Karşımda bir imza masası vardı. Üzerinde yazan her bir harfi içimden vurgulayarak okudum .' ANTİ BESTE KULÜBÜ : Eğer Beste Başaran'ın Okuldan Atılmasını Sende İstiyorsan İmzala ' Gözlerimi kırpıştırıp panoya baktım . 'Seni istemiyoruz! ' ' Defol! Git! ' 'Gebersende Kurtulsak!' 'Pis Sünepe' 'Varoş Kralı' 'Utanç Kaynağımızsın!' pankartları ve kuru kafa resimleri.Boğazımdaki yumru git gide büyüyüp ciğerlerime kadar inerken alycı bi sesi kulaklarımda hissettim.
'' Şuna bak ! Nasıl da gözleri doldu ? ''
'' Kıyamam ya ! Ağlamak için bile parası yoktur bu varoşun ''
'' Kokusunu ta burdan duyuyorum. En son ne zaman yıkandın sen ? Hadi şampuan ve duş jelin benden aslında sana bir arap sabunu da yeter de neyse ''
'' Ayy bakamıyor bile göz altı torbalarını görmemizi istemiyordur belki ''
Onlar alaycı bir ses tonuyla bunları söylerken başımı öne eğmiş, ağlamamak için kendimi sıkıyordum. Ağızlarından çıkan her bir söz kulağımda saniyelerce çınlıyordu. Kahkahaları boş koridorda yankılanıyordu.Hazal onları durdurmaya çalışıyordu ama nafile .
'' Bence bu sünepenin yanında cok ezik kalıyorsun . Bize katılmalısın. '' dediklerinde önüme eğdiğim kafamı hafif havaya kaldırdım. Hazal'ın cevabı gecikmedi .
''ASLA! ''
Ama ben o an anlamıştım. Benim yüzümden onu da eziyorlardı. Oysa o zengin ve güzeldi. Popüler kızlardan olabilirdi ama o benle olmayı tercih ediyordu. Onu çok seviyorum. Etraf karışmaya başlamıştı. Üstüme üstüme geliyorlardı. Alaycı tavırları ve sözleri beni yerle bir hale getirirken lanet olası hıçkırık boğazımdan kaçmıştı bile.
'' Aha ! Tarla faresi de ağladı ya daha bana ineklerde uçuyo zaten deseniz de inanırım .''
Buğulu gözlerimin önünde bir mendil gördüm. Hafif gülümsedim. Keşke konuşmaya başlamasaydı.
'' Mendilin parası önemli değil bendensin. '' dedi ve gülüştüler. Hazal kolumdan çekip
'' Gidiyoruz!''dedi. Ama kolumu ondan kurtarmayı başarıp bir adım öne çıktım. Sesim ne kadar titrek çıksa da var gücümle bağırmaya başladım.
'' Sizden korkmuyorum! Bunlar beni yıkamaz. Çünkü doğal güç kalptedir. Para hammaddesi odun olan yapay bir güçtür. Siz kendi silahınızla istediğiniz kadar vurun beni. Ruhumdaki çelik zırhı hiçbir silahla yok edemezsiniz. ''
Derin bir sessizlik olmuştu. Tabi uzun sürmedi. Kafama yediğim yumurta darbesiyle çevremdekiler gülmeye başladı ve gittikçe yediğim yumurtalar artıyordu. Hazal onları durdurmaya çalışıyordu
'' Durun lütfen yapmayın lütfen ! '' sonra bana dönüp ''KAÇÇ ! '' diye bağırdı normalde olsa kaçardım ama artık dayanamıyordum. Kaçmıcaktım. Onların bana olan nefretlerini hissetmek istiyordum. Kaçmam onlardan korktuğum anlamına gelirdi ama ben onlardan KORKMUYORUM !
Gittikçe hızlanıyorlardı. yumurtanın yanında domateste katılmıştı . Belamı ararcasına bağırdım . '' Menemene bayılırım doğrusu. Bu kadar mı ? Heyyy ! '' . Hazal'ın bana kızgın ve şaşkın bakışlarını ona bakmasam da hissedebiliyordum.
'' Sen kaşındın'' dedi aralarından biri . Gözlerimi kapadığım için kim napıyor ? kim konuşuyor ? bilmiyordum. Dudaklarımda sirkenin tadını hissettiğimde yüzümü ekşittim.Ekşiyi sevmezdim ama bu sirke ekşiden çok acı tat veriyordu şu anda bana. Ardından beyaz bir un torbası boşaltılmıştı üzerime.
Hafif sendeledim. Ayaklarım artık bedenimdeki bu ağır yükü kaldıramıyordu. Beyaz içindeki yanaklarımdan gözyaşlarım süzülüyordu. Gözümü açıp hafif kafamı kaldırdığımda görüşüm hafif bulanık olsa da yüzler seçiliyordu.
'' Hahah ! Şuna bak yemeğe döndü iyice.''
'' Ayy bi de ağlıyor . Tam bir sümüklü bamya ''
Onların sesleri gittikçe kulağımda boğuklaşırken sadece O ' na odaklanmıştım. Karşımda hafif acıyarak, hafif küçümseyerek ve çarpık bir gülümsemeyle duruyordu. Zafer kazanmış gibiydi. Evet kazanmıştı.
TEBRİKLER EMRE ! ZAFER SENİN ! İZLE
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığımdaki Işık ( askıda )
Teen FictionHerkesin belli bir görme kapasitesi vardır. Gazetelerde okuduğunuz 3. sayfa olaylarını ne kadarını bilebilirsiniz ki. Ya cinayetin , entrikanın içine düşerseniz ... İntikam ateşi içini kaplarken aşkın ateşine yer açabilir misin ? Karanlığında boğulu...