+44+

168 13 12
                                    

Genç adam sokakta arkasına bakmadan koşarken her adımında özgürlüğün verdiği hisle daha da mutlu oluyordu.
Uzun bir aradan sonra sahalara dönmüş gibi hissediyordu.
Duygularının tamamını bir kişi üzerine toplamasıyla çeşitli şeyleri unutur sonundaysa kendini kaybeder olmuştu.
Ama en ufak bir pişmanlık hissetmiyordu.Ya onlar izayayi yok edecekti ya da tanrı  izaya onlara hakettiklerini yaşatacaktı.
Yaşatmıştı da...Yaptığı herşeyin bir sonucu da olurdu elbet izaya için bu eskiden önemsiz bir detaydı eski izaya bu detayı başkanlarına yıkardı.Yine yapardı.Çünkü izayaya kim tarafından ne kadar değiştirilmeye çalışılsada,üzerinde deneyler yapılsada hatta aşık olsada onu kapatamazdınız.Macerasından,tehlikeye olan sevgisinden en çokta biricik çakılarını izayadan ayıramazdınız.

Izaya oturdukları sokağa varmıştı.Büyük eve bakıp yan yan sırıtıp anahtarı olmasına rağmen pencereyi ustalıkla kırıp her karesini sarışın adamı beklerken ezberlediği eve girdi.
Üst kata çıkarken çerçevelerdeki resimleri dikkatini çekmişti.

-"Ne kadar tozlu,şu fotoğraflara bak Shizu-chan eski biz değil, hiç bize benzemiyorlar sen benzemiyorsun parayla kafayı bozan ihalelerle uğraşan saçma bir patron kişiliğinden daha fazlasıydın sen..."

Izaya elinde tuttuğu tozlu çerçeveyi kenara koyduktan sonra odasına doğru  çıktı.
Koridoru geçip odanın kapısını açtı.Dolaptaki küçük çantayı alıp içine birkaç parça kıyafetini,marketten aldığı biraları  koyduktan sonra çantayı omzuna aldı.Aynadaki kendine bakınca
Gülümseyerek:

-"Ha ha...Ne kadar harika görünüyorum biraz önce herşeyi değiştirecek bişey yaptım şimdiyse bu açtığım değişikliğin ana resmini çiziyorum bu eve dönmemek üzere yoluma gidiyorum ve yeni başlayacak olan..."
izaya nin sözleri aynanın önündeki hediye kutusuyla son bulmuştu.Shizuo nun doğum günü için aldığını sandığı, içine bakmadığı hediye kutusu...

Kutuya uzayınca acaba bomba olabilir mi diyr düşünsede herhangi bir ses gelmediğine emin olunca kutuyu açtı.

Içinden çıkan kendi çakılarıydı.

-"Ama bunlar bana ait.Kaybettiğim çakılarım"

Izaya kutunun içinde başka bişey varmı diye baksada hayal kırıklığına uğramadı.Bu çakıların ona gelmesinin bir işaret olduğunu anlamıştı.

Çünkü bu çakılar muhbirlik işinde özellikle  kullandığı özel çakılardı.Shizuoyla yaşmaya başladığından beri kullanmamış bi köşede paslanmaya bırakılmışlardı.

Şayet ki birinin işi düşmüş olmasa ona doğum gününde özel kaybettiği çakıları neden yollamış olsun ?

Izaya çakılarını cebine saklayıp onu boğan evden çıktı.Sokağın karanlığına adapte olurken evden uzaklaşmıştı.Yanından geçen arabaların korna seslerini,sarhoşların çığlıklarını,sokak aralarında çıkan kavgaları umursamdan eski evinin olduğu sokağa varmıştı.
Kirli ve bir okadar da çekici gelen karanlığa koşarak sarılmıştı adeta siyahlarda kaybolan adam...

Izaya çantasındaki biralardan birini açıp sokak kenarına oturdu.Polis arabalarının sirenleri sokak hayvanlarının yanından geçmesine kısa sürede alışmıştı.
Yanına oturan evsiz adamı fark etmesi geç olmuştu.

-"Gece seni de kendinden geçirmiş anlaşılan genç adam ?'

I-"Aslında tam anlamıyla öyle oldu,Bu gece benim için çok fazla anlam taşıyor"

-"Sormanın sakıncası var mı ?"

I-"Hiçbir sakıncası olmaz.Bu özel gecenin hatta bu günün anlamı bana hayatımın farkına varmamı sağlmış olması,istemediğim bi yaşama fırtınada sürüklenen bir kuş gibiydim sanki"

Sadece Yalnızlıktan (Shizaya)TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin