Sahtekâr Yüzler

15 5 0
                                    


Gizem  heyacan  onun her dayım nefesi olmuştu

'' Deniz baksana şu elbiseye çok güzel bu benim olmalııı ''     Denizin kolundan çekiştirerek bilmem kaçıncı mağzaya girdik .

''Sen benim olacaksın güzel elbise, vay be güzelliğe bak , şittt yavrum hepsi senin mi ? ''

Deniz bana kahkaha atarak bakıyordu ne var yani biraz şu mükemmel elbiseye iltifat etsem 

'' Kıza bak ya güpegündüz elbiseye sarkıyor, tövbe tövbe '' hayran dolu bakışlarımla hala elbiseye bakıyordum Denize'  de omuz silktim. 

'' hadi ama HAYAL, altı üstü bir elbise kıçına tekmeyi geçiricem şimdi , ayaklarım su topladı yaa''          evet DENİZ haklıydı çok fazla gezdik ama bu geceki partide çokk özel giyinmeliydim. 

'' Ama Deniz biliyorsun ki, Erdinç ile bugün 5. yılımız ''        ERDİNÇ İLE sevgili olmamızın 5. yılına parti düzenlemiştik, yani ben özel giyinmeyim de kimler giyinsin ?

Deniz bana sıcak bir gülümseme yapıp '' Evet tatlım ben senin kuzenin yada en yakın arkadaşın olarak hazırlanmaya gidiyorum ''.   

Resmen beni mağzanın orta yerine bırakıp gitti. Alacağın olsun Deniz.

Bu elbiseyi almak için kasaya doğru yol aldım . Kadın elbiseyi poşetlerden bende telefonuna gelen sesle irkildim.
1 mesajınız var

Kimden ; " Bilinmeyen Numara "

Ve bir görsel vardı. Görselin açılmasını beklerken yazıyı okudum .
"Zavallı Ezik Hayâl , sen 5. Yıl kutlama deyip havalara uçarken Erdinç kızlarla ...

Resime baktığımda telefonum sıkmam bir oldu. Üç beş kız Erdinç'in ağzına girmişlerdi , Erdinç Bey'in de keyfi pek yerindeydi. Tamam Erdinç biraz çapkın olabilir ama bana sadıktır .

İstemesemde sinirleniyor insan !!!

" Hanım Efendi " ....

" Hanım Efendi " ....

" Hanım Efendi " ....

Bana seslenen kadını görünce irkilmiştim.

" E Efendim "

" Elbiseniz buyrun " elbiseyi alıp parasını ödedim.

" Göz Gözleriniz " ....

Kadın bana ürkerek bakıyordu . Ellerimi gözlerime götürüp
" Ne oldu gözlerime yoksa ! Rimelim mi akmış ??? "

Kadın hala bana bakıyordu şaşkın , korku ve iğrenç bir yüz ifadesiyle

" Hiç ... Hiç birşey yok " koşar adımlarla gitmişti . Bu neydi şimdi ?
Neyse nasıl olsa bir daha karşılaşmayız

***

Parti son hızla devam ediyordu bende aldığım BEYAZ pilleri olan elbise mi giyinmiştim . Saçları mı at kuyruğu yapıp ağır göz makyajıyla oldukça uyumlu olmuştu.

" Seni seviyorum... Baş belası "
bana kullandığı takma adlar hiç bitmiyordu tabi .

Erdinç oldukça karizmatik bir adamdı . Esmer teni ve üç numaraya vurulmuş erkeksi saçlarıyla haaa birde inci gibi dişleri . Oldukça kaslı bir vücudu olduğunu söylemem gerek yok saten ...

Elindeki büyük kırmızı kutuyu gördüğümde tebessüm ettim. Yine o mükemmel kendi tasarladığı mücevherleri ....

Kendisine ait bir çalışma dükkanı vardı satışa çıkarmaz sevdikleriyle paylaşan koca yürekli ADAM !!!

"Öncelikle bu gerçekleri artık sana paylaşmam gerek "

Kafamı nedir onlar diye sallamıştım.
" Hayâl... Sandığın gibi bir hayayımız yok , sen ben herkes . Belki de en yakınlarımız normal değiliz .

"Sen okyanusun tam ortasındasın , ve herkesin bulunduğun belaya çekiyorsun . Hırsın okyanusu bile yutabilir .
Hayâl , bunu sakın unutma sen çok güçlüsün ve çıkmaz bir sokaktasın "

Kafam allak bullak olmuştu . Bu sözler çok gizemliydi . Nedemek bunlar şimdi ???

Erdinç elindeki kutuyu açıp içindekini bana gösterdi. Taşma gibi duran ama tam ortasında duran bir yeşil zümrüt vardı. Bu yeşil zümrüt çok cansız soluk bir renkteydi.

Saçlarımı elleriyle arkaya atıp saniyede boğazıma takdı . Hafif acımıştı ama belli etmedim. Yanağıma bir buse bırakıp kokumu içine çekti sonra kapıyı açıp arkasına döndü

" Koskoca 5 sene Hayâl, senin okyanusun dibine attığın yada atmak istediğin insanları kurtardım ama bu kadar ... Ben görevden alındım ".




.
Ne görevi???

Hey burada ne olduğunu bir tek ben bilmiyorum galiba .
Erdinç bir ajan gibi konuşması neden peki ???

Kapıyı hızlıca çarpıp çıkmıştı. Bunu yapmasıyla yerimden sıçramam bir olmuştu tabiki.
Arkasından gitmek için attım ama durmam bir oldu. Bana taktığı tasmaya benzer kolye boğazımı yakıyordu . Bunu umursamadan Arkasından koştum . Hızlı adımlarla adımlarla insanlara çarpan Erdinç görmüştüm. Neler oluyor ???

Kafamı sağa çevirdiğimde küçük bir çocuk ellinde kumandayla oynuyordu parti alanında bir çok çocuk bu çok garip.
  Kafamı Erdinç'e döndürdüğüm ise    çoktan ana yola çıkmıştı ve yanında siyah bir jip geçiyordu jipin şoför kapısı hafif çizikti ve tekerlekler de
Y harifene benzer bir damgalar vardı

¥

Burada dikkatimi çeken ise jip farlarını ısrarla  elinde kumanda olan çocuğa sinyal çakması idi .

OLAMAZ !!!

Yüksek sesimle hem barıp hem de koşarak " Erdinç oradan uzaklaşşş !!!"
öğle bir bağırmıştım ki boğazımın sızladığına şahit oldum.

Hala koşuyordum, koşuyordu...

Birden yere yalpalanmıştım . Ve bir ses !!!



....



Kulaklarımın zarını patlayan bir ses..

Zaman durmuştu sanki göz yaşlarım benden bağımsız olarak teker teker düşüyorlardı .

İnsanların kaçarak uzaklaştığını duyuyordum . Sanki bedenim ve ruhum paramparcaydı kalbim ve nefesim bedenimden çıkmak ister gibi yol alıyorlardı

Neler oluyor ???

Sesimi ben bile zir duyabileceği m şeklinde fısıldadım " Erdinç ?" boğuk boğuk olan sesim etrafa yayılmıştı.
Başımı büyük bir ses duyduktan sonra hiç kaldırmamıştım korkuyordum sanki göreceklerim...

Ama bakmalıydım Erdinç yaşıyormuydu ?
Yavaşca başımı kaldırdım

" Aman Allah 'ım !?!"

.....



Bu benim ili bölümüm burada kestim size bir ipucu okuyucularım

" Karakterle diğer bölümlerde dikkat edin çünkü hepsinin altında bir sır var "


Bol bol yorum veee vote 😊



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 11, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GİZLİ FORMÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin