bölüm-1-

281 15 1
                                    

Bir yandan ortalıkta koşuşturan insanları izliyor bir yandanda kahvemi yudumluyordum.

Neden bu kadar tedirgin, aceleci ve fazlasıyla dikkatliler ki?

Her kim taşınıyor bilmiyorum ama baya zengin biri olduğu eşyalarından belli.

Dans saatimin geldiğini fark edince kahvemi masanın üzerine bırakıp üzerimi değiştirdim.

Rahat bir şeyler giydikten sonra her zaman ki gibi küçük bahçeme çıkıp derin bir nefes aldım.

Bir kaç egzersizden sonra dans etmeye başladım.

Küçük çocuklar yine gelmişlerdi yanıma. Hepsi bağdaş kurup oturdu ve beni izlemeye başladı. Onlara gülümserken karşıma taşınan kişinin geldiğini gördüm.

Yani büyük bir ihtimal oydu. Çünkü o gelir gelmez herkes daha bir hızlandı. Tabii bir kaç kişide gelip ceketini çıkarmasında filan yardımcı oldu. Uzaktan pek belli olmuyordu yüzü ama belliydi yakışıklı biri olduğu.

Çocukların sesiyle gözlerimi ordan ayırıp tekrar dans etmeye başladım.

Bir süre sonra yorulup bende çocukların yanına oturdum ve bağdaş kurdum.

"Nasılsınız kuzular?"

"İyiyiz gamze abla sen?"

"Bende iyiyim. Karşıya taşınan kişiyi gördünüz mü?"

"Evet ! Kocaman bi adam ! Kendi gibide kocaman arabası var ! Ama biliyor musun? Çok yakışıklı ! Ben büyüyünce onunla evlenicem !" Dedi hem en küçük hem de benim gözümün nuru olan.

"Defne? Onunla evlenip beni bırakıcak mısın?" Dedim dudaklarımı büzüp.

Hemen kucağıma atlayıp boynuma sarıldı.

"Yok gamze abla, ben seni bırakırmıyım. Sende bizle yaşarsın !"

Hepimiz defneye gülerken gözüm tekrar oraya kaydı. Adamın sevgilisi olduğunu düşündüğüm uzun boylu ve oldukça güzel olan kadın gelip boynuna atladı.

Çocukların gittiğini görünce bende kalkıp eve girmek için kapıya doğru yürüdüm. Tabii ince bir ses bana seslenince arkamı döndüm.

"Merhaba ! Biz buraya yeni taşındık. Pek fazla kişiyi tanımıyoruz. Ama artık komşuyuz değilmi? Ben simge." Deyip elini uzattı.

Bende aynı şekilde elimi uzatıp gülümsedim.

"Gamze ben." Dedim.

"Dansçısın galiba? Bir az önce gördümde?"

"Evet. Vakit geçirmek için yapıyorum işte kendimce. "

"Öyle deme. Bence cok iyisin."

"Teşekkür ederim."

Biz konuşurken eşim dediği kişi geldi.

Tanıdık bir yüzdü.

Kırk yıl geçse bile unutamayacağım bir yüz.

İlk hayal kırıklıgım.

İlk pişmanlığım.

İlk acım.

Onun burda ne işi var?

Onun burda ne işi var?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Beş Yıl (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin