Yere çökmüş gamzenin ameliyattan çıkmasını beklerken gözlerimden akan yaşları engelleyemiyordum.
Hayatımda hic bu kadar ağladığımıda hatırlamıyorum.
Ya ona bir şey olursa?
Düşüncesi içimi kemiriyordu. Ellerimde halâ onun kanı vardı. Etrafımda bana acıyan gözlerle bakan insanları umursamayıp ayağa kalktım. Tam o sırada ameliyathaneden çıkan hemşirenin kolunu tuttum. Konuşmaya mecalim yoktu. Ama o beni anlayıp elini elimin üstüne koydu.
"Ameliyat şu an için iyi gidiyor. Fakat çok kan kaybetmiş. Eşiniz için çok acil kana ihtiyacımız var."
Deyince gözlerimi sıkıca yumdum ve derin bir nefes aldım.
"Benim kanım uyuyor."
"Bu çok iyi. O zaman sizden alabiliriz?"
"Tabii. Nereye geçiyim?" Dedim yorgun çıkan sesimle.
"Benimle gelin." Deyince başımla onaylayıp arkasından gittim.
***
Hemşire kanı aldıktan sonra hızla ameliyathaneye girmişti. Beni ise bir yatağa yatırıp kalkmamamı çok yorgun olduğum için bayılabileceğimi söylemişti.
Ama onu dinlemeyip yaklaşık beş dakika sonra hızla kalktım.
Tam ameliyathanenin önüne gelmiştim ki karşıma simge çıktı. Aklıma onun yapmış olabileceği ihtimali gelince boğazına yapışıp duvara yasladım.
"Senmi yaptın !?"
"B-bırak! Bişey y-yapmadım ben !"
Deyince dahada sıktım.
"Bana yalan söyleme simge !"
"Fırat ! Bırak diyorum! H-hamileyim !"
Son söylediği beynimde yankılanırken hızla bogazını bıraktım.
"Ne?"
Ben şaşırmış bir şekilde ona bakarken o boğazını tutarak öksürüyordu. Biraz sakinleştikten sonra dolu gözlerle bana baktı.
"Hamileyim dedim."
Halâ anın şokundayken ameliyathanenin kapısı açıldı.
Yanımdan geçen yatakta gamze vardı. Simgede onu görünce şok olmuş bir şekilde baktı.
"B-bunumu benim yaptığımı düşündün?! Sen delirmişsin ! Ve beni hiç tanıyamamışsın !" Deyip hızla yanımdan geçti.
Ne yapacaktım şimdi? Biri karnında benim çocuğumu taşıyor. Biri ise benim yüzümden can çekişiyor.
Kafamın karışıklığı devam edince duvara sert bir yumruk attım.
Herkes bana bakıyordu.
Ben ise bir simgenin birde gamzenin arkasından bakıyordum.
Son kararımı verince simgenin arkasından gittim. Arabasına binmeden kolunu tutup durdurdum.
"Tamam. Özür dilerim. Kafam çok karışık. Sen, ne zaman öğrendin?"
"Biraz önce. Malum bugün aldatıldığımı öğrendim ! Onun siniri ve üzüntüsüyle bayılıp kalmışım. Hastaneye getirmişler. Ve hamile olduğum ortaya çıktı."
"O zaman asla değişmeyecek bir şeyi söyleyim. Çocuğa babalık yaparım. Ama seninle evlenmem."
"Ne?! Saçmalama ! Hamile bırakmayı biliyosun ama ! Evleniceksin ! Mecbursun !"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beş Yıl (Askıda)
Teen FictionBeş yıl öncesinde geride bırakılan bir aşk, Beş yıl sonrasında tekrar alevleniyor.