Güç Haritası ve Yaşam Küreleri

134 47 8
                                    



Tim mühürleme işlemini başarıyla tamamlamıştı. Bedenine yeniden girdiğinde sağ kolunda çok ağır bir yük vardı. İlk defa bir astral yolcusuna rehberlik edecekti. Kula'nın ruhu diğer insanlara nazaran eşsizdi ve zapt etmesi zordu. Tim sağ avucunu sıktı. Bir süre buna dayanması gerekiyordu.

Tim Astral'e gitmeden önce bütün kanıtları yok etmeliydi. Kula'nın yatağı kanlar içindeydi. Tim'in kanaması çoktan durmuştu ama Kula'nın bileği kanamaya devam ediyordu. Şu anda sağ kolunu hiçbir şekilde kullanamazdı. Her şeyi sol eliyle yapacaktı. Tim Kula'nın alnına çizdiği mühre sol işaret parmağıyla dokundu. Bileğindeki yara parlamaya başladı. Vücudu kendi kendini iyileştiriyordu. Tim bu sırada sol avucunu Kula'nın yatağına bastırdı. Tıpkı bir sünger gibi kanı sol avucuna çekti. Ardından banyoya geçti. Elinde biriktirdiği tüm kanı lavaboya boşalttı.

Kafasını kaldırıp aynada bir yüzüne baktı. İçinde birçok endişe vardı. Kula'yı astrale götürmek zorundaydı ama oradaki tehlikenin üstesinden öylece gelemezdi. Sürekli olarak da Kula'ya yardım edemezdi. Sol avucuyla yüzüne biraz su çarptı. Kendi kendine;

- Başarabilir. Ben gittiğimde bana rehberlik edebilecek birisi bile yoktu.

Tim banyodan çıkıp tekrar Kula'nın odasına geçti. Bardağı alıp annesinin bulamayacağı bir yere koydu. Öylece bırakırsa ve Kula'nın annesi yıkayıp kaldırsa bile, o bardaktan içilecek sonraki su o vücutta da mührü aktif edecekti. Bunu temizlemeyi daha sonraya bıraktı.

Tim Kula'nın odasından bıçağını alıp odasına geçti. Bıçağı çantasına attı. Yatağına geçip uzandı. Derin bir nefes alıp gözlerini kapattı. Derin nefesler almaya devam etti. Nefes aldıkça yükseldiğini hayal etti. Her nefesinde daha da yükseğe çıkıyordu. Her seferinde.. Daha da..

Tim gözlerini açtığında bedeninden çıkmıştı. Ama bir sorun vardı. Sağ kolunu bedeninden ayıramamıştı. Kula'nın ruhu sağ avucunda ağırlık verdiği için olmuştu. Yukarı çekmeye çalışınca bedenindeki sağ kolu da havaya kalkıyordu. Tim sol eliyle sağ elini yatağa doğru bastırdı. Kendisini yukarı doğru çekerek sağ kolunu bedeninde çıkarmaya çalıştı. Olmuyordu. Tim ne yaparsa yapsın sağ kolunu bedeninden çıkaramamıştı. Aklına yalnızca bir fikir geliyordu. Sağ omzunu ekleminden çıkaracaktı. Bedeni kolunu hareket ettiremeyeceği için sağ kolu da kendiliğinden yükselecekti. Hemen arkasından tekrar omzunu yerleştirip astrale yükselecekti.

Tim ruhunun yarısını bedeninden çıkarmış halde, sol eliyle sağ bileğini kavradı. Ayaklarının birini kaburgasına diğerini de kafasına koydu. Sert bir şekilde sağ kolunu çekip omzundaki ekleminden çıkardı. Bedeni acısından kan ter içinde kalmıştı. Tim nefesini düzen içinde tutmaya çalışıyordu. Kula'nın vücut fonksiyonlarını da yönlendiriyordu. Tim ilk defa böylesine zor bir Astral Seyahat gerçekleştiriyordu.

Tim kolunu ekleminden çıkardığı anda, ruhunu bedeninden tam anlamıyla yükseltmeyi başarmıştı. Ruhu bedeninden çıktığında hafiflediği için Tim süzülürcesine havada duruyordu ama sağ kolunu bedeninden ayırınca ağırlığından sağ kolu yere indi. Tim bedenindeki sağ kolunu dikkatlice yerine yerleştirdi. Şimdi ise geriye Astral'e çıkmak kalmıştı.

Tim ruhunu tek seferde Astral'e bırakacaktı. Çok şiddetli bir geçiş olacaktı. Tim kendini hazırladı ve bir anda kendini Astral'e bıraktı ve ruhu birden yükselmeye başladı. Astral'de ruhu yeniden birleştiğinde kendisini yerde yuvarlanırken buldu. Durduğunda bir süre yerde uzandı. Kendisi iyi hissettiği an ayağa kalktı. Sağ avucunu hala sımsıkı sıkıyordu ve ağırlığını kaldırmakta hala güçlük çekiyordu.

Uyuyan HayatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin