1. BÖLÜM

337 9 8
                                    

Güne her zaman ki gibi Deniz'i uyandırma çabaları ile başladım. Uyuduğundan emin olduğum için kapıyı tıklatmadan içeri girdim.

Her sabah olduğu gibi yastığına sıkıca sarılmış ve üzerindeki örtüyü ise bacaklarının arasına almış uyuyordu.

Usulca yüzüne eğildim. Sesimin kısık çıkmasına özen göstermemiştim. "Canımın yarısı uyan hadi." Ses yok. Sabırla derin bir nefes alıp tekrar seslendim. "Deniz hadi ama kalk artık geç kalacağız." Hafif kıpırdandı ve beni başından kovmak istermiş gibi "Hııhıı" mırıltısını çıkardı.

Sesli bir şekilde nefesimi verdim. Sesimi biraz daha yükselttim. "Of hadi ama Deniz seni bırakıp gideceğim. Bazı sabahlar kız arkadaşlarının seni nasıl bu kadar çabuk uyandırdığını anlamış değilim." Tam uykusuna devam etmesine itiraz etmeme kararı almıştım ki Deniz'in bir anda kollarımdan tutup yatağa çekmesi ile afallamam bir oldu.

Deniz muzur bir gülümseme ile; "Onların uyandırma şekilleri farklı ikizcanım ondan kalkmak zor değil anlarsın ya." Son kelimesinin hemen ardından bir kahkaha koyuverdi.

Bu hali çok sevimli olsa da ona bunu belli etmeden hızlıca yüzümü buruşturdum. "Of Deniz ya kaç kez diyeceğim sana benimle şöyle konuşma diye." Yüzüme sahte bir saflık ile baktı. "Niye ki ben senin canının yarısı değil miyim? Benim ile ilgili her şeyi bil istiyorum işte." Dedi.

Tek kaşımı kaldırdım, "Evet seninle ilgili her şeyi bilmek güzel ama mümkünse bu konular olmasın." Dedim.

Yüzüne her zaman ki o bayıldığım gülüşünü takınıp; "Tamam tamam şaka yaptım." Dedi. Yüzüne yalandan bir kızgınlıkla baktım.

Bunu umursamayıp şımarık gülüşünü takındı. "Ah ikizcanım biliyorum bu kadar yakışıklı bir ikizin varken yanından ayrılamıyorsun ama artık kalk ve sana kampüste kahvaltı ısmarlamama müsaade et." Dedi.

Bende saçlarını karıştırdım.

Kahkaha atıp. "Seni ukala serseri." Dedim.

" Dedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

****

Kampüse gelince arabamı bulduğum ilk boş alana park ettim. Emniyet kemerini hızlıca çıkarıp araban aynı hızla indim.

Gözlerimi çevrede seri bir şekilde gezdirip Deniz'i aradım. Tam arkamdaki park alanına arabasını park ediyordu.

Deniz'in park işi bittiğinde güneş gözlüğünü her zaman ki gibi artistik bir hareketle taktı. Bu hareketine abartılı bir şekilde göz devirip kahvaltı yapacağımız kafeye doğru yürümeye başladım. Deniz arkamdan yetişip kolunu omzuma attı.

Kafe alışık olduğumuz gibi yine kalabalıktı. Bir masaya oturduk. Deniz kalkıp yiyecek bir şeyler aldı. Sakince yemeye başladım.

Deniz benim aksime yemek yerken fazla hızlıydı. Tam sohbete dalmıştık ki masaya Gamze ve Tolga geldi. Tolga; "Bizim Hansel ve Gretel de buradaymış." Deyip kahkaha koyuverdi.

AKLINA SOR (ASKİDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin