Babamda ilk defa görmüştüm bunu bilmiyorum tam olarak ama şu an hissettiğim şey tam anlamıyla bir boşluk. Bütün yetilerimi ve duygularımı kaybetmiştim. Tam bu şokun en koyu yerindeyken doktorun;
- Hasta uyandı. "Gökalp" adını sayıklıyor, kimse yanına gidebilir ve bütün tehlike geçti. Geçmiş olsun.
deyip ayrıldı. Bunu duyar duymaz sanki sadece annemle ben varmışım gibi herşeyi birden unuttum ve babamı bırakıp koşarak annemin odasına gittim. Babam ne yaptı bir fikrim yok ama şu an annemin tekrar annem olduğu için mutluluktan başka birşey düşünemiyordum. Merdivenden çıktığım 3 katı kendim dahi fark etmeksizin hızlı bir şekilde çıktım. Ve koridorun sonunda annemin odası, kapısı açık....
Biraz duraksayıp kendimi toparladıktan sonra tekrar koşar adımlarla annemin odasına girdim. :)( Ne güzel bir kelime bu, "ANNE"... İnsanın içine huzur veriyor, eşsiz bir güven. Kalbi sevgiyle doluyor insanın. Halbuki 4 harf, 2 hece değil mi? "AN-NE"... Başka bir aşkın kelime bulmuş hali bence. Bu kelimenin hayalini kurup, asla söyleyecek bir bedenle karşılaşamayacağımı düşünüyordum; küçükken. Ama şimdi koca adam oldum, ümitsiz kurduğum hayallerin gerçeğini yaşıyorum. Şu an yatakta uzanan "Kadın" benim dualarımın sevabı şüphesiz hayallerimin cevabı. Evet o, "ANNE'MMM" <3
(Tüm annelere sevgi ve saygılar, anne deme hayaliyle yaşayıp yada bir zaman sonra kaybedenlerin hatırına onları sevip, sarılın. O, şimdi yanınızda ama bazılarının ki ya kayıp yada soğuk toprakta... BAYAN YAZAR) )Odaya girdiğimde annemin miss kokusu karşıladı beni, annemin gözleri hafif kısıktı, uyur gibi duruyordu ama göz bebeklerini görüyordum. Yavaşça yanına gidip oturdum yatağının kenarına, ellerini tuttum ilk. Elleri nazik ve pamuk annem. Buz kesmiş bedenim annemin elini tutmamla ısındı. Sonra yüzümde sakin bir gülümseme oluştu. Elini iki elimle sarıp sıkıca öptüm. O an hayatım mutluluk ve huzurla birleşti. Gözlerimden süzülen yaşlar annemin dudaklarımda duran ellerinden yatağa damlıyordu. Diğer eliyle elleri tuttu ve indirdi elini. Avuçlarıyla yanaklarımı sardı. Muhakkak ki her annenin elleri keşfedilmemiş bir tedavi yöntemi. Gözyaşlarımı sildi dermanı olmayan parmaklarını yanaklarımda kaydırarak. Ve içten bir gülümsemeyle kolunu açtı ve yastığına uzattı. "Bunu özlemişim Anne." diyerek uzandım yanına. Korkarak sarılmamıştım hiç anneme, canı yanar mı diye. Kolumu vücuduna bırakmadan doladım onu. Aslında öyle bir sıkasım vardı ki, içime alıyım onu ve ben ölsem de o, orada hep yaşasın...
Annem;
- Nasılsın oğlum. Korkma ben iyiyim.
Ben;
- Beni boşver, sen iyi ol annem.
- Seni mi boş vericem, anneyim ben. Sende benim candan öte oğlumsun. Sen iyi ol ben sen iyiyken hiç olmadığım kadar iyiyim oğlum.
- İyiyim ben. Ama çok korktum. dedim ve başımı onun tenine iyice yaklaştırıp kokusunu çektim derince bir nefesle. Öyle kokladım ki yani, nefesim anne kokuyordu.
- Korkma oğlum. Seni o yaşlı babanla bırakmam. dedi ve sesini işiteceğim şekilde güldü.Allah'ım cennet onun ayaklarının altında değil. Bakışında, gülüşünde, kokusunda, sevişin de, koklayışın da, sarılışında, tesellisinde, azarında, saçının her telinde, bedenimi saran kolların da, öyle ki cennet onun kızıp, bağırışında hatta vurmaların da. Nasıl süsledin sen O'nu Rabbim, haketmeden cennet ettin hayatımı. Sorgusuzca cennette yaşattın beni. Cennetime o kadar alıştım ki beni onsuz bırakma, Allah'ım. Ben O'na cennet diyorum ama sen ona "ANNE" demişsin.
Yavaşça kalktım annemin yanından, gözyaşlarımı silerek. O görmesin üzülür benim yaşlarımı görürse. Çünkü O, anne. Doğrulduğumda annem manalı manalı bana baktı, tebessümle;
- Ne oldu? Ağlayınca karizmam gidiyor demi anne? dedim. Annem tebessümünü büyüttü ve;
- Olur mu hiç sen hep güzelsin. Anneler evlatlarını çirkin göremezler. dedi.
-Neden gülümsedin o zaman yanından kalkınca? ;)
- Normalde bana sarılırken öyle sıkıyordun ki kemiklerim çıtırdıyordu ve ben bunu o kadar seviyordum ki sana hiç söylemedim. Kollarını öyle bir dolardın ki bedenime, ikiye bölünecek gibi hissederdim. Yanıma yatmak istediğinde uzaktan öyle atlardın ki yanıma senin hızınla yatakta ikimizde zıplardık. AMA ŞİMDİ RAHAT RAHAT SARILAMIYORSUN BİLE, CANIM YANACAK DİYE. dedi.Beş dk yakın ikimizde sessiz kaldık annemle, sanki gözle yer birleşmiş ve ben arasında git gide eziliyormuş gibi hissediyordum. Gülümsedim ilk önce, zar zor işte mimiklerim de gülümseme engellenmiş gibiydi, göz yaşlarımın tuzuda yüzümü sabitleştirmişti iyice. Annemin yanağını tuttum ve diğer yanağına bir öpücük kondurdum.
- Anne sen iyileş daha çok sarılacağım sana, daha fazla dolayacağım kollarımı bedenine, öyle sıkacağım ki içime giriyormuş gibi hissedeceksin. Ama önce sen iyileş, yoksa canın yanar sana kıyamam ki.Annem gülümsedi ve yanağında duran elimi tuttu ve öptü. Dinlenmesi için yanından ayrıldım ben. Üç yada Dört saat koridorda oturdum. Hemşirenin
- Hastanız taburcu olacak. İşlemlerinizi yaptırabilirsiniz. Geçmiş olsun. demesiyle ayaklandım ve hemen çıkış işlemleri için sorumluya gidip hızla hallettim. Her ihtimale karşı eve bir hemşire ve gerekli her aletleri istedim ben annemi eve götürmeden onlar çıktılar. Annemle birlikte hastahaneden eve gitmek üzere ayrıldık. Annem zor bir operasyon geçirmesine rağmen şükürler olsun, çok iyiydi. Eve vardığımız da hemşire kapıda karşıladı bizi. İkimiz annemi odaya çıkarıp yerleştirdik. Annem evinde hastahaneden olduğundan daha çok mutluydu bunu görmek bana kendimi daha da iyi hissettirdi. Annem 10-15 dk yattıktan sonra;- Gökalp Yakup nerede? Hiç görmedim. diye sordu annemin bu sorusuyla bende babamı yeni hatırlamıştım doğrusu, onu hastahanede bırakmıştım en son. Hizmetliye babamı sorduğumda, evde olduğunu ama nerede olduğunu bilmediğini söyledi. Ona, tamam ben bulurum diyerek yanıt verip yolladım. Annem;
- Gökalp bak bir bakalım şu yaşlı adama, bir yerde düşüp kalmasın. dedi gülümseyerek.
-Tamam anne. Sen dinlen merak etme, ben şimdi bulurum onu. diyerek yanından ayrıldım. İlk önce odasına baktım ama yoktu, bakmak için aşağı inerken kütüphaneden babamın sesini işittim girmek için yelkendigim de, babamın cümleleriyle durdum kapıda;...Babam;
- O adam ne cesaretle hastahaneye gelir, beni gizliden oğlumla tehdit eder. Biliyorlar ki ben sinirlendiğim de hepsini mahvebilirim. Ne cürret.
-(..........................................)
- Sebeb ne olursa olsun nerede görmüşler işle ilgili meseleler için günlük hayatımıza dahil olunduğunu? Şimdi oğlum için tedirginim, onu daha çok gözetmem lazım. Ona bir şey olursa yada ona birisi bir şey yapmaya cürret ederse ve canını yakarsa alev olur dünyalarını yakarım.
-(...........................................)
- Onlara bu ziyaret için bir hesap kesilecek. Anladın mı? Kesin gitsin. Birisinin oğluma dokunan elini, birisinin oğlumla konuşan dilini, birisinin oğluma yaklaşmak için kullandığı ayaklarını. Kesin hesaplarını.
-(.........................................)
-Tamam, hemen halledin.!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Neydi bu şimdi? Neler oluyor? Babam??? Gitgide karışıyor hayatım...............................................
SON
DİP NOT:
SOL TARAFIMA BİR YARA AÇTIN, NE KANIYOR NEDE KABUK BAĞLIYOR...DİP NOT 2:
SANA ZAMAN AYIRMAYI SEVİYORUM, KALBİMİN EN GÜZEL YERİNİ SANA
AYIRMIŞKEN...DİP NOT 3:
SEN BENİ DAĞITTIKTAN SONRA, BENDE HİÇ BİR ŞEYİ
TOPLU BIRAKMADIM...
Merhaba okuyucularım gecikme için özürlerimi sunarım. Kitabımda beni yalnız bırakmayın...
Vote ve daha da çok yorumlarınızı ve görüşlerinizi bekliyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADINIM MAFYA 2 'YAŞAYIŞ'
أدب المراهقينO kadar gerçeklerle yaşıyorum ki; yalanlara muhtacım. O kadar çok ağladım ki sensizlikte; şimdi seninle mutlu olmalıyım. Ben bıraktığın gibiyim be sevdam... Sen benim en çocuksu halimsin. Gülmeyi öğretensin. Çok şey yaşayıp çok şeyden vazgeçtim. AM...