Fırat
Gözlerimi açtığımda karşımda gamzeyi görünce gülümsedim.
Ama aklıma bir sevgilisi olduğu gelince gülümsemem kendini sinire bıraktı.
Tabii bunun için ona hesap soramazdım. Nasıl ki ben simgeyle yeni bir hayat kurma kararı aldıysam, oda öyle yapmalıydı.
Biz birbirimiz için bittik sonuçta değilmi?
Sonunda aklım başıma gelince düşünmeyi bırakıp ayağa kalktım. Gece olanları hatırlayınca yarama dokundum. Fazla acımıyordu. Zaten derinde değildi. Hızla odaya gidip üzerimi degiştirdim. Saçımada şekil verdikten sonra odadan çıktım.
Salona gittiğimde gamzenin uyandığını görünce ellerimi çırptım.
"Hayret ! Erken kalkmışsın !" Deyince gözlerini gözlerime dikti.
"Hayret! Unutmamışsın !" Deyip hızla kanepeden kalktı. Tam yanımdan geçerken kolunu tutup önüme çektim.
"Ne oldu? Dün sevgilin gelmedi. Ya da geldi ama seni bulamadı?"
"Sanane ya! Seni ilgilendirmez ! Ben gidiyorum."
Deyince kolunu biraz daha sıktım ve iyice kendime çektim. Artık aramızda hiç mesafe yoktu.
"Fırat bırakırmısın?"
"Bana doğruyu söyle. Gerçekten hayatında biri varmı?"
"..."
"Gamze sana soruyorum."
"Aslında bu seni gerçekten hiç ilgilendirmez. Çünkü sen benim hiç bir şeyim değilsin. Ama madem çok merak ediyosun. Evet var."
"Peki. O zaman tanıştır bizi." Deyip kollarını bıraktım ve ellerimi cebime koydum.
"Sebep?" Deyince derin bir nefes alıp gözlerimi üzerinde gezdirdim.
"Tanışmak istiyorum. Bakarsın iyi anlaşırız. Ayrıca sen güzellikle tanıştırmazsan ben zorla tanışırım biliyosun değilmi?"
"Zorba pislik ne olucak !"
"Evet ne yapıyoruz? Yemeğe çıkmaya ne dersin? Simgede gelir."
"Fırat bak-"
"Tamam ben akşam adresi sana veririm. Şimdi işe gidiyorum. Birlikte çıkalım istersen?"
Ona emir vermemden hoşlanmadığını biliyordum. Zaten bilerek yapıyodum. Daha doğrusu asıl amacım akşam yanında kimi getireceğini öğrenmekti.
Gamze sinirle yanımdan geçtikten sonra bende arkasından gittim.
Ama bi anda durup bana döndü.
"Senin iş yerin nerdeydi?"
"******** holdingi. Neden ki?"
"Oranın biraz yakınında benim iş yerim var. İkk defa gideceğim için pek bilmiyorum. Rica etsem benide bırakırmısın? Komşuyuz nede olsa dimi?" Deyince gülümseyip başımla onayladım.
"O zaman sen hazırlan bekliyorum ben."
Gamze
Fırat söylediğim şeyi onaylayınca hızla eve gittim. Ortalık baya dağınıktı ama onları umursamayıp odama çıktım ve üzerimi değiştirdim. İlk iş günüm olduğu için şık giyinmeye özen gösterdim.
Sonunda hazır olunca fıratın yanına gidip arabay bindim.
Çok fazla gecmeden söylediğim adrese gelince arabayı durdurup gireceğim binayı gösterdi.
"Teşekkür ederim. Zahmet oldu."
"Önemli değil. Yolumun üstüydü."
Ufak bi konuşmadan sonra hemen arabadan indim.
Fıratın gösterdiği binaya girince içimi bir heyecan kapladı.
Ama insanların sıcak kanlı olduğu belliydi. Çünkü hepsi gülümseyerek bakıyodu.
Ben etrafı incelerken uzun boylu esmer bi çocuk kolunu omzuma attı. Yüzünü incelediğimde barış olduğunu görünce hemen sarıldım.
"Senin ne işin var burda?" Dedim.
"Ben buranın müdürüyüm. Asıl senin ne işin var? Yoksa o başvuran kişi senmiydin?"
"Sanırım evet."
Biz onunla konuşurken yanımıza simge geldi. Ben ona ters ters bakarken barış beni tekrar kolunun altına aldı.
"Bak simge, bu benim canımdanda öte. Adı gamze."
"Biliyorum canım."
"Biliyomusun? Tanışıyosunuz yani?"
"Evet."
Barış bana bakınca kaşlarımı havaya kaldırıp dudağımı büzdüm.
Bu onunda anladığı gibi 'malesef' demekti.
Simge bi anda bana bakınca kollarımı göğsümde birleştirdim.
"Ne işin var senin burda?" Deyince sırıtıp tek kaşımı havaya kaldırdım.
"Sevgilimin yanına gelemez miyim?"
Vote yorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beş Yıl (Askıda)
Teen FictionBeş yıl öncesinde geride bırakılan bir aşk, Beş yıl sonrasında tekrar alevleniyor.