Aklımdan bir saniye bile çıkmaman!
Galiba rüya görüyorum. Yoksa bu cümleleri Jungkook'un bana mesaj göndermesi imkansız!
Gerçekten Jungkook beni mi düşünüyordu? Yoksa yine kendi kendime mi ümitleniyordum? Bencede ümitleniyordum. Onca olay yaşadık. Bi zahmet beni düşünsün.
Cevap verip vermemek arasında gelip giderken kapım çalındı ve Jimin girmek için izin istedi.
"Cho girebilir miyim?"
"Gir," dedim. Elimdeki telefonu çekmecenin üstüne koyarak yataktaki pozisyonumu düzelttim.
Kapıyı sonuna kadar araladıktan sonra yavaşça yanıma oturdu. Kuruyan göz yaşlarımı elleriyle kontrol etti. Biraz saçmaydı galiba?
"3 hafta oldu ve sen benimle tek bir kelime konuşmadın Cho!" Sinirliydi! Hem de fazlasıyla.
"İstemedim!"
"İstemeseydin Yoongi'yle konuşmazdın. Beni ne kadar üzdüğünün farkında mısın?" Elimi tuttu ve gözlerimin içine odaklandı.
Ona anlatmak istiyordum ama konu aşk olunca ondan çekiniyordum."Ben.. şey... bilmiyorum,"
"Hadi anlat. Merak etme kızmam," beceriksizce suratına yerleştirdiği gülüş beni çok ikna etmesede anlatmaya başladım.
"Hani iki yıl önce hep beraber sinemaya gitmiştik ya.. işte o zaman ben ona karşı bazı şeyler hissettiğimi anladım. Bakışları farklıydı. Kalbimi sıkıştırıyordu. Onun yüzünden elim ayağım birbirine dolaşıyordu. Öyle işte. İçimdekileri kimseye anlatamayınca bende mesaj atmaya karar verdim. Belki onunla konuşursam her şey geçecekmiş gibi hissettim çünkü içimdeki aile acısını bi tek o dindiriyordu ama şimdi en büyük acıyı bana o yaşatıyor."
Konuşmamı bitirdikten sonra Jimin kollarını bana sıkıca sararak beni güldürmek için hafifçe gıdıkladı. Aramızda yaşadığımız kısa ama mutlu anın ardından tekrardan gözlerime odaklandı.
"Her zaman arkandayım sevimli kuzenim,"
İşte bizim Jimin👏🏻👏🏻
Kuzen dediğin böyle olmalı😎👈🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Not Pink
Hayran Kurguxxx: Hey,Jungkook! Şu üstündeki pembe şey sana hiç yakışmamış!!