Bu ses,
Fırata aitti. Peki ne yapacaktım? Benimle kalmasına izinmi verecektim? Yoksa uğruna bittiği simgeyemi gitmesini söyleyecektim?
Biraz düşündükten sonra hiç sesimi çıkarmadan kapıyı açtım.
Sadece bir geceydi değilmi?
Hem aramızdada kalacaktı.
Sadece bir gece !
Bir yandan ben kendimi avuturken bir yandanda içeri girmiştik.
Fırat elimi tutup merdivenlere yönelince biraz duraksadım.
Ama bana dönüp masum bir bakış atınca dayanamayıp tekrar yürümeye başladım.
Odama gelince ilk ceketini daha sonrada gömleğini çıkardı.
Ben ise pijamalarımı seçip banyoya girdim.
Üzerimi değiştirdikten sonra tekrar odaya girip fırata baktım.
Kollarını başının altına koymuş etrafını inceliyodu.
İçimde garip bir his vardı.
Bunu yapmamam gerektiğini biliyordum ama yapmak istiyordum.
Sonunda düşünmeyi bıraktığımda fıratın bana baktığını fark ettim.
"Gelmeyecek misin?" Deyince ışığı kapatıp yatağa doğru yürüdüm.
Yavaşca yanına girdiğimde içimde kıyamet koptu sanki. Daha önce hiç kendimi böyle hissetmemiştim.
Bir yandan canım yanarken bir yandanda eskisi gibi heycanlanıyordum. Bu beni mutlu ediyodu belkide. Onun yanında olmak, ona dokunmak...
Bir süre öyle durduktan sonra fırat kolunu belime dolayıp iyice kendine çekti. Kafasını ise boynum ve saçlarım arasına gömüp derin bir nefes aldı.
Bense gözlerimi sonuna kadar açmış heyecandan nefesimi tutuyordum.
"Özlemişim. Halâ aynısın. Parfüm kullanmıyosun. Ama kendi kokun insanı sarhoş edicek kadar güzel."
"Neden? Simge parfümmü kokuyor?"
"Evet. Hemde fazlasıyla. Barışı sevmiyosun değilmi?"
"H-hayır. Nerden çıkardın bunu?"
"Sevseydin şu an yanımda olmazdın. Seni çok iyi tanıyorum."
"O zaman sende simgeyi sevmiyosun. Sevseydin sende benim yanımda olmazdın."
"Seviyorum diye bir şey demedim zaten."
"Ama sevmiyorumda demedin. Hemde kısa bir süre sonra evleniyosunuz."
"Evet. Siz evlenmeyi düşünüyomusunuz?"
"Kimle?"
"Barışla."
"Fırat?"
"Efendim?"
"Biz...barışla, şey değiliz aslında."
"Ney?"
"Sevgili."
"Tahmin etmiştim. Hadi uyu artık. Uyandığında yanında olmayabilirim. Teşekkür ederim beni kabul ettiğin için."
Nereye gidecekti ki? Evine gider canım nereye gidecek?
Ya simgeye giderse?
Gerçi sadece bir gece. Sabah olduğundan itibaren onun ne yaptığı beni ilgilendirmez.
****
Fırat
Gözlerimi açtığımda kollarımın arasındaki ufak şeye baktım.
Ah ! Doğru ya, gamzeyle kalmıştım dün.
Biraz yüzünü inceledikten sonra yavaş bir şekilde yanından kalktım.
Tam gömleğimi elime almıştım ki gamzenin sesini duydum.
"Gidiyomusun?"
"Evet."
"Kahvaltı etseydin?" Deyince anlamayan gözlerle ona baktım.
"Bir an önce gitmemi istemiyomusun?"
"Onunla alakası yok. Her insan kahvaltı yapar. Sen hazırlan bende bir şeyler hazırlayım." Deyip yataktan kalkınca gülümsedim.
Gömleğimi üzerime geçirip düğmelerini iliklemeden odadan çıktım.
Aşağı inerken bir yandanda hem düğmeleri ilikliyor hemde kravatımı yapmaya çalısıyordum.
Merdivenleri bitirdikten sonra karşımda barışı görünce sırıttım.
"Gamze? Bu adamın ne işi var burda?!"
İlk bağırıp daha sonra sert bir şekilde kolundan tutunca gamzeyi kendime çektim.
"Bidaha ona dokunursan seni öldürürüm barış."
Hayır gözünü korkutmak için söylemiyorum.
Gerçekten öldürürüm. Ve bunu gamzede oda çok iyi biliyor.
Ben sinirli ve sert bir şekilde barışa bakarken o gamzeye bakıyodu.
"Ya barış ben fırata söyledim aramızda bir şey olmadığını. Hem niye bu kadar büyük bir tepki verdin ki?"
"Beni hiç bir zaman anlamayacaksın değilmi?" Demesinden ben her şeyi anlamıştım.
Ama gamze anlamamıştı. Gamze hiç bir şey anlamamış bir şekilde ona bakarken barışın üstüne yürüdüm.
"Senmi çıkacaksın benmi çıkarıyım?" Dedim sakin kalmaya çalışarak. Tahmin ettiğim gibide kendi çıktı. Kapıyı arkasından sert bir şekilde kapatıp gamzeye döndüm.
Korkmuş gibi bakıyodu. Yanına gidip kolumu beline sardım.
Bana bu şekilde bakarak çok şey anlatıyodu. Ama ne yapacağımı bende bilmiyordum ki.
Bir yandan simge,
Bir yandanda aşık olduğum kadın.
Ben gamzeye bakarak düşünürken dudaklarını dudaklarımda hissettim.Ama zor yetişiyordu ve bu gülümsememe yol actı.
Ona biraz daha kolaylık olması için eğildim ve belinden tutup hafif kaldırdım.
Ayrıldığımızda gamze kafasını göğsüme yaslayıp kollarını boynuma doladı.
Bu ikimizede iyi geliyodu. Tabii camdan bize bakan simgeyi görmem her şeyi bozdu.Vote yorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beş Yıl (Askıda)
Teen FictionBeş yıl öncesinde geride bırakılan bir aşk, Beş yıl sonrasında tekrar alevleniyor.