"Ne kuzeni saçm-"
Lafını bölen telefon sesim sayesinde olaya el atabilmiştim.
"Alo.. Hı şey bugünlük beni idare et tamam mı. Bugün gelemeyeceğim. Tamam çok sağol"
So hee aramasa bir işim olduğunu bile unutmuştum. Doğru ya So hee.. Bir dakika So Hee'nin bana attığı fotoğraf..Fotoğraftaki çocuk.. BİR DAKİKA BU ÇOCUK O ÇOCUKTU.
Aniden kolundan çıktım ve ona dehşete düşmüş bir şekilde bakmaya başladım.
"Sen..Sen o sun... Iyyyyyy"
Etrafımdaki herkes bana bakıyordu. Ben de ne yaptığımı bilmiyordum ki. Bir dakika bunu koz olarak kullanabilir miydim? Neden olmasın?
"Sen.. Benimle dışarı gelsene bi."
"Min hee iyi misin?" Joon'un öbür tarafında oturan çocuk endişeyle söylemişti.
O anda garaj kapısı tekrar açıldı ve içeriye bir çocuk girdi. Sırtındaki sırt çantasıyla tam bir gezgine benziyordu.
"Veee bir üye daha. Bugün ne kadarda bereketli dimi hyung"
Ben de fırsattan yararlanarak nam-ı diğer havalı sarışını garaj kapısından dışarıya çıkardım.
"İttirmeyi bırak. Sen kimsin? Tanışıyor muyuz? Yoksa hayranlarımdan biri misin?"
"Ne hayranı ? .. Bak bu gruba girmem gerekiyo. Ve sana ihtiyacım var. Ve seninde bana.."
"Benim sana mı? Benim kimseye ihtiyacım yok."
Yavaşça cebimdeki akıllı telefonu çıkardım ve fotoğrafı ona gösterdim.
"Emin misin?"
Dehşete düşmüştü.
"Bu..bu bunu sen nerden buldun..."
"Kuzen miyiz?"
Bir kaç dakika yüzüme mal mal baktı.
"Ben kimsenin kuzeni felan olmam."
"Bu fotoğrafı her yerde haber olarak görmek ister misin? Ve o bahsettiğin hayran kitlelerinin..."
Bana gözlüğünün üstünden baktı. Tabikide kabul edecekti başka seçeneği yoktu.
"Sorumluluk almam, gezide ölürsen tanımam ve bir daha koluma felan girme."
Gülümsedim. "Tamam."
"Çocuklar siz aranızdaki meseleyi hallettiyseniz artık şu sözleşmeyi imzalayalım."
Sözleşmeyi imzalamıştık. Gerçekten hayalimi gerçekleştereceğim için mutluydum. Ama şu kuzen muhabbeti birazcık sinirimi bozmuştu benimde. Sadece 4 ay sonra reşit olacaktım. 4 ay..
"Yaaa kuzen! Beni bekle beraber gitmiyor muyuz!"
"Bana kuzen deme dedim!"
Usulca fısıldadım.
"Salak mısın.Anladık anlama olayı sende yok ama rol yapabilirsin zannediyordum."
İkimiz arkaya baktığımızda liderimiz olan T.O.P de kendi arabasına biniyordu.
"Kuzen hadi gidelim ve hazırlık yapalım."
Bana dik dik baktı. Saçını düzeltti ve kulaklığını taktı. Ben yokmuşum gibi yürümeye devam etti.
Salak. Aptal.Beyinsiz. Ben sana gösteririm.
"Bekleseneee kuzeen"
.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gallantry
FanfictionSadece hayallerimi gerçekleştirmek istemiştim.. Başıma bu kadar büyük bela alacağımı nerden bilecektim ki..