu.
" O zaman gece mutlaka bakacağım. Şimdiden çok merak ettim! "
Hicran sevinçle ellerini çırparak Halil'e baktı. Halil genç kızın en ufak birşeyde mutlu olmasına hayretle bakıyordu. Genelde tanıdığı kızlar kolay kolay memnun olmazlardı. Hicran'ın ise neşesi ömre bedeldi. Etrafına her daim gülücükler saçıyordu.
Halil ayağı kalkıp genç kıza iki elini uzattı. Hicran, Halil'in ellerini tutarak gülümsedi. Kalbi kuş gibi pır pır atıyordu. Halil'in kendisine yardım etmesi sürekli onunla şakalaşıp gülmesi Hicran'ın hoşuna gidiyor ve daha çok Halil'e yakınlaşmasına sebep oluyordu.
"O zaman küçük hanım kahvaltı yapalım."
Halil, Hicran'ı omuzlarından tutarak balkona çıkan kapıya doğru döndü. Halil'in narin bir şekilde öne itmesiyle ilerlemeye başladı. Halil'in kendisini sağa sola yönlendirmesiyle kendini robot zanneden Hicran kıkırdamaya başladı.
"Kendimi robot gibi hissediyorum. "
Halil gülerek genç kızı yönlendirmeye devam ediyordu. Bir ayağı alçıda olduğu için yavaş ve topallayarak giden Halil kendisini penguen gibi hissediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİL BAŞTAN
Fiksi UmumKafasını önüne eğip oturan Halil bakış açısına giren ayaklarla kaşlarını çattı. Kafasını kaldırıp karşısındaki kızı görünce yüzünde ukala bir gülümseme oluştu. Kız ürkekçe elini kaldırıp patlamış dudağını işaret etti. Halil kızın ne yapmaya çalıştığ...