İçeride karısı doğum yapan bir genç gibi bir uçtan diğer uca gidip geliyordum. Sanki birazdan kucağıma tatliş bir bebek gelecekmiş gibi bekliyordum.
...............
Lanet olsun.. Lanet olsun.. Lanet.. Lanet olsun.. Lanet... Lanet olsun!
Bekleyemekle bir yere varamayacağım dostum artık şu ormanı kurcalamanın vakti geldi.
...
Siyah polarımı çıkartıp koca bir meşe ağacının önüne fırlattım. Rüzgar bir şeyler fısıldıyordu.Bu beni çıldırtsa da ormanın içine doğru ilerlemeye devam ettim. Kocaman ve geniş gövdesi olan ağaçlar gittikçe çoğalıyor ve büyüyorlardı. Kafamı yana çevirip içlerinden en genç olan meşe'ye baktım. Genç olmasına rağmen güçlü gövdesi ve yapraklarıyla dikkat çekiyordu. Aniden parlayan ağaç gövdeleriyle irkildim. Bir adım geri attım. Bu da neydi diye düşünürken her ağaçta bir isim yazıyordu. Gözlerimi kıstım ve yazıların büyümesine izin verdim. 'Flora.. Makina ve Alaska!.. Ted Bundy!.. Ve tanımadığım isim yığını.' Makina ve Alaska'nın isminin yazılı olduğu ağaca doğru ilerledim. Sarımsı sihirli ve parlak bir sıvıyla hem adları yazılıydı hemde resimleri kazılmıştı.- Doğruya Alaska bunu ima etmeye çalışıyordu.- Ted'in isminin parladığı ağaca doğru ilerlerken yerde süzülen altın sarısı sıvıya baktım. Ayağımın altından süzülen bu sıvının kaynağını görmek için kafamı o tarafa çevirdim. Daha demin baktığım genç meşenin üzerinde adım yazılıydı. Kaşlarımı çatmıştım. Benim ismim kan kırmızısıyla yazılıydı. Ted'in ağacında ise ismi sarımsı ama yapraklarındaki damarlar kırmızıydı.
Meşem'e doğru ilerledim. Gözlerimi kıstım ve ismimi okudum. HAYIRSEVER yazıyordu. Bu benim kodumun adıydı. Neden Gece yazmıyordu. Belkide HAYIRSEVER'i daha çok sevmemdendir. Avuçiçimi ismimin üzerine koydum ve bir şeyler olması için gözlerimi birbirine kenetledim.
Bekledim... Bekledim.. Bekledim.. Hala bekliyorum..
Bir boşluktan geçer gibi oldum ve yüzümü yere çarptım. Burnun acımıştı. Bir gözümü araladım. Karanlıktı.-A hayır o benim saçım. Bir dakika.-
Nefesimi saçıma doğru yolladım ve itekledim. Artık gözümün önünden kenarına çekilmişti. - Vaavvv.. - Gördüğüm manzara müthişti. Burnumdan akan kan damlacıklarını umursamayıp kafamı tamamen kaldırdım. Dev kitaplıklar, raflarca kitaplarla doluydu. Tonlarca... Bakışlarımı sağa sola kaydırırken bunların hepsine bakamayacağımı anladım. Nokta atışı yapmam gerekiyordu. Yoksa yıllarca burada kalabilirdim.
Ellerimle gıcırdayan ahşap parkeden destek aldım ve dizlerimin üzerine doğruldum. Artık tamamen ayağıya kalktığımda karşımdaki dev kitaplığa doğru istemsizce yürümeye başladım. Hayran hayran bakmayı bırakıp en uçtaki kitaba parmağı koydum. Gözlerimi kapattım ve ilerlemeye başladım. Havadaki lale kokusu burnuma ilişirken aklımdan tonlarca ve gereksiz anı birbirini takip ediyordu. - Odaklan... Odaklan!-
Parmağım,tahminimce kapağı kalın ve oldukça kalın olan bir kitapta durdu. Gözümü açıp kitaba baktım. Tek parmağımla geri çektim ve avuçiçimle kavradım. Ortada duran kocaman ağaç gövdesinden oluşan masaya geçtim. Kitap simsiyahtı. Ne önünde ne de arkasında bir şey yazıyordu. Kapağı açtım. Kocaman kırmızı harflerle HAYIRSEVER, altında ise Erika Kelt yazıyordu. Bir yaprak daha çevirdim. Siyah yazılar la kurbanlarımın bir listesi vardı. Boş iki sayfadan sonra metalik maviyle 'HAYIRSEVER. Erika Kelt. Tıp öğrencisi... Anne baba öldü... Bla bla bla..' Geçmişimden bir iki parça bir şeyler vardı. Diğer bir sayfa... 'Ted Bundy ile tanıştı. Shelly'den kaçış olumlu sonuçlandı.' Başka bir sayfada mavi yazılar yerini kırmızılığa bırakmış bununla beraber dövmelerim parlamaya, gözlerim sızlamaya başlamıştı. Bu sayfada sadecde kocaman harflerle 'BAŞARISIZ.' yazıyordu. Kalp ritmim anlamsızca hızlanmış o sırada parmaklarımı çıtlatıtyor,dudaklarımı kemiriyordum. Diğer sayfada 'Kara kovboylarla karşılaştı.' devamında 'Kurbanlar listesine kara kovboylardan kemik kovboy..' 'Kemik kovboylara karşı sağlanan bu başarı HAYIRSEVER'in artık tehlikeli olduğu anlamına geliyor.' Soğuktan moraran parmağımla sayfayı çevirdim. Bomboştu..
Kalanlara bakmak için sayfaların parmaklarımın arasından süzülmesine izin verdim. Hepsi bomboştu. Ne yaşarsam, ne olursa buraya yazılıyordu. Benim bildiklerimin dışında birşey yoktu. Hayalkırıklığıyla sırtımı sandalyeye yasladım. Ne olduğumu yaşayarak öğrenecektim. Bir şeyi biliyordum o da kesinlikle güvende olmamdı. Shelly ve ortağını ortadan kaldıracaktım. Immm bu çok zevkli olacak. Boynumu kıtırdatarak Ted'le ilgili bilgileri hiznimden geçirdim. Sadece ona odaklandım. Gerçekten kalkıp kitap aramak istemiyordum ama buna mahkumdum. Doğruldum ve ilerledim. Gözlerimi tonlarca kitapta gezdirdim. İç çekerek aralarından en dikkat çekici olana doğru ilerledim. Raftan çekip aldığımda hemen kapağını çevirdim. Iııı bu değil. Rafların arasında dolanmya başladım. Heh bu sanırım. Hayııırr bu da değil. Dolandım. Dolandım. Dolandım. Hiç biri Ted'in kıtabı değildi. Onun bu yolda yaşadıkları daha fazlaydı. Bu da demek oluyorki öğreneceklerim bana büyük bir zevk verecek.
.........
Bilemem kaç bin defa dolanmışımdır aynı yerleri. Sıkıldım ama kitabı hala bulamadım. Nerede okabilir ki? Ama artık gitmem gerek yoksa uykusuzluk ve açlıktan öleceğim.
.......
Merhaba arkadaşlar bu benim yazdığım ilk kitap hatalar olabilir evet bunu bende biliyorum. Bu yüzden affedin. Bu yazıyı en başta yazmalıydım haklısınız ama yazmadım. Kitabımı okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Beni ne kadar mutlu ettiğinizi hayal bile edemezsiniz. Hepinize tekrardan ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu bölüm biraz kısa oldu. Sizi daha fazla bekletmek istemedim. İyi okumalar. Oy vermeyi unutmazsanız sevinirim. Kendinize iyi bakın. 🤗🤗

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYIRSEVER
Science FictionTıp birinci sınıf öğrencisi olan Erika Kelt in doğuştan gelen yeteneğine yavaş yavaş kavuşması sırasında, hayatında yer alması gereken, ona dengesini koruması için yanında olmak zorunda olan Ted Bundy ilerleyen zamanlarda Erika nın gücünün verdiği...